İŞTE ÇAKMA DEMEÇ MİLLİYETÇİLİĞİ BUDUR
Yazan Sabahattin İSMAİL
1974 Barış Harekatı'nın 1. Aşaması ile 2. aşaması arasında Mesarya'daki savunmasız 3 köyün, sivil Türkleri, Barbar Rum katiller tarafından acımasızca katledilerek toplu mezara gömüldü.
Aynen 1821'de, Mora'da, Tripoliçe'de, 1897-1898'de Girit'te ve 1919-1922'de Anadolu'da yaptıkları gibi, 3 aylık bebeklerden 90 'lık dedelere, ninelere kadar tüm Türkler soykırımdan geçirildi
Muratağa'da 89, Sandallar'da 84 ve Atlılar'da 37 olmak üzere toplam 210 masum insanımızı katledenler, komşu Piperistetona adlı Rum köyünden gelen ve isimleri bilinen Rum köylülerdi.
Bunların bir kısmı EOKA ve EOKA B terör örgütlerinin eski mensuplarıydı
Toplu mezar 16 Ağustos'da bulundu, BM Barış Gücü ile Dünya Basınının tanıklığı önünde açıldı ve şehitlerimiz, oluşturulan şehitliğe defnedildi.
Rumların sergilediği bu vahşet hiç unutulmasın, genç kuşaklar bilsin, tüm Dünya görsün, ülkeye gelen turistler ziyaret etsin diye, tüm öğrencileri katledilen köy okulu katliam müzesi olarak düzenlendi. Şehitlerin fotoğrafları ve boş okul masaları, sandalyeleri, defter ve kitapları, eşyaları, kara tahtası müzeye kondu.
Ben de defalarca ziyaret ettim, çocuklarımı, torunlarımı, misafirlerimi götürdüm.
Müze ziyareti, turistik turların programına da dahil edildi. Her gün turlarla gelen yüzlerce turist otobüslerle şehitlik ve müzeye taşınarak bu korkunç soykırımı yerinde öğrenmeleri sağlandı...
Rumlardan neler çektiğimizi, bize ne büyük bir soykırım yapıldığını bugüne dek milyonlarca ziyaretçi öğrenmiş oldu...
1 AYDIR KAPALI
Ne yazık ki, Dünyaya göstermemiz ve Rum barbarlığını anlatmamız gereken bu müze 1 aydır kapalı.
Herşeye para bulan, her gece milyonlarca TL harcayarak yüzlerce kişiyi değişik otellerde yedirip içiren ve sahte milliyetçi nutuklar atan, son birkaç ayda yüzlerce kişiyi devlete istihdam edecek para bulan SİYASİ SAHTEKAR ÜNAL ÜSTEL ve hükümeti, Atlılar, Muratağa, Sandallar Şehitliği/ müzesi için bir tek istihdam yapmayı bile gereksiz gördü.
1 aydan beridir şehitlik ve müzeye giden vatandaşlarla yabancı ziyaretçiler
Muratağa, Atlılar, Sandallar Şehitlerini Yaşatma Derneği tarafından hazırlanan ve kapalı kapı ile anıta asılan şu yazıyla karşılaşıyor, okuyor ve bu sahte, çakma demeç milliyetçilerine lanetler okuyarak oradan ayrılıyor. Yazı şöyle:
" MADDİ NEDENLERDEN VE DEVLETİN İSTİHDAM YAPMAMASINDAN DOLAYI MÜZEMİZ KAPALIDIR. AYRICA ŞEHİTLİĞİMİZİN BAKIM VE TEMİZLİĞİ YAPILMAMAKTADIR "
SİYASİ SAHTEKAR ÜNAL ÜSTEL ve hükümetine ben de lanet okuyorum
YATACAK YERİNİZ YOKTUR,
Ben bu ülkenin Başbakanı olsam utanırdım, milliyetçi nutuk atarken, şehitlerden söz ederken yüzüm kızarırdı, utanırdım, insanların yüzüne bakamadım
Ne ki utanma duygusunu yitirmiş.
Zaten olsaydı, bir başbakan olarak, halkın diline pelesenk olan malum olayların baş aktörü olabilir miydi?
Oy avcılığı için yüzlerce kişiyi lüks otel salonlarında yedirip içirirken milliyetçi nutuklar atmaları, şehitleri ağızlarından düşürmemeleri, meğer ne kadar sahteymiş!!
Bir Başbakan ve hükümeti bu denli İKİ YÜZLÜ olabilir mi?
