Öyle ise, “yeryüzünün bütün dürüst, akıllı, erdemli, cesur insanları birleşiniz”
Abdurrahman DİLİPAK
Biden’ın aylar önce yaptığı bir açıklama yeniden servis edildi ve Twitter’de TT oldu. Erdoğan’a karşı muhalefeti destekleyeceklerini söylüyor. Gündeminde 5G, Starlink, Neurolink, Yapay zeka, Humanoid, Neom, Covid19 yok. Demokrasi’den, İnsan Hakları’ndan, Hukuk devleti’nden de söz etmiyor. Yani “makyaj malzemesi” de kullanmıyor. “Oltaya yem” de takmıyor.
Hani hep diyorlar ya, “şu dış güçler kim”? Biden’in konuşması ile bu dış gücü kuyruğundan yakaladık galiba.
Bir “dış güçler” var, “iç güçler” var. Kemalistler eskiden “Dahili ve Harici bedhahlar” diyordu. Bedhah “kötü yürekli/niyetli” demek. “Dış güç, iç güç” tanımlamasını Erbakan yaptı. Derin devlet, özel harp, JİTEM, Kontrgerilla diye hep konuşuluyordu aslında.
Bunu Yahudi, Siyonist ve Mason’larla ilişkilendirmek de mümkün, CIA, MI6 ya da “Tapınak şövalyeleri” ile ilgilendirmek de.
İç güç içeride Media, Mafia, Sermaye ve Siyaset üzerinde etkili kayıt dışı bir güç merkezini ifade ediyor. İşin içinde mutlaka asker, istihbaratçı ve bir takım mafyöz infaz timleri de vardır.
“Dış güç” diyince, ABD, İngiltere, AB, NATO, Vatikan ve İsrail’in işin içinde olduğu kapitalist dünyanın örgütlediği, her yerde sermaye gücünü kullanarak kendini layüs’el hale getiren bir güç anlaşılıyordu. Aslında, dindar bir bakışla başımızın belası en büyük “iç güç”, Şeytan’ın içimizdeki işgüderi Nefsimiz. “Dış güç” ise Şeytan ve onun ortakları.
Bu tartışmada en çok sözü edilen iki aile Rothchild ve Rocofeller ailesi. İki Finans örgütü FED ve LIBOR. Dünya Bankası, IMF daha sonra gelir. İki istihbarat örgütü: CIA ve MI6.
Donald Trump’ın en büyük rakibi Demokrat Parti’nin başkan adayı Joe Biden’in aylar önce yaptığı konuşma, durduk yerde, bugün yeniden servis edildi. Biden söz konusu açıklamasında şöyle demişti:“Bence hemen Erdoğan’a çok farklı bir yaklaşım uygulamayız. Muhalif liderleri desteklediğimizi açıkça göstermemiz lazım” dedi.ABD Başkanı olursa muhalefete destek vereceğini söyleyen Biden, "Başkan seçilirsem Erdoğan'ı darbeyle değil seçimle devireceğim, muhalefete destek vereceğim” ifadelerini kullanmış, daha da ilginci İstanbul seçimlerine atıf yapmış. Biden ayrıca Erdoğan’a Kürtler konusunda boyun eğdirmek istediğini söylemişti.
Biden, aylar önce açıkça "Endişeliyim. Erdoğan'a boyun eğmek zorunda değiliz. Ona bedel ödetmeliyiz. Muhalefeti desteklediğimizi açıkça gösterip Erdoğan'ı yenecek duruma gelmelerini sağlamalıyız" diyordu. Biden kime mesaj veriyordu?. Biden açık açık Ankara’da “kendi adamlarını iktidara getirmek”ten söz ediyor. Asıl soru şu:Peki onlar kim? “Darbe yapmayacaklarını, seçimle bu işi bitireceklerini” söylüyor. Biliyorduk zaten darbeleri yapanlar da, ekonomiyi, siyaseti manupile edenler de bunlar. İç güç dediğiniz, bu dış gücün “siyasi emellerini kendi siyasi emellerini, şahsi çıkarlarını finans kapitalin çıkarları ile tevhid eden” azgın bir azınlık bu!
