MÜZAKERECİ MÜSTEŞAR OLDU!

YAZARLAR

HRİSTODULİDİS'İN CRANS MONTANA YALANINA MUTLAKA YANIT VERİLMELİ

Yazan Sabahattin İSMAİL

EOKACI sahtekar Hristodulidis dün, resmi haber ajansları KHA'da tam metin yayınlanan açıklamasında büyük bir yalan ortaya atarak, "CB Erhürman'ın Crans Montana'da kalınan yerden görüşmeye başlamaya hazır olduğunu" iddia etti. Haberin ilgili bölümünde şöyle deniyor:

"Erhürman adına konuşmasının doğru olmayacağını kaydeden Cumhurbaşkanı, asıl olumlu gelişmenin, her iki tarafın da Crans-Montana'da kaldıkları yerden devam etme hedefiyle sürece girmesi olduğunu yineledi"

Bunun doğru olması mümkün değil ama yine de Cumhurbaşkanlığının yalan olduğunu açıklaması gerekir

BANA SÖYLEMİŞTİ

Sn. Cumhurbaşkanı, seçimler öncesinde kendisi ile 2 ortak arkadaşımızın katılımıyla yaptığımız görüşmede açıkça, "Crans Montana'da kalınan yerden görüşmeye başlamaya karşı olduğunu, Guterres Belgesi temelinde bir görüşmenin de olamayacağını" söylemişti.

Devamla, "kendisinin sadece Crans Montana'ya kadar olan ortak mutabakatları kabul ettiğini" de ifade etmişti.

Görüşmelerin başlaması için metodolojik açıdan 4 maddenin kabul edilmesi gerektiğini, bunların kendisinin şimdi uydurduğu ön şartlar değil, BM'nin değişik karar ve raporlarında var olan hususlar olduğunu, dolayısıyla BM'nin sözlerinin ve taahhütlerinin arkasında durmasını talep edeceğini belirtmişti.

4 MADDE NEDİR?

Bu 4 maddeyi ise şöyle sıralamıştı:

1- Dönüşümlü Başkanlık ve ortak devletin her organında karar alma süreçlerinde en az 1 Türkün onayını içeren SİYASİ EŞİTLİK müzakere konusu değildir. Masaya oturmadan bunun kabul edilmesi şarttır.

2- Müzakereler sonuç odaklı olmalıdır.

3- Müzakereler bir takvimle sınırlandırılmalıdır. Bu takvim en az 3, en çok 1 yıl olmalıdır.

4- BMGK, masanın Rum tarafınca tekrar terk edilmesi ve çözümün onlar tarafından reddedilmesi halinde statükoya dönülmeyeceği, en azından KKTC üzerindeki ambargo ve izolasyonların kalkacağı, yani "3 D" nin kabul edileceği yönünde, önceden taahhütte bulunmalıdır.

BUNLARI YAZMIŞTIM

Ben bu sözlerini 20 Ekim 2025'de yayınladığım köşe yazımda açıkladım.

O Köşe yazım, "X" ( twiter) platformunda 360 bin kişi olmak üzere, tüm sosyal medyada toplam 400 bin civarında kişi tarafından okundu.

Cumhurbaşkanının sözleri, Halkımıza ve Türk Ulusuna verilmiş bir TAAHHÜT olarak kayda geçti, kamuoyundaki kuşku ve endişeler giderildi...

KKTC konusunda çok hassas olan Türk Ulusu rahatladı...

Özetle Erhürman, hem Hristodulidis'in istediği gibi, Crans Montana'da kalınan yerden devam etmeye karşıdır, hem de müzakere masasının kurulması için bu 4 maddenin önceden kabulünde ısrarlıdır.

Bunlar, asla ESNEYEMEYECEĞİ KİŞİSEL TAAHÜTLERİDİR...

BRT'DE AÇIKLADI

Esasen 30 mart 2025'de BRT'de Dilek Kırıcı'ya yaptığı açıklamada da bunu vurgulayarak şöyle demişti:

"Hristodulidis’in bir şekilde zorlanması gerekiyor. ‘Crans-Montana’da kaldığımız yerden başlamak istiyorum’ diyor. Peki, Dışişleri Bakanı olduğu dönemde neden oradan kalktı? Eğer Crans-Montana o kadar ideal bir nokta iseydi, neden terk etti? Bu bir samimiyet testidir...Crans-Montana’dan sonra Akıncı ile Anastasiadis’in Berlin’de bir görüşmesi oldu. Orada siyasi eşitlik konusu açıklığa kavuştu. Peki neden illa Crans-Montana?"

Erhürman 20 Kasım 2025 tarihli Haber Kıbrıs sitesinde yer alan açıklamasında da " Crans Montana'da kalınan yerden devam edilmesi bizim açımızdan mümkün değil, bu Rum tarafının görüşüdür" demiştir.

Devamla " görüşme metodolojisi açısından 4 maddenin önceden kabulünün şart olduğunu, bunun BM tutumu olduğunu ve BM'nin kendi tutumunu hayata geçirmesini istediğini, kapsamlı müzakereye ancak metodoloji önerilerinde uzlaşı sağlanırsa gireceğini" söylemiştir..

Durum budur.