Şehitlere bu denli SAYGISIZLIĞI nasıl yapabiliyorsunuz?
Milli mücadelemizi, çektiğimiz büyük acıları, uğradığımız mağduriyeti ve iki devletli çözüm talebimizdeki haklılığımızı Dünyaya, şehitlik müzelerinin kapılarına kilit vurarak mı anlatıyorsunuz?
Bu mu sizin milliyetçiliğiniz?
SUSTUM AMA SUSMAKLA OLMUYOR
Muratağa, Sandallar, Atlılar Şehitlerini Yaşatma Derneği'nin müze kapısı ile anıt üzerine astığı yukarıdaki yazıyı içeren fotoğraf paylaşımını ve sitemini Facebook'ta geçen hafta gördüm.
" Seçim içinde bu rezilliği büyütmeyim" diyerek söz konusu paylaşım üzerine şu notu düşerek sayfamda paylaştım:
***
"Sahte milliyetçiler, çakma milliyetçiler, demeç milliyetçileri' derken işte bunları kastediyorum.
Seçimler için yüzlerce istihdam yapmaya, milyonlarca doları propaganda için harcamaya para var ama, şehitliklerin ve şehitlik müzelerinin bakımı, temizliği, idamesi, haftanın 7 günü açık tutulması, güvenliği, bilgi veren broşürlerin basımı için para yok değil mi?
Anma günlerde siyasi şov için nutuk atmaya koşanlar, ruhsuz demeçler yayınlayıp görevlerini yapmış sayanlar, her gün milliyetçi nutuklar atanlar, baş milliyetçi geçinenler, şehitlikler ve şehitlik müzeleri için kıllarını bile kımıldatmıyorlar.
Lütfen, rica ediyorum, son aylarda istihdam ettiğiniz gençlerden birini hemen müzeye gönderin, müzeyi ziyaretçilere açın, şehitlik ve çevresini temizletin, ziyaretçilere verilecek katliamı anlatan broşürleri süratle bastırın..."
KILLARINI BİLE KIMILDATMADILAR
Bu uyarımdan sonra hemen önlem alacaklarını umdum...
Son birkaç ayda istihdam ettikleri yüzlerce kişiden birini müze için görevlendireceklerini, müzeyi hemen açacaklarını, belediyeyi uyarıp şehitlik ve çevreyi temizleteceklerini sandım.
Birkaç gün sonra umudumun gerçekleşip gerçekleşmediğini görmek ve şehitlikle müzeyi ziyaret etmek için taa Alsancak'tan çıkıp gittim ama kapalı kapılarla karşılaştım...
Meğer, umurlarında bile olmamış!!!
Çünkü MİLLİ RUHTAN, MİLLİ HEYECANDAN YOKSUNDURLAR. ŞEHİTLERE SAYGILARI YOKTUR.
Dertleri imanları koltuklarda oturup ceplerini doldurmaktır
Esasen hiçbir milli konu gündemlerinde yoktur.
Kaç defa yayın yaptım.
Karaoğlanoğlu Müzesi de, Barbarlık Müzesi de aynı durumdadır.
Karaoğlanoğlu Müzesi binası çok ciddi bir bakım istemektedir.
Barbarlık Müzesi'ni, sağolsun, Anavatan Büyükelçiliği restore etmek zorunda kalmıştır...
Yıllardır mesai saatleri dışında ve en çok turistin ziyaret ettiği hafta sonları iki müze de kapalı tutulmaktadır.
Denktaş Anıt Mezarı Müzesi de yarım bırakılmıştır .
Milyonlarca dolar harcanan müze, son bir hamleyle bitirilmemektedir.
" Bunlar, sahte milliyetçi, inançsız, TMT ruhundan yoksun, cebini doldurmaya bakan şovcu demeç milliyetçisidir" diye eleştirirken boşuna konuşmuyorum.
Atlılar, Muratağa, Sandallar Şehitlerini Yaşatma Derneği'nin, şehitlik, anıt ve kapalı müze kapısına astığı bu duyuru, SİYASİ SAHTEKAR ÜNAL ÜSTEL ve kabinesindeki demeç milliyetçilerinin yüzlerine vurulan kara bir utanç damgasıdır; alınlarına yapıştırılan, şehitlere ihanetin damgalı belgesidir.
UTANIN!!!
DERHAL O MÜZEYİ AÇIN, ŞEHİTLİĞİ TEMİZLETİN, BU HALKI DAHA FAZLA TAHRİK ETMEYİN!