Öne Çıkanlar Günün Hayat eve sığar RED cephesi Atilla Karat Kadir Gecesi

BAŞBAKAN DA OLACAK (MI?)

Yazan SABAHATTİN İSMAİL

Dr. Sıla Usar'ın dedeleri rahmetli polis Çavuş'u Talat amcamızı ve Enver amcamızı, nenelerini, babas Naci Talat Usar'ı, annesi, fedakar insan Vesile Usar'ı, amcası Salih Usar'ı, dayısı, mukavemetçi Yüksel Enver'i tanıyorum...

Kendisinin ve kardeşi Talat'ın çocukluğunu bilirim.

Rahmetli babası, anti emperyalist 68 kuşağı devrimcisi, öğrenci lideri, sonradan CTP Genel Sekreteri Naci Talat Usar, çok sevdiğim, saydığım bir dostumdu.

Birlikte çok zaman geçirdik, çok derin uzun sohbetlerimiz, birçok anılarımız oldu ...

Erenköy direnişimizin kahraman 800 mukavemetçisinden biriydi.

Bana göre, amansız hastalık O"nu erken yaşta aramızdan almasaydı, CTP'nin başına geçecek, partiye ayak bağı olan AKEL ile arasına mesafe koyacak ve partiyi ulusal sol çizgiye getirecekti.

" CTP'yi AKEL kuyruğunda maşrappa olmaktan kurtaracağım" diyordu.

Onu sevenlere son vasiyeti de buydu..

Şimdi bu görev, biricik kızı Sıla'nın omuzlarında...

Babasının vasiyetini tutmak, tarihi, ENOSİS için verdiği mücadeleyle dolu olan Rum milliyetçisi, sosyal şoven AKEL'in, CTP içindeki etkisini sıfırlamak, onun boynunun borcudur...

Zaten bunu yapmazsa, parti içinde onun ayağını kaydırmak için çok çalışacakları açıktır.

Başbakanlık Özel Kalem Müdürü olduğum 1994-1996 DP-CTP koalisyonu döneminde, çok sevdiğim amcası Salih Usar, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı idi.

Özetle Sıla, hep politikanın içinde olan bir ailenin kızı olarak büyüdü...

Anavatanda Hacettepe Ünivetsitesi Tıp Fakültesi'nde okudu, doktor oldu, orada hastalara şifa verdi..

Onu Ankara'da, sağlık kontrolü için gittiğim İbni Sina hastahanesinde ihtisasını yaparken gördüğümde ne mutlu olmuştum...

Bebekliğini bildiğim, 1975 - 76'da, rahmetli babası ile görüşmek için evlerine gittiğimde ayaklarımız içinde dolanan 3-4 yaşındaki Sıla, her zaman gülen yüzüyle, karşımda bir nöroloji doktoru olarak durmaktaydı..

Başarısı tesadüf değildir.

CTP delegesi olsaydım ben de tereddütsüz oyumu ona verirdim.

KKTC 'nin, çalışkan, dürüst, sorun çözücü, güvenilir bir kadın Başbakana ihtiyacı var...

Sibel Siber'in, çok başarılı kısa Başbakanlığı bile, KKTC yönetiminde bir kadın Başbakanın neler başarabileceğini kanıtlamıştır.

Bu ülkeye artık bir kadın eli değmeli...

Sıla Usar'a güveniyorum.

TEMİZ ELLER OPERASYONU ŞART

Rüşvetten, hırsızlıktan, devletin ve halkın malını peşkeş çekmekten başka birşey düşünmeyenler; siyaset yapmayı, devleti ve halkı çalma, soyma, köşe dönme aracı olarak görenler, Dr. SILA USAR karşısında korkunç bir hezimete uğrayacak ve sandıktan çıkamayacaktır.

Yolun açık olsun Sıla..

Bu ülkeyi toparlamak, hangi görüşten olursa olsun tüm halkı birleştirip kucaklamak, kanla, canla, binbir özveriyle kurduğumuz devletimizi hırsızlardan, rüşvetçilerden kurtarıp ayağa kaldırmak, çöken kurumları toparlamak ve böylece Halkın yeniden devletimize bağlanmasını sağlamak senin görevin oldu.

Halk ilk seçimde, seni KKTC'yi toparlama görevine getirecektir...

Başbakan olduğunda ilk işin politikacılar ve üst düzey bürokratlar için bir "NERDEN BULDUN YASASI" çıkarmak olsun.

Temiz eller operasyonu başlat.

Başbakanlık Denetleme Kurulu ve Sayıştay, tüm yolsuzluk ve rüşvet olaylarını araştırsın.

Rüşvet, hırsızlık, yağma olaylarının üstüne cesaretle git, ortaya çıkar, yargıya sevk et, çaldıklarına el koy, halk için kullan, asla yanlarına bırakma!

Bu ülkede artık hırsızlık, rüşvet ve soygunun üzerinin, tertemiz bayrağımızla, sahte milliyetçi nutuklarla, demeç milliyetçiliği ile örtülemeyeceğini kirli siyasetçiler anlasın...

Doktorsun, ilk el atacağın yer Devlet Hastahanesi ve çöken sağlık sistemi olsun.

Bu görevi başaracağına ve sana umut bağlayıp güvenenleri mahcup etmeyeceğine inanıyorum...

DOĞRU YORUMLAMA ŞART

Yerel seçimlerde belediye başkanlıklarını çalışkan ve başarılı gençlerin kazanması, Tufan Erhürman'ın Cumhurbaşkanı seçilmesi, CTP'nin başına ezici bir çoğunlukla Sıla Usar'ın gelmesi ve yapılacak ilk seçimde Başbakan olacağına kesin gözüyle bakılması nasıl yorumlanmalı?

Birçok nedeni var ama bence esas belirleyici olan 2 neden var:

1- Toplumdaki genel kuşak değişimi...Genç işsizliğinin umutsuzluğunun artması. Yeni neslin, kendisi gibi gençleri desteklemesi, enerjisi tükenmiş, yaşlı ve eskimiş siyasilere tepki olması

2- UBP'nin kendini yenilememesi, toplumdaki kuşak değişimine ayak uyduramaması, 70-80 yaşındaki, kendini yenileyememiş, gençlikten kopmuş, rüşvete, yalana, yolsuzluğa batmış, çıkarcı, koltuk ve makam hastası, kaşarlanmış, yıpranmış, değişime kapalı kadrolarla devam etmekte ısrar etmesi...

Oysa iyi eğitimli, liyakatli, dinamik, yaratıcı, çalışkan kadrolar karşısında hiçbir şansları olmadığı çok açık.

Ama bunu göremiyorlar.

Ya da görüyorlar ama " küçük olsun da benim olsun" diyorlar..

Veya altları o kadar pis ki koltuktan kalkmaya korkuyorlar...

Onlar kendilerini yenileyemiyorsa, Halk ilk seçimde, temizliği kendisi yapacaktır.

Eğer şimdiden gitmezlerse, Ünal Üstel ve kadrosunun, ilk seçimde, İrsen Küçük gibi sandıkta kalacağını ve büyük bir seçim yenilgisi alınacağını herkes görecektir

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.