BÜYÜKELÇİ, "MALINI İSRAİLLİYE SAT" DİYE ALNINA SİLAH MI DAYADI?

YAZARLAR

SİYASİ AHLAKSIZ ŞENER ELCİL, "T.C BÜYÜKELÇİLİĞİ BANA KUMPAS KURDU" DEDİ.

Yazan Sabahattin İSMAİL

Sahibi oldukları onlarca dönüm lebi derya araziyi İsrailli Shimon Mistriel Aykout'a satan, Türkiye- KKTC düşmanı Şener Elcil, "Bu mülkler alınteri ve emek ile alınmış anamın ak sütü gibi helaldir. Herkes gibi malımı satmak hakkımdır" dedi.

Doğrudur, aynen katılıyorum.

Elinde KKTC tapusu olan herkesin malı, anasının ak sütü gibi helaldir ve herkes istediğine satabilir.

Ne ki bunu yaparken KKTC tapulu eski Rum mülklerini "ganimet, hırsızlık, yağma ve işgal ürünü" olarak nitelemeyeceksin, satanları da " işgal ürünü malları yağmalayıp, yabancılara peşkeş çeken kişiler" olarak suçlamayacaksın...

Oysa Şener Elcil tam da bunu yapıyor...

Bir yandan KKTC tapulu eski Rum mülklerini " ganimet, işgal ürünü, yağmalanıp, peşkeş çekilen mallar" olarak niteliyor, yabancılara satılmasına karşı çıkıyor, satanları da " yağmacı, ganimetçi, hırsız " olarak suçluyor; bir yandan da kendisi ve 3 kardeşi sahibi oldukları mülkleri İsrailli Shimon Mistriel Aykout'a 1.5 milyon sterline satıyor....

20 dönümlük bir başka arazilerinin her dönümü için de 180 bin sterlin olmak üzere, 3 milyon 600 bin sterline satılıkta olduğu gazetelerde yazıldı.

Satış sözleşmesi altında kendisinin ve kardeşlerinin SATICI olarak isim ve imzalarının olduğu da basına yansıyan Satış sözleşmesinden görüldü....

Bu SİYASİ AHLAKSIZLIKTIR...

SİYASİ İKİ YÜZLÜLÜKTÜR...

SİYASİ UTANMAZLIKTIR...

SİYASİ SAHTEKARLIKTIR...

İşte herkesin eleştirdiği bu siyasi sahtekarlıktır, yoksa kimse onu malını sattığı için eleştirmiyor.

İnsanlar, ortaya çıkan siyasi ahlaksızlığı ve siyasi iki yüzlülüğü eleştiriyor

RUM BASININDA İNKAR ETTİ

Satış sözleşmesi ve imzalar basında yer alınca, inkarın anlamsız olduğunu gören Şener Elcil, bir basın açıklaması yaparak mal sattığını kabul etti ve " ALINTERİ VE EMEĞİMİZİN ÜRÜNÜ OLAN ANAMIZIN AK SÜTÜ GİBİ HELAL MALI SATTIK, SİZİ İLGİLENDİRMEZ" dedi.

Şener Elcil, Türkiye'nin Kalkınma Bankası'na verdiği parayla Kalkanlı'da TC vatandaşı öğrencilere kiralamak için eski Rum mülkleri üzerinde bir öğrenci yurdu ve Alayköy Sanayi Bölgesi'nde devletten aldığı, eski Rum mülkleri olan arsalar üstünde büyük bir tesis yapan bir başka SİYASİ SAHTEKAR, SİYASİ AHLAKSIZ olan İzzet İzcan ile birlikte bir basın toplantısı da düzenledi.

Siyasi sahrekar İzcan burada yaptığı açıklamada " ELCİL'İN HER BİR KURUŞUNU ALIN TERİ İLE KAZANDIĞI MÜLKLERİNİ SATMASINI GANİMET DÜZENİNİ KURANLAR VE BUNDAN ZENGİNLEŞENLER ANLAYAMAZ" dedi

Breh, breh, breh...

Analar ne aslanlar doğuruyor değil mi?

Cümleye bakın, ne itiraflar var...

Şener Elcil'in dibinde, canlı yayında yapılan bu açıklama ile şu hususlar yeniden itiraf edilmiştir:

1- Şener Elcil malını İsrailli Shimon Mistriel Aykout'a satmıştır. Yani manşetlere çıkan olay, yayınlanan satış sözleşmesi ve altındaki imzası doğrudur

2- O mallar, her kuruşu alın teri ile kazanılan para ile alınmıştır. ( Bu doğru değildir. O mallar güneyde bıraktıkları mülklere karşı KKTC devletinden eşdeğer olarak alınan eski Rum mülkleridir)

3- İzcan, Elcil'in İsraillilere mülk satmasını " ganimet düzenini kuranların ve bundan zenginleşenlerin anlayamayacağını" söylemekle, Şener Elcil'in "ganimet düzeninden pay alarak zenginleşmiş olduğunu" da dolaylı olarak kabul etmiştir

Çünkü Elcil o malları " sahte, ganimetçi, işgal rejimi" dediği KKTC'den almıştır. Sonra onları milyonlarca sterline satmıştır..

Yani, kendi ifadeleriyle "ganimetten pay almış, ganimeti satmış ve zenginleşmiştir...

Bizzat İzcan'ın kendisi de bunu yaparak zenginleşen SİYASİ AHLAKSIZ VE SİYASİ SAHTEKARIN tekidir.

