HIRSIZ, HAİN VE İFTİRACI

YAZARLAR

HIRSIZ RUH HASTASININ KÜFÜRNAMESİ KİTAP DEĞİL, ÇİRKEF, KUSMUK, YALAN VE İFTİRA SALATASIDIR - 2

RUMU AKLAMAK, DENKTAŞ, DR. KÜÇÜK, TMT, TSK, GKK VE ANAVATANI İSE İTİBARSIZLAŞTIRMAK İÇİN YAPILAN BİR OPERASYON

Yazan Sabahattin İSMAİL

Ordu malını çalmaktan 1 yıl hapis yatan ve ordudan atılan İlker Özkunt adlı sahtekar, ahlaksız, hırsızın attığı çirkefleri bugün de aktaracağım ki, yazdığı küfürnameyi okumadıkları halde onu

"kitap" olarak niteleyenler, okuyup utansınlar ve bu alçağı savunmaktan vazgeçsinler.

Bu adada yaşayan ve en ufak bir tarih bilgisi olan herkesin aşağıdaki deli saçmalıkları karşısında sinirlerine zor hakim olacağını biliyorum..

***

Kıçından uydurduğu şu deli saçması salakça diyaloğa bakın;

- "Sömürge istihbarat şefi, Denktaş'a şöyle dedi: 'M16 eğitimlerini çok iyi derecede başarmışsın...Artık birinci derecede bir ajansın..."

Denktaş :" Sizlere layık olmak için elimden gelen herşeyi yapacağım..."

'- ".... Denktaş yeni talimatlar almak için İngiliz Yüksek Komiserliği binasına gitti...Verilen talimata göre artık avukatlık yapacaktı...Haftalık toplantılarda İngiliz gizli servisine rapor veriyordu.. Talimatlar İngiliz Yüksek Komiserliği binasında verilirdi...İngiliz gizli servisinden bir çağrı aldı.." ( Sayfa 19- 31)

****

Ordu malını çaldığı için hırsızlıktan 1 yıl hapis yatan, böylece hırsız, ahlaksız, para düşkünü bir sahtekar olduğu mahkeme kararı ile tescil edilen bu kişi, Kıbrıs Türk Halkına da her fırsatta şöyle saldırıyor:

- " Türkçe konuşan Kıbrıslılar...Osmanlı artığı bir alışkanlıkla Türkçe konuşuyorlardı. Din olarak da Müslümanlığı seçmişlerdi ama hepsi o kadar, milliyetçilik duyguları hiç yoktu...İngiliz istihbaratı Denktaş'ı çağırdı bir yeraltı Teşkilatı kurmasını istedi...Ona, 'Teknik, taktik, malzeme, para, sana her türlü desteği vereceğiz. Sana 2 üst düzey danışman vereceğiz...Herşeyi onlar planlayacak....' dediler .....Denktaş 'emredersiniz' dedi. İngiliz gizli servis şefi, bir kitapçığı Denktaş ve 2 İngiliz albaya verdi....Buna göre Kıbrıslı Türklere, Türklük bilinci enjekte edilmeliydi..." ( sayfa 32-38)

****

Hırsız sapık, Halkın bağrından çıkan ve manevi hatırası yasa ile korunan milli direniş örgütümüz TMT'yi ise şöyle aşağılıyor

- " Örgüt kuruldu, adına TMT dediler ... Psikopatlar örgüte alındı...TMT, EOKA taktikleri uyguladı...Solcuları, vatan hainliği ile ortadan kaldırmaya başladı....Denktaş seçtiği 2 kişiye seri numarası silinmiş birer Tokarev tabanca verdi. Onlara konuşarak,

' PEO Türk bürosu başkanı Ahmet Sadi adlı zibidiyi ortadan kaldıracağız...Bunları kullanıp bana geri getireceksiniz, tek kelime ederseniz siz de cehennemi boylarsınız..." dedi.

