BELİRSİZLİĞİ GİDEREMEYEN GİDER

YAZARLAR

HALKIN BEKLENTİSİ BELİRSİZLİĞİ GİDERECEK BİR SONUÇTUR. 4 CUMHURBAŞKANI BELİRSİZLİĞİ GİDEREMEDİĞİ İÇİN 2. KEZ SEÇİLEMEDİ

Yazan Sabahattin İSMAİL

KKTC Cumhurbaşkanlığı seçimi, uzun zaman önce tahmin ettiğim gibi sonuçlandı

Tufan Erhürman, yüzde 62.80 oyla KKTC 'nin 6. Cumhurbaşkanı olurken, Ersin Tatar yüzde 35.77 'de kalarak büyük bir hezimet yaşadı

İlginçtir, KKTC 'nin ilan edildiği 1983'den bu yana, geçen 42 yılda yapılan 6 seçimin 3'ünü milliyetçi adaylar, 3'ünü de solcu adaylar dönüşümlü olarak kazandı.

1985, 1990, 1995, 2000 seçimlerini, 4 kez arka arkaya kazanan tek kişi olan KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş'tan sonra diğer tüm cumhurbaşkanları sadece 1 dönem seçim kazanabildi.

Son seçimde de döngü bozulmadı.

Denktaş, 2005 seçimlerinde, AKP hükümetinin, federasyon öngören Annan Planı'na EVET demesi için yaptığı baskılar ve Federasyoncu Talat'a destek vermeleri nedeniyle aday olmadı.

Böylece 2005 seçimini AKP ve federasyoncu Akıncı ile CTP'nin birlikte desteklediği, Annan Planı'na EVET diyen federasyoncu, solcu CTP Genel Başkanı Mehmetali Talat kazandı.

2010 seçimini ise, AKP hükümeti ve CTP’nin birlikte desteklediği federasyoncu Talat'a karşı, Denktaş ve biz mukavemetçilerin desteklediği milliyetçi Derviş Eroğlu kazandı.

2015 seçimini ise milliyetçi Eroğlu'na karşı, AKP ve federasyoncu TKP ile CTP'nin desteklediği federasyoncu Akıncı kazandı.

2020 seçimini ise, AKP hükümetinin desteklediği, kendisi ve tüm ailesi İngiliz vatandaşı olan demeç milliyetçisi Ersin Tatar kazandı.

2025 seçimini ise AKP hükümetinin desteklediği Tatar'a karşı, federasyoncu CTP başkanı Tufan Erhürman kazandı.

Böylece 5 seçimden 3'ünü AKP hükümetinin desteklediği 2 solcu/federasyoncu, 1 demeç milliyetçisi kazanırken, 2 seçimi de AKP hükümetinin desteklemediği 1 milliyetçi ( Eroğlu), 1 federasyoncu ( Erhürman) kazandı.

AKP, FEDERASYONCULARLA ÇALIŞMAYA ALIŞIK

Yani bugün federasyoncu CTP başkanı seçimi kazandı diye, Türkiye iktidar cephesinden ve onları destekleyen medyadan gelen tepkiler gerçekten tuhaftır.

Sanki geçmişte federasyonu öngören Annan Planı'na EVET çıkarmak için çırpınan, bu uğurda devlet kuran lider Denktaş'ı bile tasfiye eden, yerine federasyoncu CTP'nin solcu lideri Talat'ı KKTC Cumhurbaşkanı seçtiren, 5 yıl sonraki seçimde de milliyetçi Eroğlu'na karşı yine Federasyoncu Talat'ı destekleyen kendileri değilmiş gibi....

Yine aynı şekilde 2015 seçimlerinde milliyetçi Eroğlu'na karşı federasyoncu Akıncı'yı destekleyip KKTCCumhurbaşkanı yapan, 2017 Crans Montana konferansına kadar onunla birlikte federasyon olsun diye, garantörlük ve toprak dahil inanılmaz tavizler veren sanki kendileri değilmiş gibi....

Dolayısıyla şimdi, federasyoncu ve CTP'li biri sanki ilk kez seçilmiş gibi, sanki ilk kez federasyoncu biriyle çalışacaklarmış gibi, bunu "KKTC 'nin sonu" olarak takdim etmek bizi ancak kuşkuya düşürür.

Acaba seçim sonucunun arkasına saklanarak, Tufan Erhürman'ın ortaya koyduğu ve Hristodulidis'in asla kabul etmeyeceği 5 ÖNŞARTI esnetme, böylece federasyon görüşmelerini yeniden başlatıp yeni tavizlerle federasyona doğru yol alma ve bunun sorumluluğunu da " siz seçtiniz" diyerek Kıbrıs Türk Halkının sırtına yükleme senaryosu mu var?

Sanki geçmişte federasyoncularla birlikte hiç iş çevirmemişler gibi, şimdi aşırı tepki koymaları, birçok kişinin benzer şeyler düşünmesine neden oluyor.

GEÇMİŞ 5 SEÇİMiN SONUCU NEYİ GÖSTERİYOR?

