"NAMUSLULAR DA EN AZ NAMUSSUZLAR KADAR CESUR OLMALIDIR" ŞİARIYLA PEŞKEŞ, RÜŞVET, YOLSUZLUK VE YAĞMANIN ÜSTÜNE GİTMEYE DEVAM EDİYORUZ...
ÜSTEL'İ ARKASINA ALAN TÜFEKÇİ, GÜZELYURT BARAJINI BESLEYEN AKÇAY DERESİNE ( ŞAHİNLER DERESİ) DE SIFIR KİRAYA EL KOYDU. GÜYA DEREYİ 20 YIL İSLAH EDECEK, ANCAK DEVLETTEN TEK KURUŞ ALMAYACAKMIŞ!
İHALESİZ OLARAK VE ÇED RAPORU OLMADAN SIFIR KİRA İLE PEŞKEŞ ÇEKİLEN AKÇAY DERESİNİN KUMUNU VE ÇAKILINI " MOLOZ TEMİZLEME" ADI ALTINDA 20 YIL BOYUNCA ALACAK OLAN TÜFEKÇİ'NİN, 1 YILDA KAZANACAĞI PARA, MİNİMUM 350-400 MİLYON TL OLACAK.
GÜYA "MOLOZ TEMİZLEYECEK" OLAN TÜFEKÇİ, ORAYA BETON SANTRALİ KURDU, TAŞ KIRMA VE KUM SANTRALİ İÇİN MAKİNE SİPARİŞLERİ VERDİ.
OYSA, YERALTI SULARINA ZARAR VERDİĞİ İÇİN, DEREDEN KUM VE ÇAKIL ALINMASI 1991 YILINDA YASAKLANMIŞ, ORADAKİ KUM-ÇAKIL TESİSİ KAPATILMIŞTI.
ŞİMDİ NE DEĞİŞTİ, TÜFEKÇİ SİYASİLERİ NASIL BİR İKNA GÜCÜYLE (!) İKNA ETTİ Kİ, 34 YIL SONRA DEREDEN KUM VE ÇAKIL ALMA İZNİ ELDE ETTİ?
YASAĞIN KALDIRILMASINA " DERE İSLAHI" KILIFI GEÇİRİLDİ. BU NASIL İSLAH Kİ 20 YIL SÜRECEK?
GERÇEK AMAÇ SÖZLEŞMEDEKİ ŞU SATIRDA GÖRÜLÜYOR " ÇIKACAK FAZLA MALZEMEYİ KENDİ İMKAN VE TECHİZATLARI İLE KIRARAK VE ELEYEREK SINIFLANDIRMA YAPARAK STOKLAYACAK VE KULLANACAKTIR"
BU DA TÜFEKÇİ"NİN 20 YIL BOYUNCA DERENİN ÇAKIL VE KUMUNU ALACAĞI ANLAMINA GELİYOR.
ÇEVRECİ ÖRGÜTLERİNİ HAREKETE GEÇMEYE ÇAĞIRIYORUM. YERALTI SULARINA, TARIM ALANLARINA, DOĞAL HAYATA ZARAR VERECEK BU PEŞKEŞİ DURDURUN!
Yazan SABAHATTİN İSMAİL
Bazı insanlar gerçekten doyumsuz oluyor...
Paralarının gücüyle siyasilere herşeyi yaptırdıkları için arsızlıkları giderek artıyor...
Parayı bastırarak istedikleri herşeyi alabileceklerini, halkın ve çevrenin aleyhine bile olsa, istedikleri herşeyi elde edebileceklerini sanıyorlar...
Bu doyumsuz ve açgözlü güdüyle ve besledikleri siyasilerin verdiği güvenle " bana kimse dokunamaz " diyerek coştukça coşuyorlar...
****
Hüseyin Tüfekçi...
Her büyük ihaleye dalan, Ünal Üstel'e yakınlığıyla bilinen, neredeyse aldığı tüm ihaleleri 4-5 yıl geç ve keşif bedelinin 2-3 kat fazlasına bitiren, bu hırsı nedeniyle yanlışlar yapan, tutuklanan, aleyhine davalar açılan bir müteahhit...