Biden’in sözlerinden çıkan anlamı şu. Bu defa işi askeri unsurlara değil, sivil unsurlara verecekler.
Bu açıklamaya göre Biden Erdoğan’ı Trump’a doğru itelemek istiyor. Bu başka bir planın parçası olabilir. Biden’in açıklaması aslında Erdoğan’dan çok, CHP, İYİ Parti ve HDP’yi, bazı ortaya çıkan ve/veya çıkacak olan oluşumları zor durumda bırakacağa benziyor.
Tabi, bugünden ABD’de, seçimin zamanında yapılıp yapılmayacağını bilmiyor. Seçim yapılsa bile sonucun açıklanıp açıklamayacağını da bilmiyoruz. Açıklansa bile olayların devam etmesi durumunda açıklanan ismin göreve başlayıp başlamayacağını bilmiyoruz.
Sadece ABD değil, tüm dünyada 2021Ocak ayında Global Great Reset yeri yerinden oynatabilir. Aralık ayında FED Doları sanal hale getirerek yeni bir finansal savaş başlatabilir.
ABD şu günlerde QAnon’u konuşuyor. QAnon özünde Donald Trump'ın hükümetinde, iş dünyasında ve medyada Şeytan'a tapan elit pedofillere karşı gizli bir savaş yürüttüğünü söyleyen geniş kapsamlı, bir hareketi ifade ediyor. ABD bir yandan Covid’19’dan kırılıyor, bir yandan QAnon’u tartışıyor, bir yandan dünyaya meydan okuyor, bir yandan kehanet üretiyor ve bir yandan uzayı, öte yandan BillGates ve ElonMusk üzerinden başka bir dünya kurgulanmaya çalışılıyor. İşin ilginç yanı Trump olsun, Biden olsun bu konularla hiç ilgilenmiyor sanki.
Bunlar, “Canbaza bak cambaza” diye ortada dolaşan siyaset şaklabanları, asıl devrim, ABD’deki iktidar mücadelesi, ya da Türkiye’yi hedef alan senaryolar değil, bütün dünyaya yönelik global tehdit. “Yeni normal” dönemi, Global diktatörlük, Siber sömürü çağını tasarlayanların senaryolarında gizli.
Kaftancıoğlu; "Seçimle veya başka şekilde..." diyordu! Son zamanlarda "darbe" imâları çoğalmıştı. Sanki Biden’in aylar önce söyledikleri bugün yeniden servis edilerek birileri tarafından birilerine bir mesaj verilmek istendi.Mesaj alınmıştır. Bu Biden çıkışı ile Derin devlet, dış güç, darbeci çetenin arkasındaki destekçi şecaat arz edeyim derken sirkatin söylemiş, gerçek ortaya çıkmıştır.
Şimdi hedef kukla değil, kuklacılar olmalı. Kibrit çöpünü gözünüze çok yaklaştırırsanız, arkasında bir ormanı kaybedersiniz. Tehdit sadece ABD’ye, Türkiye’ye, orta doğuya, Çine, Rusya’ya, İran’a değil, Tüm dünyaya! Öyle ise, yeryüzünün bütün dürüst, akıllı, erdemli, cesur insanları birleşiniz. Yoksa birileri “Tanrının Krallığı” adına “kendi Şeytani hevesleri” için kendi krallığını kurmak için geliyor, hem de “Tarihin sonu”nu getirecek bir “Medeniyetler ararası savaş”ı göze alarak, “Tanrıyı kıyamete zorlama” iddiası ile. Dikkat, sağda, solda daha önce olduğu gibi, bugün de örneklerini hala görebildiğimiz gibi, soğuk savaş taktikleri ile, aynı ülkenin çocukları olarak bizleri bize kırdırıp, sonrada aynı ülkenin çocuklarının kanları ve gözyaşları üzerine kendilerine iktidar ve servet üretmesin “o” birileri.
Yeni bir dünya kuruluyor? Asıl soru şu: Bu dünyada biz nerede duruyoruz. Gelecek için ne vaat ediyoruz? Hepimizin bu sorunun cevabını bulmalıyız. Hiç kimse bu dünyada olup bitenler görmezden duymazdan bilmezden gelme hakkına sahip değildir.
