Reis Seattle, Duwamish ve Squamish Kızılderililerinin Reisinin beyaz başkana yazdığı mektubunda dediği gibi; “Dünya insanlara ait değildir. İnsanlar dünyaya aittir. Bütün her şey, aileyi bağlayan kan bağı gibi, birbirine bağlıdır.” İnsan topraktan geldi, toprağa dönecektir. Toprak Ana’dır. Ve bir gün, “Beyazlar da bir gün diğerleri gibi geçip gideceklerdir. Tıpkı denizin dalgaları gibi. Yatağına pislik yığmaya devam eden, bir gece kendi pisliğinde boğulacaktır.” Kim bilir, belki de o günlere yaklaşıyoruz.
Beyaz adam dünyanın karasal büyüklüğünün üçte biri büyüklüğündeki bir kıtada yaşayan kızıl derilileri yok etti, bir kıta dolusu kara derili insanı köleleştirdi, bir kıta dolusu sarı derilileri sömürdü. Bugünkü zenginliğinin arkasında kızıl derililerin kanı, kara derililerin, gözyaşları ve sarı ırkın çalınan alın terleri var.
Ve bu kanlı mirası kendi aralarında paylaşamadıkları için kendi aralarında 100 yıl savaştılar. “Ulus devlet”ler ve “Uluslararası düzen” bu sömürü mirasının kavgasını bitirmek ve dünyayı paylaşmak için kilise ile emperyalist devletlerin mütarekesi sonucunda oluşturuldu. 1500’lerde başlayan ve global bir yağmaya dönüşen süreç 1700’lerde sona ererken, 1789 Fransız devrimi sonrası yeni bir süreç başladı. Bugünkü Finans sistemi, borsa-piyasa, Üniversite, sanayi burjuvazisi öyle doğru. Sanayi devrimi sonucu kölelere ihtiyaç kalmayınca onlara ömür boyu bakmak yerine, onlara “özgürlük” verdiler, gidip evlerinde ölsünler diye. Artık işçi var. Modern toplumun köleleri. Siyah köleler gitti, beyaz işçiler geldi.
İnsanlık son bir yüzyılda 3 dünya savaşı yaşadı. 1 ve 2. Dünya savaşları. Komünist devrim ve İşçi ayaklanması, sınıf mücadelesi. Soğuk savaştan kapitalizm galip çıktı. Onlar da bastırıldı. Ve bu gün.
Belki, “TARİHİN SONU” getirecek bir, “MEDENİYETLERARARASI SAVAŞ”ın eşiğindeyiz. Barış herkes için en iyi olandır. Biz doğduğumuz ana babayı, toprağı, zamanı, derimizin rengini ve cinsiyetimizi biz seçmedik. Bundan dolayı üstün ya da geri olamayız. Her yerde her zaman barışçı dostlarımız olabileceği gibi, her zaman, her yerde şeytanın işbirlikçisi düşmanlarımız da vardır, olacaktır.
İnsanoğlu dört koldan saldırı altında. Aile, kadın-erkek, genç, yaşlı hepimiz daha dün bir virüs pandemisi gerekçe gösterilerek ev hapsine alındık ve o günlerde beyaz adam uzayın işgali için yüzlerce uydu daha fırlattı. Birileri yeraltında siber ordular hazırlıyor. Birileri bütün insanlara chip takmaya ve onları siborgleştirmek için harekete geçmiş durumda.
Beyaz adam bugün insanlığa karşı, “Aşı maskesi” ile kansız bir katliamın hazırlığı içinde. Bu savaşın şifreleri 5G, Starlink, Yapay zeka, GENOM, Starlink, Humanoid, NEOM’de gizli. Eğer insanlık zekası, cesareti, erdemli birlikteliği ile bu tarihin en büyük global tehdidine, biyolojik savaşa, siber savaşa, siber teröre karşı el birliği ve fikir birliği yapmayacaksa, o zaman yakın olan gazap mevsimine hazır olmalılar. Tanrıyı kıyamete zorlama gayreti içinde siper kazanlara karşı herkes aklını, vicdanını kuşanarak bu emperyal tehdide karşı, “Hayır” demelidir! Selam ve dua ile.
Hayır..... Gelecek korkutuyor