" ...Denktaş, TMT adına ilk infaz emrini verdi...Tabancasını İngiliz Albay getirmişti...Denktaş, susturulacak kişileri İngiliz istihbaratından öğreniyordu...Dr. Küçük'ün gazetesi solculara saldırıları ballandıra, ballandıra verdi ..Enver Ramadan 'ın vatan haini olduğunu da yazdı....Denktaş tetikçiye " git başına sık bir tane daha gebersin..." dedi....Türkleri ortadan kaldırma eylemini sürdüren Denktaş önderliğindeki TMT denilen çete, görevine hızlı başlamıştı..Fazıl Önder'in katledilmesi emrini bizzat Denktaş verdi ve 2 tetikçisini görevlendirdi...' bunu kesin halledeceksiniz, ona göre' dedi...Berber Ahmet Yahya da Denktaş'ın emriyle öldürüldü. ...İngiliz istihbaratı Denktaş'a bir öldürülecekler listesi verdi. ..."

Ruh hastası uydurukçu, safsatalarının devamında, İngiliz istihbaratının verdiği listede olan ve isimlerini de verdiği 5 kişinin Denktaş'ın emriyle vurulduğunu, ikisinin öldüğünü, birinin tedaviye gittiği Türkiye'de hastahane penceresinden atılarak öldürüldüğünü" de uydurup yazıyor...

.Nerde belge, kanıt? Yok. Oturup uyduruyor ve bu devletin kurucusunu, ömrünü Kıbrıs Türk Halkına adayan liderini deli saçmalıkları ile karalıyor. Buna da birileri " kitap ve ifade özgürlüğü " diyor?

Böyle birşey olabilir mi?

Bu iftiralar ve çirkefler onlar üzerine atılsa yine " kitaptır, ifade özgürlüğüdür" diyecekler mi?

( sayfa 44-73)

****

Devam ediyor hırsız:

" ....TMT'nin kuruluş amacı içinde Rumlar ve İngilizler değil solcular vardı....Denktaş bu işi sevmişti...Kişiliği gelişmemiş, serseri , psikopat ruhlu kişiler TMT'ye alınıyordu....Denktaş Girne Sancaktarına " Girne'yi karıştırma emri verdi....Bunun için Ünal Gayda adlı kişi Temploslu çoban İsmail Dede'yi vurup öldürdü...Denktaş, Türk otobüsü ile seyahat etmeyen Ali Dungulli'yi, Pislobulu Bekir'e hiç tereddüt etmeden öldürttü....Denktaş Bekir'in de ortadan kaldırılması talimatı verdi ve döverek öldürttü..."( sayfa 75-82)

****

Bu safsataları ve iftiraları okumaktan asabınız bozulmadıysa deli saçmalıklarını okumaya devam edin..

Erenköylü Bereketçilere de hakaret ediyor, yalancılık ve sahtekarlıkla suçluyor. Herkesin bildiği onur duyduğumuz tarihi gerçeği saptırıyor. "Silahları onlara İngilizlerin verdiğini, Türkiye'den getirmediklerini" yazacak kadar saçmalayarak şöyle diyor:

- " ...TMT'yi İngilizler örgütlüyor, silahları İngilizler taşıyordu...Silahlar Ağrotur'dan sandallara yükleniyor,...Hacısofu Körfezi'nde Erenköylü Balıkçılara teslim ediliyor ve İngilizler Erenköylülerin tekneleriyle geri dönüyordu....Erenköylü Balıkçılar, silahları Türkiye'den getirmiş gibi, Erenköy'de bekleyen teşkilata teslim ediyordu. ..."

Uydurukçu, masalcı hırsız, akla, mantığa ve tarihi gerçeklere ters, hiç olmamış olayları bile, hiç yapılmamış diyalogları bile olmuş, yapılmış gibi şöyle uyduruyor:

".....2 İngiliz Albay bu işin uzmanıydı...2 İngiliz Albay Denktaş'a " Rauf bey, Ankara ile temas kurma zamanınız geldi...Ankara'da bize bağlı Seferberlik Tetkik Kurulu var...Onları sizden haberdar ettik. Sizi bekliyorlar, onları kullanabilirsiniz....Size konaklayacağınız otelin adını vereceğiz, onlar sizi alacaklar. Kraliyet Hava yolları ile Adana İncirlik üssü'ne gideceksiniz, oradan Ankara'ya gideceksiniz, otelde yeriniz ayrılmış, hesabı ödenmiştir..."