1- Geçmiş 5 Cumhurbaşkanlığı seçiminde AKP hükümetleri, değişen dış politika hedeflerine ve özellikle AB'den beklentilerine göre bazen federasyoncu solcuları, bazen de milliyetçi adayları desteklemiştir.

Özellikle, olmayacak AB üyeliği hayali ile, 2021'e kadar istikrarlı bir Kıbrıs politikası izlenmemiştir ..

Kıbrıs Türklerinin bu istikrarsız politikaya ve müdahalelere gösterdiği tepki nedeniyle, her zaman istediği kişiyi seçtirmeyi başaramamış olmalarına karşın, genelde seçilen kişilerle uyumlu çalışma yapmışlardır. ( Akıncı ile 2015-2018 Crans Montana sürecinde çok uyumlu, 2019-2020 arası uyumsuz bir dönem yaşandı )

Demokrasiye/iradesine saygı isteyen Kıbrıs Türkü, genelde AKP kaynaklı seçim müdahalelerine tepki göstermekte ve tepkisini göstermek için zıt yönde oy kullanmaktadır. Bu bilinen bir gerçektir

2- Denktaş hariç, ne milliyetçi, ne de federasyoncu cumhurbaşkanları, Kıbrıs Türklerinin beklentilerini karşılayamamıştır. O nedenle Denktaş hariç, hiçbiri ikinci dönem seçilmeyi başaramamıştır..

Burada belirleyici olan en önemli unsur BELİRSİZLİĞİN ARTIK SON BULMASI arzusudur

HALKIN BEKLENTİSİ NEDİR?

Peki Halkın beklentisi nedir?

Kıbrıs Türkünün beklentisi, şöyle veya böyle BELİRSİZLİĞİN GİDERİLECEĞİ BİR SONUÇTUR.

Birinci tercih edilen sonuç KKTC'NİN TANINMASI, İKİ DEVLETLİ BİR UZLAŞI VEYA DIŞİŞLERİ İLE SAVUNMADA TÜRKİYE'YE BAĞLI ÖZERK DEVLET MODELİDİR

Yapılan tüm anketlerde belirsizliğin bu şekilde giderilmesini isteyenlerin oranı yüzde 65-75 aralığındadır

Bu olmazsa ikinci tercih, iki eşit kurucu devlete ve Türkiye'nin etkin ve fiili garantörlüğüne dayalı federasyon, konfederasyon ve AB üyeliğidir

Bunu tercih edenler ise anketlerde yüzde 25-35 arasındadır.

En son tercih edilen ise, tüm seçeneklerin tükenmesi halinde, son çare olarak, Ruma yama olmak yerine, Türkiye'ye iltihak etmektir.

Yeter ki bu BELİRSİZLİK bir şekilde son bulsun...

Çünkü Halk belirsizlikten bıkmıştır. "Bitsin de nasıl isterse bitsin, yeter ki bu belirsizlik son bulsun" demektedir.

Ve son 5 Cumhurbaşkanlığı seçim sonucu, bu belirsizliği gidermeyi başaramayan Cumhurbaşkanlarının, AKP desteğine karşın, ikinci dönem seçilmeyi başaramadığını göstermiştir.

5 ŞARTTA ESNEME OLMAMALI

Türkiye ve Tufan Erhürman'ın bundan gerekli dersi çıkarması gerekmektedir

Erhürman, müzakerelerin başlaması için ortaya koyduğu 5 ÖNŞARTI esnetmemesi ve halka taahhüt ettiği o şartlardan taviz vermemesi, geri adım atmaması halinde, siyasi eşitliğe dayalı bir federasyon olması olası değildir.

Rum tarafı. 58 yıllık müzakere sürecinde veto hakkımızı içeren eşitliğimizi, egemenliğimizi, garantörlüğün devamını, dönüşümlü başkanlığı, takvimli müzakereyi ,ambargo ve izolasyonu kaldırmayı aska kabul etmedi.

O nedenle 57 yıldır sonuç alınmadı.

Erhürman'ın 5 ÖNŞARTI bu hususları içeriyor. Rum bunları kabul edecekseydi 57 yıldır jabul ederdi.

Etmedi, etmeyecek, çünkü bu onların milli hedefi olan HELEN KIBRIS İÇİNDE AZINLIK TÜRK CEMAATİ hedefine terstir.

YETER Kİ ERHÜRMAN HALKA VERDİĞİ SÖZÜN DİMDİK ARKASINDA DURSUN!

Türkiye ve Kıbrıs Türk Halkı, Erhürman'a bu yönde telkinde bulunmalı, taahhüdünün arkasında durmasını, milim geri atmamasını talep etmelidir.

Hristodulidis'in ÖNŞARTLARI reddetmesi halinde, belirsizliği giderecek olan, halkın birinci tercihine, yani, ambargoların/izolasyonların kaldırılmasına ve iki devletli çözüme odaklanması şarttır.

Bundan kaçınması veya seçim kampanyasında halka açıkladığı 5 ÖNŞARTINDAN TAVİZ VERMESİ HALİNDE, ona dünyayı dar ederiz...Ve, 5 yıl sonra, öncekiler gibi, ikinci kez seçilemez...

Kimse endişeye kapılmasın, onu da torun bakmaya göndeririz,

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.