BAŞBAKAN ÜNAL ÜSTEL'İN LİDERLİĞİNDEKİ 6'LI GURUP İÇİNDEKİ EN KRİTİK İSİM, ÖZEL AVUKATI VE GÖZDESİ OLAN SAMET HAMZA RUSO....ÜSTEL, RUSO'YU, KRİTİK 2 KURUMUN YÖNETİM KURULLARINA SOKTU
Yazan SABAHATTİN İSMAİL
Samet Hamza Ruso genç bir avukat...
ÜNAL ÜSTEL'İN gözdesi ve özel avukatı.
O denli yakını ki hiçbir bankacılık ve muhasebe deneyimi olmamasına karşın onu VAKIFLAR BANKASI gibi milyonlarca doların döndüğü, milyonlarca liralık krediler dağıtan ve siyasi çıkar elde etmek için kullanılan bir kamu bankasının yönetim kuruluna atadı... ( Belge 1)
Bunu yeterli görmemiş olacak ki, hiçbir yasal dayanağı olmamasına karşın, bir kılıf uydurularak onun, VAKIFLAR İDARESİ YÖNETİM KURULU TOPLANTILARINA KATILMASINI da sağladı
Bu çok önemli bir durum.
Niye?
Çünkü çok değerli vakıf arazilerinin kiralanması, kira süresi, kira miktarı, kime kiralanacağı, biten kira sözleşmelerinin yenilenmesi, yeni kiralarının belirlenmesi konuları yönetim kurulu toplantılarında belirleniyor.
Ünal Üstel ise orada kendisi adına söz sahibi olacak, her konuda kendisi adına görüş ortaya koyacak çok güvendiği birisinin bulunmasını istiyor.
Vakıflar İdaresi Yönetim Kurulu 7 kişiden oluşuyor .( Belge 2)
Bu kişiler, BAŞBAKAN TARAFINDAN ÖNERİLİR VE BAKANLAR KURULU TARAFINDAN ATANIR ( Belge 3)
Nitekim şimdiki yönetim kurulu da Ünal Üstel tarafından önerildi ve onun başkanlığındaki Bakanlar Kurulu tarafından atandı..
Yönetim kurulu başkanlığına da KANKASI olan SELAHADDİN BAYIRKAN'I getirdi.
Bayırkan ile o denli KANKA ki, onun KIBRIS TÜRK TÜTÜN İŞLETMEKERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NÜ yürütmesini de sağlıyor...
Yani, Üstel'in yakın dostu Bayırkan, hem bir kamu kurumunun genel müdürü, hem de bir başka kamu kurumunun yönetim kurulu başkanı...
Bulunmaz hint kumaşı ya!!!
Bence yetmez, KIBTEK YK başkanlığına da atanmalı...
Üstel onu çok seviyor, çünkü sözünden milim çıkmıyor, onun bir dediğini iki etmiyor...
Merit gurubu başkanı Besim Tibuk ile görüşmelerine zaman zaman onu da götürüyor.
Yakında, son görüşmeleri ve Tibuk'a çektikleri kıyak konusunda da bir yazım olacak, bekleyin...
Özetle Vakıflar İdaresi Yönetim Kurulu, tümüyle Ünal Üstel'in atadığı ve güvendiği adamlarından oluşuyor.
Buna karşın, her nedense bunu yeterli görmedi!
Her toplantıda kendi gölgesinin de orada olmasını ve alınacak kararlarda direk kendi adına konuşacak belirleyici bir sesin olmasını istedi.
Bu nedenle, daha önce VAKIFLAR BANKASI YÖNETİM KURULU'NA ATADIĞI, kendisinin ve kardeşi Ali Üstel'in iş takipçiliğini ve avukatlığını yapan, Çatalköy'deki milyonlarca sterlin değerinde 5 dönümlük vakıf arazisinin Ali Üstel'e verilmesi için onun adına dilekçe veren ve konuyu takip eden kişi olan ÖZEL AVUKATI SAMET HAMZA RUSO'yu, VAKIFLAR İDARESİ YÖNETİM KURULUNA SOKTU...
Ama Bakanlar Kurulu kararı yok!
Vakıflar İdaresi yasasına göre meşru zemini de yok!
Buna karşın, Hamza Ruso, Haziran 2024'den beridir VİYK'nun her toplantısına katılıyor.
Alınan kararlarda etkili oluyor, yönlendirmede bulunuyor.
Konuştuğunda Ünal Üstel adına konuşuyor.
Görüş verdiğinde Ünal Üstel adına görüş veriyor.
Bunu bilen yasal yönetim kurulu üyeleri gıkını bile çıkarmaktan korkuyor, ne derse, " başüstüne" diyorlar...
Örneğin Vakıflara ait bir arazi veya binanın kira sözleşmesi bittiğinde ve yönetim kurulu yeni kirayı belirleyip süreyi uzatmaya gideceğinde " bunu bekletin" diyor ve bekletiyorlar.
Gerekli temas ve görüşmeleri yapıyor, 1-2 hafta sonraki toplantıda ise şu şartlarda uzatın diyor, uzatılmasını sağlıyor...
