Yazan Sabahattin İSMAİL
Son haftalarda, İsrail'in Kıbrıs'ta Türkiye'yi tehdit olarak gördüğünü, ilk fırsatta Rumlarla birlikte KKTC 'ye saldırıp, Türk ordusunu adadan çıkarmayı deneyeceğini, dolayısı ile Kıbrıs'ta bir savaşın yakın olduğunu iddia eden birçok yayın yapılıyor.
İsrailli Shay Gal adlı yazar, eski CİA ajanı Michael Rubin, Times of İsrael gazetesi ile İsrael Hayom gazetesi de bu iddiaları körüklüyor.
Son olarak bunlara eli kanlı terör örgütü PKK'nın cani elebaşılarından Duran Kalkan da katılarak " Dananın kuyruğu Kıbrıs’ta kopacak! O zaman göreceğiz, kimlerin başına neler gelecek.” diye konuştu
Ne yazık ki Türkiye'de bazı yayın organları ile yorumcular da bu Türk düşmanı koroyu ciddiye alarak, İsrail ve Rum yönetiminin KKTC 'ye saldıracağını ileri sürüyor, televizyonlarda bu konuda uzun tartışmalar yapılıyor
KATILMIYORUM
İsrail kaynaklı Türk düşmanı koronun iddialarını art niyetli ve çok saçma buluyorum.
Amaçları, Kıbrıs'taki Türk ordusunun varlığını ve çekilmesini gündeme getirmektir.
Çünkü, Kıbrıs ve Doğu Akdeniz'de, karada, denizde ve havada tartışmasız en büyük güç Türk ordusudur.
İsrail Türk ordusundan korkuyor ama bu korkusu, Türk ordusunu adadan çıkaracak güçte olduğu ve bunun için savaş çıkaracak cesareti bulunduğu anlamına gelmiyor...
Türkiye'nin KKTC 'de güçlü bir kolordusu, modernize edilmiş mekanize birlikleri, komando birlikleri, hava savunma ve elektronik harp sistemleri, İHA, SİHA ÜSSÜ vardır.
Karpaz'da inşa edilecek DENİZ ÜSSÜ için yer ayrılmış ve tellemesi yapılmıştır. İnşaatın gelecek yıl başlaması beklemektedir.
Savaş uçaklarımızın adaya ulaşması için 3 dakika yeterlidir.
Denizaltılarımız ada etrafında görevdedir. Milli günlerde halkın ziyareti için KKTC limanlarına gelmektedirler.
Her yıl, kara, deniz, hava unsurlarının katılımıyla tatbikatlar yapılmaktadır.
Kıbrıs'ta KKTC 'ye yönelik İsrail, Rum, Yunan saldırısı olması halinde Türk ordusunun tüm adayı alması için 3 gün yeterlidir.
RUM-YUNAN TÜRK ORDUSU İLE SAVAŞAMAZ
Rum yönetiminin hava gücü ve donanması yoktur.
Güneydeki üsler, topçu menzilindedir.
Girit'ten kalkacak Yunan uçaklarının, Türk savaş uçaklarını aşıp adaya gelmesi olası değildir.
Adaya gelseler bile, uzun mesafe nedeniyle ancak 3-5 dakika kalıp hemen geri dönmeleri gerekmektedir.
Onların savaş uçaklarımız tarafından biraz oyalanmaları, yakıt yetersizliğinden denize düşmelerine neden olacaktır.
İsrail'in adaya asker çıkarıp Türkiye ile kara savaşına girmesi veya gemi gönderip deniz savaşına tutuşması mümkün değildir. Ancak savaş uçakları ile destek olabilir ki, bu tüm adanın Türk kara ordusu tarafından 3 günde alınmasına engel olamaz.
İsrail, ABD ve İngiltere desteği olmadan, Kıbrıs'ta Türkiye ile bir savaşı göze alamaz, unutamayacağı bir Türk tokadı yemesi kesindir
Adada KKTC'ye ve Türk ordusuna saldıracak olanlar, tüm adayı kaybedeceklerini, Türk ordusunun gücü karşısında direnemeyeceklerini çok iyi biliyorlar
Tüm adayı kaybetmeyi göze alabilirler mi?
Diğer yandan, Kıbrıs'ta başlayacak bir savaş, burada kalmaz, Türk-Yunan savaşına dönüşür. Türk ordusu birkaç haftada Batı Trakya ile, Adalar Denizi'ndeki onlarca adayı alır.
Yunanistan da bunu göze alamaz...
RUM HALKI SAVAŞ İSTEMİYOR
Kaldı ki, 1974 Barış Harekatı'nda Türk ordusunun gücünü gören, 5 günde adanın yüzde 40'nı kaybeden Rum halkı, yaşadığı korkuyu ve kayıpları unutmamıştır.
1974 Barış Harekatı, onların hafızasında hala derin bir travmadır.
ABD, İngiltere, Avrupa, BM Güvenlik Konseyi devreye girip Türk ordusunu durdurmasaydı, 3 gün içinde adanın geri kalanını da kaybedeceklerini, çünkü savaşacak bir orduları kalmadığını da çok iyi anımsıyorlar.
Diğer yandan, Kıbrıs'ta bir savaş, turizme dayanan Rum ekonomisinin çökmesi anlamına geliyor.
Güney Kıbrıs'a yılda 4.5 milyon turist geliyor ve 3.5 milyar dolar turizm geliri elde ediyorlar.
Adada çıkacak bir savaş Rum turizmini ve ekonomisini çökertir. Bunu Rum halkı çok iyi biliyor.
Kaldı ki Rum halkı İsraillilerden de nefret ediyor.
Güneyde mülk almalarına, yerleşmelerine karşı büyük tepki gösteriyorlar.
