Öne Çıkanlar DSÖ KKTC Chabad FETÖ 28 Şubat

KOMÜNİZM & KORKUİZM & KORONAİZM

Yazan Muammer KARABULUT

Komünizm Türkiye’ye gelmeden çöktü. Türkiye ise bu uğurda, egemenlik haklarıyla ilgili ABD’ye inanılmaz tavizler verdi. Türk vatandaşları birbirine düşman edildi. Aynı elin verdiği silah ile insanlar birbirlerine kurşun sıktı. Kanları ülkeye yayıldı. Türkiye’nin emeği ziyan oldu. Teröre 100 milyar dolar, Gümrük Birliğine 95 milyar gömüldü, Gaziantep’te ise baklava çalan çocuklar yakalandı.

İlk önce 1989 yılında Berlin duvarı yıkıldı, sonrasında da Rusya 1991 yılında dağıldı.

Perde arkasında nelerin olduğu bilinmez ama bir öykü, bizlere Türkiye’de bir dönem nelerin döndüğüne dair önemli ipuçları vermeye yetmişti. Bu öykü, gazeteci Mete AKYOL’un bir gün, İstanbul Karaköy’de tesadüfen ABD’nin eski Ankara Büyükelçisini, eşiyle vapura binerken görmesi ile başlamıştır. O gün, AKYOL büyükelçiyi tanır ve ardından o da vapura biner.

Vapurda İstanbul’u resmiyetten uzak gezen eski ABD Büyükelçinin yanına yaklaşan Mete AKYOL,  kendisini tanıtarak röportaj yapmak istediğini söyler. Büyükelçi kabul eder. AKYOL’un sorularından birisi ; - Türkiye’de komünizmi tehlike olarak gördünüz mü? olur.

Büyükelçi de; - “Türkiye’de bir tek komünist olarak Mihri Belli’yi tespit ettik.” diye açıklar. AKYOL’un bu röportajını 1980 sonrası bir tarihte, Hürriyet gazetesinin bir  dergi ekinde okumuştum. Aradan yıllar geçtikten sonra sayın AKYOL ile 1994 yılında Antalya’da katıldığı Noel Baba etkinliklerinde karşılaştım. Aradan yıllar geçmiş olsa da kendisine unutmadığım ABD Büyükelçisi ile yaptığı röportajı sordum. Hiç unutmam, AKYOL  büyükelçi ile karşılaşmasını, vapura binişini ve özellikle de Türkiye’de Mihri Belli’nin tek komünist olduğunu öğrenmesine ilişkin yaptığı röportajı, o günkü heyecanı ile hatırladı.   Ve sözlü olarak bir kez daha anlattı. (1)

Mete AKYOL ile daha sonra Ergenekon duruşmalarını izlemeye geldiği Silivri’de karşılaştık. Kendisine yine hatırlattım, dün sayenizde Türkiye’de nasıl komünizm olmadığını öğrendiysek, yarın da Ergenekon’un olmadığını da öğreneceğiz dedim.  Çok hoşuna gitti. Ve sonra da yıllar önce yaptığı haber ile aramızda geçen konuşmayı yazdığım, “Laik Türkiye’yi Patrikhane’ye mi Yıktıracaklar.” kitabımı verdim. Mete AKYOL 2016 yılında vefat etti. Ama yaptığı röportajı dünyayı saran ve servis edildiği gibi olamayan koronavirüs ile tekrar hatırladım.

Küresel güçlerin, Türkiye’de olmayan komünizm ile yaptırdığı darbeleri, komünizm tehlikesine karşı var edilen ülkücü gençlik hareketini ve dökülen kanları anlamamamız bize çok pahalıya mal oldu. Komünizm deyince F. Gülen’i de anmamak olmaz. O da Mihri Belli’ye karşı derin faaliyetlerine, komünizmle mücadele dernekleri ile başlamış, Erzurum ve İzmir de bu derneğin kurucular arasında yer almıştır. Sonra da olmayan komünizme karşı, ne kadar sadık bir savaşçı olduğunu kanıtlamıştır.

Ama bu kadar yaşanmış dersler varken,  aynı güçlerin ne idüğü belirsiz, Çin Komünist Partisi ile birlikte yaptığı 5G operasyonu için ortaya çıkarttığı Covid-19’u da anlamayınca, demek ki bu güçlerin en büyük kaynağının korku olduğunu bir kez daha anlamış oldum. 

- Nasıl mı?

İlk önce,  komünizm, Ergenekon ve Saddam’ın kitle imha silahları var diye saymakla bitmeyen bir öcü yaratıyorlar. Sonra da veriyorlar korkuyu… Bu sefer bu korkuyu almayalım. Çünkü bugünlerde insanları koronaizm yalanı ile  5G’ciler ve 5G karşıtları diye ikiye bölüyorlar. Yaptıkları en iyi iş bölmek… 9 Mayıs 2020

  1. Muammer KARABULUT, “Laik Türkiye’yi Patrikhane’ye mi Yıktıracaklar.” K YAYINCILIK, 1. Baskı, İstanbul, 2006, s. 58-59    

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
sedat 4 yıl önce

Peki koronaizm bir korku ise ülkemizdeki ve dünyadaki bu kadar ölümleri nasıl açıklayacaksınız...

Avatar
Çağan Atyekin 4 yıl önce

İnsanlar hastalanır ve ölürler... 30 Nisan 2019 yılında mevsimsel grip-koronavirüs (covid-19 değil!) , solunum yetmezliği, zatüre ve diger benzer hastaliktan olen insan sayisi 50 milyon!!!
Bugün ise uydurdukları virüs den ölen sayisı ise 300 bin.
Çok iyi biliniyor ki olenlerin %70 i bahsettigim hastaliklar.. geri kalnda yaşlilil ve jalp yetmezligi gibi hastalillardan olmustur

Avatar
arif 4 yıl önce

Yukarıdan emir gelince ölümler sıfırlanır, entübeler falan filan biter.

Avatar
Renziye 4 yıl önce

Olaylara bakışınız,değerlendirmeleriniz ve diğer tüm yazıları okuduğum da biz ülke olarak hiç de iyi bir durumda olmadığımızı ,müslüman kimliğimizi unutup onlara çanak tuttuğumuzu görüyorum.Ya böyle ,ya da böyle gözüküp 2.bir b planı ike gizlilikle yapacaklarımızı el altından yapıyotmuyız acaba?Kime ve neye inanıcaz !!Ama biz Müslümanız Elhamdulillah.Allaha iman etmişiz onun da bir planı vardır mhk.Biz ona sarılıp ,ona güveniyoruz .Çünkü;başka bir yol kalmadı bizi bu durumdan ki zaten herleyi yapan da taptıran da o değil mi?Bizim amellerimiz yaptırıyor birilerinin eli ile birilerine .Ama ben yine de ümitvarım başımızdakiler bunları düşünüyorlardır herhalde!!!!!