ASLA KABUL ETMEZLER

Bence Rum tarafı, kendi hakimiyetçi politikasına ters olduğu için bunları asla kabul etmeyecek ve hegemonyacı politikası bir kez daha teşhir olacaktır.

BMGK de, kendi karar ve raporlarında yer almasına karşın, istenen taahhütleri asla vermeyecek ve samimiyetsiz olduğu, sözlerinin arkasında durmadığı, onlara asla güvenilemeyeceği bir kez daha gözler önüne serilecektir.

10 MADDELİK ÖNERİ PAKETİ

CB Erhürman görüşmede, "OLUMLU ATMOSFER YARATMAK İÇİN" 10 maddelik bir öneri paketi de sunmuştur. Bunlar şöyledir.

1-Karma evliliklerden doğan çocukların vatandaşlık hakkı ve bu kişilerin güneye geçişte yaşadığı sorunlar. (Kabul etmez. Rum Anayasa Mahkemesi'nin olumsuz kararı var)

2- Metehan geçiş noktasında kabin sayısının üçe çıkarılması ve her kabinde sürekli görevli bulunması.( Oyalamak için görüşür, ama kabul etmez)

3- Bostancı ve Derinya kapılarında seyrüsefer izni verilerek geçişlerin kolaylaştırılması. ( Görüşür, oyalar )

4- U14 çocuk futbol takımlarının dostluk maçları yapabilmesi için adım atılması. ( Çocuklar KKTC futbol federasyonuna kayıtlı olduğu için sorun çıkarır, oyalar)

5- Kayıp Şahıslar Komitesi’nin çalışmaları için iki liderin ortak ziyaret gerçekleştirmesi. ( sorun yok, kabul eder )

6- Mülkiyetle ilgili tutuklama ve yargılamaların süreci olumsuz etkilediği, bu konuda adım atılması. ( Asla kabul etmez. Milli hedeflerine terstir)

7- Hellim için Bureau Veritas sözleşmesinin imzalanmasının sağlanması. ( Egemenlik sorunumdur. Ben meşru hükümetim der, oyalar )

8- AB Uyum Komitesi’nin yeniden kurulması, çözüm sonrasında hazırlık için önem taşıyor. (Egemenlik iddiasına halel gelmemek şartını ileri sürer, oyalar.)

9- İki taraf güvenlik kuvvetleri arasında iletişim kanalı kurulması. (KKTC 'yi tanıma anlamına gelir der ve asla kabul etmez)

10- Metehan’daki ara bölge yol genişletme çalışmalarının başlangıcında iki liderin birlikte bulunması. (Ara bölge bizimdir orada işiniz yok der, oyalar)

Özetle, Rum yönetimi olumlu atmosfer yaratma derdinde olmadığı için işi yokuşa

sürer, oyalar, seçime kadar görüşürmüş gibi yapar ama ELAM / EOKA /KİLİSE / DİKO / EDEK'ten oluşan RED CEPHESİ'nin ve DİSİ içindeki EOKA'cıların desteğini kaybetmemek için hiçbir olumlu sonuca izin vermez

2 MASA

CB Erhürman, "2 masa olacak, biri görüşme masası, diğeri müzakere masası" demişti...

Bu 10 madde GÖRÜŞNE MASASI'nda görüşülür, oyalanılır...

Erhürman'ın ortaya koyduğu 4 madde ile, Crans Montana'da kalınan yerden başlamama ilkesi Rum tarafınca kabul edilmeyeceği için MÜZAKERE MASASI ise KURULMAZ .

Nihai anlaşmaya yönelik bir müzakere süreci de başlamaz.

Erhürman bu taahhütlerinden esneme yapar, taviz verir, geri adım atar ve Rum tarafının istediği temelde federasyon görüşmeye başlarsa, hem Türkiye ile hem de iki devletli çözümü savunan yüzde 70'lik kesimle çatışır.

TAAHHÜTLERİNİ ÇİĞNEMEYECEĞİ düşüncesiyle zımnen yaptığımız siyasi ateş-kes biter, çok sert bir kavga başlar...

Çünkü, taahhütlerinden geri adım atarak Rumun istediği temelde federasyon görüşmelerinin başlaması, Annan Planından bile daha kötü bir teslimiyet planının bize dayanılması sonucunu doğuracaktır.

Buna göz yumamayız...

İki devletli çözümü savunan halkın yüzde 70'inin ve Anavatan Türkiye'nin ona açtığı kredi, TAAHHÜTLERİNİ ÇİĞNEMEYECEĞİ VARSAYIMI noktasındadır.

Aksi halde gerisi zaten tufan, çatışma, kaostur...

Bunu isteyeceğini sanmıyorum...

MÜZAKERECİ MÜSTEŞAR

Erhürman müzakereci atamak yerine, Cumhurbaşkanlığı müsteşarı olarak atadığı KKTC Dışişleri diplomatı Büyükelçi Mehmet Dana'yı kendi özel temsilcisi olarak görevlendirmiştir.

Bunu ayakta alkışlıyorum.

Böylece, müzakereleri, dıştan atanan biri yerine, beğenseler de beğenmeseler de KKTC Devletinin bir müsteşarı sürdürmüş olacaktır.

Rum’a ve Dünyaya bundan daha güzel bir mesaj olamazdı

KKTC, kurumlarıyla, bakanları, müsteşarları ve müdürleri ile vardır ve var olacaktır.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.