Elcil ve İzcan'ın yerinde başka bir Kıbrıs Türkü olsaydı, Güneye geçtikleri anda tutuklanacak ve Rum yasalarına göre, " hırsızlık malı, sahiplerinin izni dışında yabancılara satmaktan veya hırsızlık mal üzerine inşaat yapmaktan " suçlanıp hapse atılacaktı

Ne ki onların böyle bir korkuları yok. Çünkü Rum milli davasına verdikleri destek nedeniyle kendilerine göz yumulacağını düşünüyorlar...

Göreceğiz

ELCİL GÜNEYDE İNKAR ETTİ

Nitekim, mevcut Rum yasaları karşısında zorda kalabileceklerini düşünen Rum dostları uyarmış olacak ki, Şener Elcil, Rum basınına yaptığı açıklamalarda yüzde yüz ağız değiştirmiş ve ilk gün KKTC'de yaptığı, tüm basında ve sosyal medyada yer alan açıklamalarını inkar etmiştir

Cyprus Mail, Fileleftheros ve Politis gazetelerinde yer alan açıklamalarında " Ben eski Rum malı satmadım. Kardeşlerimin satmasına onay verdim. Satış sözleşmesindeki imza da ŞAHİT imzasıdır. Bu TC BÜYÜKELÇİLİĞİ'NİN BANA KURDUĞU BİR KOMPLODUR" demiştir.

Tabii, satış sözleşmesi ortadayken Rum savcılığı ve polisi bu açıklamayı kabullenecek mi göreceğiz.

Rum başsavcılığı ve polisi göz yumsa bile malı satın alan, 1.5 milyon sterlin ödeyen, orijinal sözleşme elinde bulunan Shimon Mistriel Aykout, ilk duruşmada sözleşmeyi ortaya koyarsa ve " aşan suçlu da satan suçsuz mu, onu da tutuklayın" derse ne olacaktır?

Rum Başsavcılığı ve polisi, malı satanı değil de satın alanı tutmaya nasıl devam edecektir?

Peki Elcil'in sattığı mülkün eski sahibi olan Rum vatandaşı, polise gidip şikayetçi olursa, "mal benimdir, iznim olmadan sattılar, aldıkları para benim hakkımdır, paramı versinler" der ve davacı olursa ne olacaktır?

Dolayısıyla Şener Elcil ve kardeşlerinin durumu zordur.

Benim tavsiyem artık güneye geçmeye son versinler, Ruma asla güven olmaz.

Rum her zaman en başta kendine hızmet edenleri ve işbirliği yaptıklarını harcar...

Sonra KKTC, bir de Elcil ve kardeşlerini kurtarmak için çaba harcamak zorunda kalmasın!

Ama emin olsun ki, böyle birşey olursa onu da Rumun elinden kurtarmak için yazıp çizeceğiz...

BÜYÜKELÇİ BAŞINA SİLAH MI DAYADI?

Büyükelçi Ali Murat Başçeri'yi, mesleğe ilk girdiği yıllardan beri, en az 30 yıla yakındır tanıyorum.

Eskimeyen, kopmayan, sevgiye, saygıya, milli davaya hizmete dayanan bir dostluğumuz vardır.

Komplocu biri değildir, saldırılara karşı, benden çok daha fazla hoşgörüye sahiptir

Bugüne dek kimseye komplo kurmuş değildir.

Böyle şeyler onun mizacına aykırıdır, açık sözlüdür, söyleyeceğini herkesin yüzüne söyler, sözünü de esirgemez...

Öyle silahla, bıçakla, bombayla, topla, füzeyle de bir ilgisi yoktur.

Her zaman güler yüzlü, anlayışlı ve sevecendir.

Onun tek derdi, KKTC 'nin güçlenmesi, halkın refahı, huzuru ve güvenliğidir, milli davaya hizmettir...

Bu olay konusunda kendisiyle hiç konuşmadım ama, eminim, Şener Elcil'in KKTC tapulu malını satmasını da çok anlayışla karşılamış ve " vardır bir haklı nedeni" demiştir.

Nitekim bu dayanaksız, yalan, uyduruk iftira karşısında bile henüz Elcil'i dava etmemiştir....

Ben olsam hemen dava eder, mahkemede gelip iddiasını kanıtlamasını isterdim...

Büyükelçiliğin bahçesine kanlı el maketi atma, siyah çelenk koyma, kapısına yüklenip kırma, sözlü saldırıda ve suçlamada bulunma gibi, Elçilik önünde birçok provokatif eylemler yapan Şener Elcil, Büyükelçiliğin kendisine komplo kurduğunu söyleyince, doğrusu hem çok güldüm, hem de ona çok acıdım....

Belli ki, Rum polisinin elinden kurtulmak için Türkiye'yi suçlama taktiği uyguluyor..

Acınacak bir durum!!

Yağ gibi üste çıkma budur...

Tam "Yavuz hırsız ev sahibini bastırır" olayı yaşıyoruz

Acaba Sn. Büyükelçi, malını Shimon Mistriel Aykout'a satması için Elcil'in alnına silah mı dayadı?

Sorarım:

KKTC 'deki açıklamalarında " anamın ak sütü gibi helal olan malımı sattım" diyen sen değil misin?

Ne oldu da güneye geçince Büyükelçiliğin sana komplo kurduğunu söylemeye başladın?

Sana " Avrupa Vatandaşlık ödülü" veren dostlarının gönlünü almaya mı çalışıyorsun?

Hristofyas, Anastasiadis, Hristodulidis tarafından 15 yıldır, güneydeki bir Rum okulunun yönetim kuruluna atanmanın diyetini mi ödüyorsun?

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.