Öne Çıkanlar Libra İsrail UEFA BIRD FLU Necati Doğru

TARİH TARİHTİR

Haber Merkezi Lefkoşa 14 Haziran 2025

KKTC Cumhurbaşkanlığı himayelerinde ve Avrasya Stratejik Araştırmalar Platformu ve Vakfı (ASAD & ASAV) iş birliğiyle düzenlenen, Kıbrıs Türk halkının tarihî ve stratejik meselelerini bilimsel bir bakış açısıyla ele alan bir konferans düzenlendi. Toplantıya Prof. Dr. İlber Ortaylı da konuk olarak davet edildi.

KKTC’de son dönemlerde çok konuşulan laiklik hassasiyetine de değinen İlber Ortaylı, “Laikliğiniz Voltaire’den değil, Toros Türkmenliğinden geliyor!” sözleri akılda kalırken, Ortaylı’nın, 2004 Annan Planı’na “evet” diyen Kıbrıslı Türklere yönelik “ahmak ve hain” imasında bulunması ise büyük tepki topladı.

Tepkiyi üzerine alınanlar, Annan Planının BOP olduğu ve milyonlarca insanın öldüğünü, ülkelerin ortadan kaldırıldığı veya sınırların değiştirildiği  bilmeden veya sürecin devamını görmeden Ortaylı’nın, “Annan Planı'na Anavatan Türkiye ile birlikte yüzde 65 Kıbrıs Türkü evet dedi. Yüzde 65 Kıbrıs Türkü, ahmak ve hain olamaz.” sözleri ile eleştirildi.

Her şeyden önce tarihçiliği tartışılmayan Ortaylı, yakın tarihte yaşanan ve bölge insanları için kötü sonuçları olan bu oylama hakkında doğal olarak methiyeler düzmeyecek, tarih penceresinden baktığında ne görüyorsa onu ifade edecekti. Ama tepkiler büyüdü. Ortaylı’nın tarihçi olduğu unutuldu. Hatta konferansa para alarak geldiği bile söyledi.  Eleştirilerin şirazesinden çıkması üzerine Avrasya Stratejik Araştırmalar Platformu ve Vakfı Başkanlığı (ASAD & ASAV) bir basın açıklaması yaptı..

Yapılan basın açıklamasında, “…ömrünü Türk milletinin kültür ve tarih mirasına vakfetmiş, yalnızca ilim adamı kimliğiyle değil, vicdan sahibi bir münevver ve bir dönemin bedelini maddi ve manevi olarak ödemiş bir vatanperver olarak da gönüllerde yer etmiş Prof. Dr. İlber Ortaylı davet edilmiştir. Kendisi aynı zamanda, Rum saldırılarının Türk halkına yaşattığı tarifsiz acıların, mazlumların feryatlarının ve tarihe geçen katliamların yakıcı izlerini bilen, milletinin çilesine ortak olmuş bir şahsiyettir.

Sayın Ortaylı’nın KKTC’ye gelişi ve konferansa katılımı, bütünüyle bilimsel sorumluluk, vatanseverlik ve gönüllülük esasıyla gerçekleşmiştir. Kaostan ve kargaşadan beslenmeyi yol edinen çevrelerin iftiralarının aksine Hocamıza herhangi bir maddi ödeme yapılmamış, dahası Sayın hocamız asla böyle bir talepte de bulunmamıştır. Sayın hocamız, hiçbir zaman iktidar ve şahsi ikbal peşinde koşmamış; bu kutlu davayı teknik ve tarihî perspektiften, bilgi ve şuurla anlatmayı görev bilmiştir. Bu nedenle hocamıza yöneltilen maksatlı saldırılar, kaynağını siyasi çıkar hesaplarından almaktadır.

Böylesi eylemler, aslında kaosun ve istikrarsızlığın karanlık koridorlarından medet uman dar bir anlayışın tezahürü olup, ne Türk milletinin yüksek ferasetine ne de Yavru Vatan’ın haklı davasına hizmet etmektedir. Bilinmelidir ki, dünyanın bugün içine sürüklendiği yoğun ticaret savaşları, enerji güvenliği ekseninde tırmanan gerilim hatları ve giderek artan bölgesel çatışma riskleri ki son olarak İsrail’in İran’a yönelik askeri hamlesi bu tehlikelerin vahametini bir kez daha mgözler önüne sermiştir. Doğu Akdeniz’in ve dolayısıyla KKTC’nin jeostratejik önemini hayati derecede artırmıştır. Böyle bir ortamda KKTC’nin güvenliği; Türkiye’nin enerji güvenliği, deniz yetki alanları ve bölgesel barışı tesis etme iradesinin ayrılmaz bir unsuru ve Mavi Vatan’ın kalbidir.

Bu kadar kritik bir dönemde, stratejik akıl ve bilimsel bir vizyonla yönetilmesi gereken KKTC davasını polemik ve kargaşaya çekmeye çalışanlar, aslında farkında olmadan bölgedeki vekâlet savaşlarının ve uluslararası güç oyunlarının değirmenine su taşımaktadır. Onların kaostan medet umarak ortaya koydukları bu sığ ve aceleci tavırlar, Doğu Akdeniz’in barış ve istikrar eksenindeki geleceğini değil, yalnızca bölgeyi karıştırmak isteyen odakların çıkarlarını beslemektedir.

ASAD olarak bir kere daha altını çiziyoruz: Yavru Vatan KKTC’nin kaderi ve Kıbrıs Türk halkının geleceği, sadece günübirlik polemiklere ya da şahsi hesaplara değil; Mavi Vatan’ın derin doktrinel vizyonu, Türkiye’nin deniz yetki alanlarını ve Doğu Akdeniz enerji koridorlarını güvence altına alan stratejik gerçeklikler ve bölgesel barışı inşa edecek sağlam diplomatik birikim üzerine bina edilmelidir. Gerçekten samimi olan herkesin, ilim ve vicdan rehberliğinde bir tartışma kültürünü yeğlemesi gerekirken, siyaseten ikbal peşinde koşarken başka yol bulamayanların kaos üretmeyi tek çıkış kapısı gibi göstermesi, aslında kendi hedeflerini ifşa etmektedir. Bizler, bilgiye ve stratejik akla dayalı bir Kıbrıs politikası inşasına destek vermekte kararlıyız; Yavru Vatan KKTC’nin haklı davası bu incelikle ve kararlılıkla savunulacaktır.” denildi.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.