Ünal Üstel sayesinde. Girne-Alsancak-Lapta yolunun 3 etabını da aldığını, 1 yılda bitmesi gereken yolun 3 yıldır bitmediğini, ihalesini aldığı yeni Girne Hastahanesini de 1 yılda bitirmesi gerekirken 3 yıl geçmesine karşın bitirmediğini, şimdiye kadar aldığı paranın, keşif bedellerinde öngörülen miktarın 3 katına çıktığını daha önce yazmıştım.
Bugün de AKÇAY DERESİ'NİN TÜFEKÇİ'YE NASIL PEŞKEŞ ÇEKİLDİĞİNİ ANLATACAĞIM
İHALESİZ PEŞKEŞ
1990 öncesi, Güzelyurt Barajını besleyen AKÇAY DERESİ ( Şahinler Deresi) üzerinde 1 tane çakıl ve kum tesisi vardı.
Dereden çıkarılan kum ve çakıl, beton santrallerinde kullanılmaktaydı.
Ne ki, bu tesis, doğal yapıyı bozduğu, dereyi genişlettiği, deniz suyunun yeraltı sularına sızmasına ve tuzlanmasına neden olduğu, doğal hayata zarar verdiği tespit edilerek 1991 yılında kapatıldı
Ne ilginçtir ki 34 yıl sonra Tüfekçi yasağı para gücüyle deldi
Başbakan Ünal Üstel'in kanatları altındaki Tüfekçi, Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hüseyin Çavuş Kelle ile 2024'de bir protokol imzaladı.
Buna göre Tüfekçi, Akçay deresinin islahını, dere üzerine köprü yapımını üstlenecek, buna karşılık da derenin kumunu ve çakılını da alacak....
Esas amacın, tek kuruş ödemeden dereden kum ve çakıl almak olduğu, sözleşmedeki şu ifadede açıkça görülüyor:
"ÇIKACAK FAZLA MALZEMEYİ KENDİ İMKAN VE TECHİZATLARI İLE KIRARAK VE ELEYEREK SINIFLANDIRMA YAPARAK STOKLAYACAK VE KULLANACAKTIR"
BU, TÜFEKÇİ'NİN TEK KURUŞ KİRA VE KUM-ÇAKIL PARASI ÖDEMEDEN 20 YIL BOYUNCA DERENİN ÇAKIL VE KUMUNU ALACAĞI ANLAMINA GELİYOR
Yapacağı işin keşif bedeli ise 15 milyon 421 bin TL olarak belirlendi.
Bu para devletten çıkmayacak, Tüfekçi, 20 yıl boyunca dereden alacağı kum ve çakılla bu maliyeti karşılayacakmış....
Sözleşme 20 yıl geçerli olacak ve devlete herhangi bir kira ödemeyecek...
Sadece devlete keşif bedelinin %5'i oranına denk gelen 772 bin TL'lik bir banka teminatı verecek...
Bu durum, dere islahının, aslında sağlanan kıyağa geçirilen bir kılıf olduğunu kanıtlıyor. Çünkü dere ıslahının 20 yıl sürmesi söz konusu değil. Ayrıca dere ıslahı yapılacaksa, 20 yıl boyunca dereden ille de kum ve çakıl alınmasına gerek de yok.
Konu ile ilgili olarak çevre mühendisleri, bazı taş ocağı sahipleri ve Taş Ocağı Sahipleri Birliği ile görüştüm.
Vurguladıkları hususlar, ortada AÇIK BİR PEŞKEŞ, YAĞMA, VURGUN, YASADIŞILIK VE ÇEVRE DUYARSIZLIĞI olduğunu kanıtlıyor
Herşeyden önce ihaleye çıkılmaması, Rekabet Yasası'na aykırı...
ÇED RAPORU istenmemesi de yasalara aykırı...
Yeraltı sularına zarar vereceği konusu kesinken, bunun bilimsel bir araştırmasının yapılmaması da Çevre yasalarına aykırı...
Taşocakları'na 5 yıllık izin verilirken Tüfekçi'ye "DERE İSLAHI" maskesi arkasına saklanılarak 20 yıl işletme izni verilmesi de yasaya aykırı...
Tüfekçi’nin hiçbir kira ödemeyecek olmasına karşın 20 yıldaki kazancı ise astronomik düzeyde
Dereden alınacak kum ve çakılın tüm masraflar çıkınca, günde minimum 1 milyon TL net kar getireceği, bunun ise ayda 30 milyon, yılda 360 milyon TL, 20 yılda ise 7 milyar 200 milyon net kar anlamına geldiği belirtiliyor..
