Merhaba In-Space!

Yazan Abdurrahman DİLİPAK

ElonMusk’ın “yeryüzü cenneti”nde (!?) uçan otomobillerin üretimi için düğmeye bastılar.

Dronlar bir geçiş formu idi. Yeni uçan otomobiller, sığırcık sürüleri gökyüzünde birbiri ile çarpışmadan yollarına devam edebilecekler.

Gökyüzünde partiler verecek, yarışabileceksiniz. Heyecan için Jumping’e ya da yamaç paraşütüne gerek kalmayacak.

İyi güzel de, bunun kötü gaye için ya da savaş maksadı ile kullanıldığını düşünün.

Harf devrimi yapılınca bir gün de bütün okuryazarlar, ümmi duruma düşmüştü. Uçan otomobiller gelince bütün şoför ehliyetleri geçersiz olacak. Şoförler pilot ehliyeti almak zorunda kalacak.!? Affedersiniz, uçan otomobillerin pilotu olmayacak ki! Sahi ne yapacağı bu şoförler ordusunu!? İşin bu yanı can sıkıcı. Hava kontrol sistemi yapay zeka ile kontrol edilecek. Ve tabi, sistemi kontrol edenler sizi havada, denizde, karada yakalayıp “reset”leyebilecekler.

Apartmanların altındaki otoparklar, apartmanların tepesine taşınacak.

Sahi bu araçlara ne gerek var ki! Niye seyahat edeceksiniz. Görmek istediğiniz her neresi ise, yer yüzü, deniz altı, uzay ya da mikro kozmoz, 3 de gözlüğe de gerek yok, gözünüzle değil, beyninizle görebilirsiniz. Gezebilirsiniz, aktüel olayları, yeni medianın 360 derece gören gözü ile, oradaymış gibi, olayların içindeymiş gibi yaşayarak izleyebileceksiniz. Kafanızı hangi yöne çevirirseniz orayı göreceksiniz. “İmmersive Media” hizmetinizde olacak. Yeter ki “uslu çocuk” olun. Yoksa şunu bilin “bir tıklık canınız var”. Ve bilin ki özgürlüklerinizin sınırını gerçek ve sanal efendilerinizin iradesi belirler. Söz dinlemezseniz, bütün bu fantezilerden mahrum kalırsınız ve sizi sanal kelepçeyle, odanıza kilitleyebilirler.

Starlink, Neuralink, 5G, RPT3, MicroChip, bunların hepsi böyle bir gelecek işin..

Sizin yaptığınız işleri artık “insanımsı robotlar” yapacak. Aslında insana yapacağı fazla bir iş de kalmayacak. Robotlar sizin hizmetkarınız değil, ama robotların size ihtiyacı var. Onun için siz onlara hizmet edeceksiniz.

Robotlar dünyamızı işgal ettikten sonra, derimizin altına, beynimize nüfuz etmeye çalışıyor. Bizi kendilerine benzetmeye çalışıyorlar. Biz gitmeden kendileri uzaya yerleştiler bile, Alçak irtifalı uydularla büyük gözaltı gerçekleşti.

Sonuçta makinenin bir suçu yok!. O makineyi yapan da bir insan. İnsan kendi eliyle kendi kıyametini hazırlıyor. Aslında insanlık yok olduğu gün makineler da yok olacaklar. “Bilim” ve “Teknoloji”, zamane putları olarak, siyaset, iş adamları, akademya eliyle dikiliyor, bu kez meydanlara değil, beyinlere! Artık “sanal putlar”ımız var. Sanal putların gerçek dünyamızda, “sanal para” gibi gerçekliği var, hatta artık, onlar “artırılmış bir gerçeklik” efsunu, büyüsü ile, eski gerçeğin yerini alıyorlar.

Benim bildiğim ilim, bilinenden bilinmeye yolculuğun adıdır. Şimdiki ilim adamları, bilineni tekrarlayan akademi papağanı genellikle. Hatta onlar için “bilim=din” . “Yeni normal Bilim bireyleri” “gerçeklik” dünyasından çıkıp, kendini “Hakikat” olarak pazarlayan “seküler ruhaniler”(!?)e dönüşüyorlar. İşin güzel yanı RPT3bu “siyaset soslu piyasa akademyası”nın da ipini pazara çıkaracak.

Eylülün ortalarına geldik. Ekim, Kasım, Aralık ve Ocak. Amerikan seçimleri, ardından Doların akıbeti ve yeni yılla birlikte “Global Great Reset”! Grr!..Bizim beyinlerimizden önce ilim, siyaset ve ekonomi resetlenecek sanki. Tabi, o zamana kadar savaş-mavaş çıkmaz, sürpriz başka gelişmeler yaşanmazsa. Tabii ki bir de, kod adı “Covid’19” olan bir “Biyolojik ajan”ımız var biliyorsunuz. Bakalım “Yeni Normal” dönemin “ruhani konsül”ü ajanlarına ne komut verecekler!.

Bütün bunlar birilerinin planı, bir de Allah’ın hükmü var. Görelim Mevlam neyler.. Selam ve dua ile.