Artık yaptığı temas nedir, ne aldı, ne verdi, kendisi ile Allah'ı arasında!!!..
Tabii bir de patronu Ünal Üstel'in !!
Peki, bunu hangi sıfatla yapabiliyor?
Ona "DANIŞMAN" kılıfı verilmiş...
Bu, Vakıflar İdaresi Yasası'nda olan meşru bir sıfat değil.
Yasada öngörülen kadrolar içinde böyle bir kadro da yok . Olan kadrolar yasada var, bu yok...( Belge 4)
O nedenle toplantılara katıldığı için maaş veya huzur hakkı da almıyor.
GÖNÜLLÜ MÜCAHİT!!! olarak, VATAN VE MİLLET AŞKI!!! uğruna, bir avukat olarak çok değerli olan 2-3 saatini tek kuruş almadan Vakıflar İdaresi Yönetim kurulu toplantılarında harcıyor...
İnsanın, "bu ne sevda ah!!!" diyesi geliyor!
Ne özverili bir avukat değil mi?
Parasız pulsuz hızmet veriyor!
Oysa herhangi bir avukattan hukuki mütalaa istediğinizde bile saat başı ücret alınmıyor mu?
Yönetim Kurulu üyeleri maaş alırken, her dakikası çok değerli bir avukat tek kuruş almadan her toplantıda niye maaş almadan çalışsın?
İnsanın aklına deli deli sorular geliyor değil mi?
Bu yasadışılığa yasal kılıf geçirmek için, yönetim kurulu bir karar alarak "Hamza Ruso'nun danışman olarak, hiçbir ücret talep etmeden toplantılara katılması" kararı almış!!!
Bu kararı yayınlasalar da halk görsün!!!
Oysa eğer hukuki görüş temin etmek için danışmana ihtiyaç olsaydı, Vakıflar İdaresi bünyesinde kadrolu olarak yıllardır tam gün mesai yapan çok deneyimli hukukçuları var; gerektikçe toplantılara çağrılıp hukuki görüşlerini alabilirlerdi.
Ama yok, ille de Ünal Üstel ve Ali Üstel'in özel avukatları ve iş takipçileri Hamza Ruso olmalı!!!
Evet, Başbakan Ünal Üstel ve kardeşi Ali Üstel'in özel avukatları olan Hamza Ruso, sanki Bakanlar Kurulu tarafından atanan yasal bir yönetim kurulu üyesiymiş gibi, her toplantıya katılıyor. ..
Tamam, maaş almıyor, kararların altına imza atmıyor ama her kararda Başbakan Ünal Üstel adına belirleyici oluyor.
Üyeler ve yönetim kurulu başkanı, KANKA Selahaddin Bayırkan, Hamza Ruso konuştuğunda Başbakan Üstel konuşuyor gibi kabul ediyor ve onun dediğini yapıyor...
Bu gayrı yasal, gayrı ciddi, kurum itibarını zedeleyici durumun nedenlerini artık siz tahmin edin!
Bu durumun, toplantıların ve alınan kararların yasallığına gölge düşürdüğüne ve yasanın açıkça çiğnendiğine inanıyorum.
Yasada, YÖNETİM KURULU TUTANAKLARININ, GİZLİ KALMASI GEREKTİĞİ" açıkça vurgulanıyor ( Belge 5)
Tutanaklar gizli kalmalıysa, konuşulanlar da gizli olmalı demektir.
Yönetim kurulunda yasada öngörülmeyen, Bakanlar Kurulu tarafından atanmayan, yasal statüsü bulunmayan ve Vakıflardan arazi isteyen Ali Üstel'in İŞ TAKİPÇİLİĞİNİ yapan özel avukatı varsa, yasanın öngördüğü GİZLİLİK nerde kaldı?
Bu konuyla kim ilgilenecek, kim bu yasadışılığa son verecek?
Mali Polis mi?
Başsavcılık mı?
Sayıştay mı?
Hamza Ruso'nun patronu olan Başbakan Ünal Üstel mi?
Birileri bu yasa dışılığa ve akla bir yığın şüphe düşüren bu ciddiyetsizliğe mutlaka son vermeli, ama kim?
Devlet ciddiyetiyle bağdaşmayan ve hangi amaçlarla yapıldığı belli olan bu yasadışılıkları teşhir etmeye devam edeceğiz
Herkesi, bildiklerini, gördüklerini, duyduklarını, yaşadıklarını cesur olup bize aktarmaya çağırıyorum
16 Kasım'da VARAN 4 gelecek, bekleyin!
NAMUSLULAR DA NAMUSSUZLAR KADAR CESUR OLMADIĞI SÜRECE, KKTC 'DEKİ ÇÜRÜMENİN, RÜŞVETİN, YOLSUZLUKLARIN, YASADIŞILIKLARIN VE YAĞMANIN ÜSTESİNDEN GELMEK OLASI DEĞİLDİR
NAMUSSUZLAR KADAR CESURUZ, SONUNA KADAR SUSMAYACAĞIZ.
İNANIN GİDECEKLER, YARGILANACAKLAR HESAP VERECEKLER, VE O GÜN, BU ÜLKE, BU HALK RAHAT BİR NEFES ALACAK