Tüfekçi'nin yapma sözü verdiği islah çalışmalarının toplam harcamasının ise 15 milyon 421 bin TL olduğu iddia edildi
Ama bu harcamanın nerelere olacağına ilişkin hiçbir detay verilmedi...
Tüfekçi'nin bu parayı, dereden alacağı kum ve çakılla 15 günde çıkaracağı belirtiliyor..
Tüfekçi, söz verdiği tüm islah çalışmalarını yapsa bile, alacağı net karı değişmeyecek.
Konuştuğum bazı taş ocağı işletmecileri, taşocakları için en çok 5 yıllık sözleşme yapapıldığını, ve yılda 2.5 milyar kira ödediklerini, bunun ise, 5 yılda 12.5 milyar TL kira anlamına geldiğini, oysa Tüfekçi'nin tek kuruş kira ödemeyeceğini söylediler
Aynı şekilde taş ocağı işletmecilerinin 5 yıllık işletme izni için 9 milyon TL teminat mektubu verirken, Tüfekçi’nin ise 20 yıllık işletme izni için sadece 772 bin TL'lik teminat mektubu verdiğini belirttiler
Devamla, kendilerinden proje, yapacakları işin detaylı iş dökümü ve ÇED raporu istenirken , yapacağı islah işleri için TÜFEKÇİ'DEN hiç birşey istenmediğini de belirttiler ve bunun çok açık bir KAYIRMACILIK VE TORPİL OLDUĞU KADAR, REKABET YASASINA DA AYKIRI olduğunu belirttiler
Taşocağı Sahipleri Birliği konuyu Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu'na da aktardı, ne ki şu ana kadar bir sonuç alınamadı
Tüfekçi"nin arkasında kapı kadar ÜNAL ÜSTEL var, elbette sonuç alınamaz.
Tabii bedelini peşin öder ve siyasileri mutlu edersen, bu kadar kayırmacılık olur değil mi?
Tüfekçi, siyasileri mutlu etmenin yolunu bulmuş!!!
GAZİVEREN'DE DE GASP
Bu yazıyı yazarken, Gaziveren'den arayan bir vatandaş, Tüfekçi'nin Gaziveren sahilinde de yeni bir beton santrali kurmak üzere olduğunu bildirdi.
Buna göre Tüfekçi, Gaziveren Spor Kulübüne sosyal tesis yapmak üzere sahilde verilen bir araziyi kulübe 6 milyon TL vererek aldı. Kulüp bu paradan her yıl 1 milyon TL harcayabilecek.
Anlaşma 4 yıl için geçerli olacak.
Edinilen bilgiye göre Tüfekçi, Akçay Deresi'nden ücretsiz alacağı kum ve çakılı, Gaziveren sahilinde kuracağı beton santraline taşıyacak. Buradaki beton santralinde yapacağı betonu, Gaziveren sahilindeki inşaatlara satacak...
Beni arayan vatandaş, köy halkının buna şiddetle karşı çıktığını, çakıl yüklü kamyonlarla beton yüklü mikserlerin köy yollarını mahvedeceğini, yol güvenliğini tehlikeye atacağını, bölgedeki evlere, doğal yaşama ve çevreye zarar vereceğini, bunun için ÇED RAPORU alınmadığını belirterek çevre örgütlerini harekete geçmeye çağırdı..
***
Bu iki olaydan da bir kez daha görüldüğü gibi Ünal Üstel ile meşveretleşmek, her kapıyı açıyor...
Onu bir şekilde mutlu edersen, halkın çıkarına ters olsa bile alamayacağın iş, elde edemeyeceğin avantaj yok.
Ben bu utanç verici rezil duruma karşı mücadele için saldırı, küfür, tehdit, herşeyi göze aldım.
"NAMUSLULAR DA EN AZ NAMUSSUZLAR KADAR CESUR OLMAZSA O ÜLKE BATAR" vecizesi, şiarımdır.
Dilerim Çevreciler, gazeteciler, milletvekilleri, kamu görevlileri de bu şiarı temel ilke kabul ederek rüşvetçiler, arsızlar, doyumsuzlar ve bu çürümüşlük karşısında en az namussuzlar kadar cesur olsunlar ve cesaretle bunların üstüne giderler.