İsrail'in güneye çökmeye çalıştığından, Rum yönetimini esir aldığından ve başlarını belaya sokacağından şikayet ediyorlar. Filistin'e destek gösterileri yapıyorlar. Rum medyasında ve Meclisinde, İsrail'e teslim olan, İsrail'den medet uman, üslerini İsrail uçaklarına kullandıran Rum yönetimi başkanı Hristodulidis'e sert eleştiriler yapıyorlar..
En büyük parti olan Komünist AKEL, İsrail'in güneye çökme çabasına dikkat çeken bir politika izliyor...
Özetle Rum halkı İsrail'in peşine takılıp Türkiye ile bir savaşa girilmesine karşıdır.
NATO'NUN ÇÖKMESİ ANLAMINA GELİR
Kıbrıs'ta, İsrail, Rum yönetimi ve Yunanistan'ın, Türk ordusuna saldırması, Türk-Yunan savaşına neden olacağı için NATO'nun güneydoğu kanadının çökmesi demek olur.
İsrail'in NATO üyesi Türkiye'ye saldırması ise, NATO'NUN Türkiye yanında savaşa girmesini gerektirir.
NATO ve patronu ABD, böyle bir savaşa niye göz yumsun, niye destek versin?
İsrail, Rum yönetimi ve Yunanistan, ABD-İngiltere'nin izni, onayı, desteği olmadan, Türkiye'ye saldırabilir mi?
ABD-İNGİLTERE DESTEK VERİR Mİ?
Peki, ABD, İngiltere, NATO, iki NATO üyesinin savaşa tutuşmasına veya İsrail-Türkiye savaşına onay ve destek verir mi?
Asla vermezler.
Niye, hangi amaçla destek versinler?
Türk ordusunu ezip adadan çıkartmak için mi?
Niye NATO içinde olan Türk ordusunu adadan çıkartmak istesinler?
Adadaki MEVCUT STATÜKO, ABD, İngiltere, NATO'nun 60 YILDIR İSTEDİKLERİ ÇÖZÜMDÜR
Mevcut statüko nedir?
Mevcut statüko;
Güneyde, NATO ÜYELERİ ABD, İngiltere ile AB korumasında, İsrail'in çöktüğü tanınmış bir Rum devleti ve;
Kuzeyde, NATO üyesi Türkiye korumasında tanınmamış bir Türk devleti ve;
ATEŞKES anlaşmasına dayalı FİİLİ BİR BARIŞIN 51 yıldır devam etmesidir...
Güneyde, NATO askerleri ve NATO deniz- hava üsleri.... ( İngiliz, ABD, Fransa, Yunanistan),
Kuzeyde, NATO üyesi Türkiye'nin ordusu ve deniz-hava üsleri...
Yani ada bütünüyle, NATO'NUN DOĞU AKDENİZ'DEKİ BATMAYAN UÇAK GEMİSİ durumundadır.
ABD, Rum yönetimini sözümona "Türk tehdidine" karşı koruma karşılığında, Rusya ile olan askeri ilişkilerini, Rus gemilerine ve uçaklarına sağlanan deniz-hava limanı kolaylıklarını sona erdirmiş, 3 bin Rus offshore şirketini kapattırmış, Rum bankalarındaki Rus mevduatlarının yüzde 35'ine el koydurmuş ve onları Rusya ile kutuplaştırmıştır.
Yani ABD, onları "Türkiye'ye karşı koruma" vaadiyle tümüyle esir almıştır, deniz ve hava üsleri elde etmiştir.
Türkiye'ye ise, " adada ve Doğu Akdeniz’de ABD politikaları ile uyumlu olduğun sürece senin Kuzeydeki varlığına ve KKTC 'ye karşı çıkmam" demektedir.
Dolayısı ile MEVCUT STATÜKO, ABD, İngiltere, NATO için en ideal çözümdür, savaşı niye istesinler?
Sadece savaşı değil, çözümü de istemiyorlar.
Mevcut statüko aynen korunmalı ki her iki taraf da kendilerine muhtaç olsunlar!!
Mevcut statükoda, Rusya adadan ve Doğu Akdeniz'den sökülmüştür.
Adada deniz ve hava üsleri elde etmişlerdir.
NATO askeri gücü adadadır..
Doğu Akdeniz'deki enerji kaynakları ABD, İngiltere, Avrupa şirketleri tarafından bölüşülmüştür
İsrail, mevcut statükodan yararlanarak güneyi arka bahçesi haline getirmiştir.
Bu durumda ABD, İngiltere, NATO, İsrail, adada bir savaşı da, bir çözümü de niye istesin?
60 yılda elde ettikleri bütün bu imkanları kendi elleri ile niye yok etsinler?
Türk ordusunu Kıbrıs'ta yenemeyeceklerini ve güneyi de kaybedeceklerini bildiklerine göre niye savaş çıkarsınlar?
Kendi kontrollerindeki Doğu Akdeniz’de doğal gaz/petrol çıkarıp Avrupa'da satmak varken, niye savaş çıkarıp kaos yaratsınlar?
Niye NATO üyelerini savaştırıp NATO'yu çökertsinler?
Durum budur.
Özetle kimse endişeye kapılmasın!
Kıbrıs'ta savaş olmaz...
Ama çözüm de olmaz!! Çünkü çözüm halinde onlara her türlü imkanı yaratan statüko değişir, güneye çökmeleri son bulabilir.
Ne ki, tüm bunlar bir yana, savaş olsa bile endişe etmeyin
Türk ordusunun tüm adayı alması ve Doğu Akdeniz'deki tüm enerji kaynaklarına tek başına el koyması için 3 gün yeter...