Denktaş " ben gidip hazırlanayım o zaman..." diye yanıt verdi...

" Denktaş kraliyet uçağı ile İncirlik'e gitti, oradan Ankara'ya geçti. Otelde onu karşılayan Kod adı Kartal ve Şahin olan kişiler ona, " hükümetin kurduğunuz örgütten haberi yok ancak NATO olarak bizim var. NATO adına İngiltere de sizi destekliyor.. NATO, görevi bize verdi. Askeri yönden size destek olacağız....Size yardımcı olması için bir görevliyi İş Bankası Müfettişi olarak göndereceğiz, sonra İngilizler çekilecek...." ( sayfa 83-92)

Bu denli yalan ve uydurma yazabilmek için gerçekten tımarhanelik bir deli olması gerekmiyor mu? Bunun tımarhaneye kapatılması gerekmez mi?

****

Uyduruk saçma safsatalarını sürdürerek TMT silahlarının Erenköylü Bereketçiler tarafından Türkiye'den getirilmediğini İngilizlerden aldıkları yalanını ileriki sayfalarda da sürdürüyor

Eli kanlı terör örgütünü aklamak için

" EOKA'nın adaya bağımsızlık getirdiğini, AKRİTAS örgütünün, 1960 sonrası Türk silahlanmasına karşı devleti korumak için kurulduğunu, AKRİTAS Planı'nın da bu amaçla yapıldığını" iddia ediyor. Böylece AKRİTAS SOYKIRIM PLANI'NI da masum göstererek şöyle diyor;

- " ....İngilizler Baf'ta balıkçı teknelerine yükledikleri silahları....Erenköy'e götürmeye başlamışlardı. Ancak Denktaş'ın talimatıyla silahların Türkiye'den geldiği söyleniyordu...İngiliz subaylarının desteğiyle epeyi mesafe alınmıştı...TMT, Denktaş'ın talimatıyla, Arif Hulusi'yi Limasol'da öldürdü. Teralı Hüseyin Mehmet'i de öldürdü....Kıbrıs'a bağımsızlık kazandıran EOKA , 1960 sonrası Kıbrıs devletini savunmak için silahlandı... Bunu Makarios'un emriyle Yorgacis yaptı . Makarios, Nikos Koşis'e AKRİTAS örgütünün, silahlanan Türklere karşı bir savunma örgütü olduğunu söyledi..."

Devamla şöyle saçmalıyor:

" İngiliz İstihbarat Örgütü, pasif kaldığı için Denktaş'ı 2 defa İngiltere'ye çağırdı ve Türklerle Rumlara karşı pasif kaldığı için onu ikaz etti.. Görevlerini aksattığı söylendi ve sert şekilde ihtar yapıldı.....Denktaş, bu uyarı üzerine ' ulan salak bu adamlar sayesinde bir teşkilat kurup adanın yarısının sahibi oldun. Halkının Allahı oldun .Adamlar sana dünya kadar para veriyor. Para içinde yüzüyorsun, parayı keserlerse ne halt edeceksin? , diyerek kendi kendine kızdı....Bir plan yaptı ve İngiliz Gizli servisine onaylattı...." ( sayfa 93-106)

***

Tımarhanelik deli saçmalıkları bu minvalde sürüyor..

30 euro verip, ahlaksızlık ve hırsızlığı mahkeme kararıyla tescillenen bu sahtekarın, saçmalıklarını okumak için alanlara, bu deli saçmalıklarını " kitap, ifade özgürlüğü" olarak niteleyip savunanlara sorarım:

Bunca çirkef, iftira, yalan, dolan size atılsa, yine savunur ve destek verir miydiniz?

Devamını yarın aktaracağım

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.