ÖZTÜRK HAKLI ÇIKTI

Haber Merkezi Lefkoşa / 25 Haziran 2025

RUMLARIN SİYONİST-CHABAD İSYANI

KKTC’de işgalcilere taşınmaz mal satışı yapamıyoruz diyerek feryad-u figan edildiği, Siyonist işgalci için GKRY Cumhurbaşkanından af istendiği bir zamanda , Güney’den gelen ses Türk ve KKTC Medyasında yankılandı!... -Kıbrıs’ta Siyonistler işgal politikası var.

GÜNEY’DE AKEL UYANDI, KUZEY’DE UBP VE CTP HALA UYUYOR!

Kıbrıs’taki işgalin, Kuzey ve Güney’de yankılanması için AKEL’in 24. Kongresini beklemesi gerekiyormuş. AKEL Kongrede Güney’deki Siyonist işgalden bahsetti. Kongreye Kuzey’den katılan CTP Milletvekili Erkut ŞAHALİ, aynı durum KKTC’de de olmasına rağmen, işgalin “İ”’sinden bile bahsetmedi. Nihayet bugün Sosyal Medya hesabından paylaşım yapan, ADA TV’de canlı yayına katılan UBP İskele Milletvekili Yasemin ÖZTÜRK, “Siyonizm’e karşı Güney ve Kuzey birlikte mücadele etmeli, Kıbrıs’ın öncelikli sorunu CHABAD ve Troodos” dedi.

SİYONİSTLERİN TANINMAYAN KKTC’YE OLAN İLGİSİNİ BİLE GÖREMEDİK.

Güney Kıbrıs’ta 24. Kıbrıs Kongresinde konuşan AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu kutlayan ÖZTÜRK, Ada genelinde büyük tehlike olarak görülen, üçüncü ülke vatandaşlarının yani Siyonistlerin denetimsiz gayrimenkul almalarının görülmesinden memnuniyet duyduğunu söyledi.

KKTC’de defalarca CHABAD’ın kolonileşmek için tapulu işgali örgütlediğini açıklayan ÖZTÜRK, aynı tepkinin Güney’den de gelmesinin büyük adım olduğunu belirtti.

ÖZTÜRK yaptığı açıklamada, “eğer yeterli önlem alınmaz ise bir gün ülkemizin artık bize ait olmadığını fark edeceğiz. Bu bir felaket tellallığı” olmadığını söyleyen AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu’nun sözlerine yer verdi.

AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu’nun 20 Haziran 2025 günü konuşmasında, “Son zamanlarda, İsrail vatandaşı kişilerin kapalı bölgeler (gettolar) oluşturma girişimlerine tanık oluyoruz. Bu girişimler arasında Siyonist okulların ve sinagogların kurulması, önemli ekonomik birimlerin ve geniş arazi alanlarının topluca satın alınması yer alıyor. Aynı zamanda, İsrail’in saygın gazeteleri, ülkenin Kıbrıs’a yönelik kasıtlı bir genişleme politikasından söz ediyor. Bunu ne yabancı düşmanlığı ne de antisemitizmle söylüyoruz. Zaten, İkinci Dünya Savaşı sonrasında on binlerce Yahudi Kıbrıs’a ulaşıp İngilizler tarafından kamplara kapatıldığında onlara büyük insani yardımlarda bulunan AKEL’in böyle bir suçlamanın muhatabı olamayacağını herkes bilmektedir.

Ancak, Filistinlilerin yerinden edilmesinin, İsraillilerin Filistin topraklarını kitlesel biçimde satın almasıyla başladığını, ardından İsrail devletinin tüm Filistin’i işgal ettiğini göz ardı edemeyiz. İsrail’deki egemen sınıfın nasıl düşündüğünü ve hareket ettiğini de dikkate almak zorundayız.” sözlerini paylaşan ÖZTÜRK, “Anavatanımız ile ilgili söylemlerinin dışında, Stefanos Stefanu’nun altıncı sorun gördüğü sorun, aslında her iki halkı da yakından ilgilendiren öncelikli sorundur. Sorunun kaynağı 2003 yılında Güney’de, 2008 yılında ise ülkemizde gizli örgütlenen Siyonist CHABAD’dan başkası değildir. Kıbrıs adasını, ‘Tüm Yahudilerin Merkezi’ yapmak üzere tapulu işgal hareketi geliştiren, Stefanu’nun deyişi ile gettolaşan bir tehlike ile karşı karşıyayız. Bu tehlike görünmediği takdirde ada da yaşayan her iki halk Gazze’deki soykırımı yaşayacaktır.

Eğer ada genelinde tüm gayrimenkul alımlar örgütlü bir Siyonist işgale yönelik ise ki öyle, o zaman bu mücadeleyi birlikte vermeliyiz.” dedi.

KIBRIS’IN ÖNCELİKLİ SORUNU, CHABAD VE TROODOS’TUR.

KKTC’de CHABAD’ın faaliyetlerine dikkat çeken, Girne’deki 2008 yılından itibaren kullandığı örgüt evinin kapatılmasını sağlayan ÖZTÜRK, Kıbrıs’ın köklü partilerinden AKEL’in Güney’de Siyonist bir işgalden bahsetmesinden dolayı şahsını ziyadesi ile memnun ettiği belirterek, “Bir süredir bu işgalin Güney’de de görünmesini bekliyor ve uyarıda bulunuyordum. Nihayet bu uyanış oldu. Diğer bir hadisede Ada da bulunan İngiliz üsleri ve Troodos’da çok yönlü dinleme ve izleme yapan, özel hayata kadar uzanan istihbarat faaliyetlerdir. Bu faaliyetleri, CHABAD’ın gettolaşma hareketinden ayrı tutmamalıyız. Hatta bu konuda ortak hareket etmeliyiz.” diyerek tarihi bir çağrı da bulundu.