HELLİM İLE DÜŞÜNMEK

MİLLİ GÜÇ

KKTC’DE HABAD- MAFYA YAPILANMASI VAR!

5gvirusnews Haber Merkezi Lefkoşa / 9 Ocak 2023

Kıbrıs adasında 1963 yılında bozulan Kıbrıs Cumhuriyeti sonrası tekrar birleşme planı, BM eski genel sekreteri Kofi ANNAN’ın, ANNAN Planını 11 Kasım 2002 tarihinde sunması ile başladı. Planın hedefinde Rum, Türk veya Kuzey ve Güney olarak bölünmüş olan Kıbrıs adasında bağımsız bir devlet olarak birleştirilmesi vardı. Nihayet 24 Nisan 2004’te yapılan halk oylaması ile beraber Kuzey ve Güney Kıbrıs’ta yapılan referandumla oylamaya sunulan plan, Türk tarafında Türkiye Cumhuriyet Devleti’nin çabaları ile %64,91 oyla kabul edilirken; Rum tarafında ise Ortodoks Kilisenin hayır’ı etkili olunca %75,38 ret oyu çıktı. Böylelikle referandumda çıkan hayır ile ayrılık daha da derinleşti.

ANNAN Planı ile birlikte gün yüzüne çıkan veya bu plan yapılmaya başladığında haberi olan ama görünmeyen, Chabad-Lubavitch veya Lubavitch adı ile bilinen Yahudi organizasyonu vardı. Yahudilere göre Chabad bir suç örgütüydü. Yahudi gözüken ama Yahudiliği kabul edilmeyen Chabad din maskesi ile çoğunlukla mali dolandırıcılık, çocuk istismarı, uyuşturucu vergi kaçakçılığı ve kara para aklama gibi beyaz yakalı suç faaliyetlerine karışıyordu.(bkz)

İşte bu mafya örgütü 2003 yılında sayıca az olmasından dolayı tarihte Yahudi varlığı olmayan Kıbrıs’a, ANNAN Planın oluşmaya başlaması ile birlikte Haham Arie Zeev Raskin’i yolluyor. O da 12 Eylül 2005’te Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nde Chabad Evini kurarak sözde Larnaka Sinagogunda, “Hahamlık tacını” giyiyor.(bkz)

Chabad adanın kuzeyine de yer alan KKTC’ye ise 2008 yılında, Berlin'deki, “Chabad Lubavitsh” Yahudi Merkezinden 19 Şubat 2003 tarihinde mezuniyet sertifikası alan Chaim Hillel Azimov’u yolluyor. (bkz)

Böylelikle BM’nin birleşme sağlayamadığı, Kıbrıs’ın Kuzey ve Güney’inde faaliyet gösteren tek örgüt Habad olurken, bu ayrıcalıklı durum ne KKTC’yi ne de GKRY’i rahatsız ediyor.

KKTC İÇİN, HELLİM İLE DÜŞÜNMEK BİLE YETER!

Rum yönetimi, açık liman olan Lübnan’da satılan Kıbrıs Türkü’nün Helliminin dünyaya ulaşmasını hazmedemiyor (bkz) ve Lübnan’da KKTC menşeili hellimi toplatacak kadar hassas davranıyor. Diğer tarafta ise Lübnan’da Hellimi toplatan aynı yönetim, KKTC’de faaliyet gösteren Chabad’ın mülk alımlarına engel olmuyor.

Rum yönetimi Hellimi takip edecek kadar ekonomik düzeyde kalkınmasını istemediği KKTC’nin ticari faaliyetlerini izleyip engel olurken, kendi yönetiminde faaliyet gösteren Chabad’ın KKTC’de mülk almasına sessiz kalıyor. Rumların sessizliği karşısında, bu satılan mülklerin, KKTC Hükümeti, Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği ve diğerleri ekonomiye katkı sağladığını söyleyerek, iki kişiden oluşan bir aileye bile 8 ev satacak düzenlemeler yapıyor.

Eğer KKTC 2003 yılında ANNAN planı ile hızlanan, bugün de 4+4+4 diye devam eden daire ve toprak satışlarında kazançlı çıksaydı aşağıdaki tablo oluşmazdı!

MAFYA KAZANCINI PAYLAŞMAZ!

Çünkü Chabad'ın yaptığı her şeyi KAR ETMEK için yapıyor. Chabad Hahamları, diğer uğraşlarının yanı sıra bağışlardan kaynaklanan offshore banka hesaplarında milyarlarca doları kontrol ediyor.

Rum Yönetimini bilmem ama KKTC Hükümeti, faaliyette bulunduğu ülkeleri aynı zamanda serbest girişime boğan, ABD'nin çeşitli şehirlerinde şiddet, dolandırıcılık ve yolsuzluğun seviyesini yükselten uluslararası bir organize suç örgütü olan Chabad ile ilgili tedbir almak zorundadır.(bkz)

Dünyada çocuk ticareti, uyuşturucu, kumar, beyaz kadın ticareti ile kalkınan ne bir kişi ne de bir ülke vardır.

KKTC’DE MÜLK ALAN, “YAHUDİ DEĞİL”

Ve KKTC’de mülk alanlar, “Yahudi değil”, olmadığını da Yahudiler ve saygın Hahamları söylüyor! KKTC bu ayrımı Chabad Mafya yapılanmasının din maskesini indirerek yapmalıdır.

Girne’de o paçavra tabela da indirilmelidir.

Yorumlar (1)

Ali 1 Yıl Önce

Hellim 10 numara olmuş

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.