Yazan: Muammer KARABULUT
İngilizler, bayraklarını gönderden indirip kutularına koymadan, yani sömürgelerini terk etmeden önce hukuk düzenini yerli yerinde bırakıyorlar. Bekçiliğini ise “sör” unvanı verdikleri kişilere emanet ediyorlar. O “sör” de, etrafındakilerle birlikte devletin kolu hâline geliyor. Böylelikle devletin en güçlü erki olan yargı düzeninin tek hâkimi olurken, aynı zamanda görünmez de oluyor.
Eski İngiliz sömürgesi olan Kıbrıs, günümüzde kuzeyi ve güneyi olarak ikiye ayrılmış olsa da, yargıda hâlâ İngiliz etkisi ve gölgesi vardır. Uluslararası alanda bu hukuk düzenine kısaca “sömürge hukuku” deniliyor. Böyle bir hukuk düzeninin, başta hukukçular olmak üzere vatandaşlar arasında ne övülecek ne de savunulacak hiçbir yanı yoktur.
Görünürde bağımsız bir yargı vardır; fakat yargının temeli olan eşitlik yoktur. Örneğin, KKTC’de Türkiye kökenli bir hukukçu avukatlık yapabilir, hatta göstermelik de olsa savcılık görevinde bulunabilir; ancak hâkimlik yapamaz. Hâkim olmasının önü açılmaz. Buradaki eşitsizlik, tarifi zor ve görünmeyen bir mutabakatın ürünüdür.
İşte bu şartlar altında, KKTC’de bir hukukçu Cumhurbaşkanı oldu.
Tufan Erhürman, İngiltere yerine 1988’de Türkiye’ye hukuk okumak üzere gelerek Ankara Üniversitesine kaydoldu. Mezun oldu ve Ankara’dan ayrılmadı. Mezun olduğu Ankara Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve Hacettepe Üniversitesinde 1995-2001 yılları arasında kamu hukuku alanında ders verdi. Ankara Üniversitesinde lisans, yüksek lisans ve doktora eğitimi gördü. İlk kitabı 1996 yılında “Dünyada ve KKTC’de Ombudsman” ismiyle yayımlandı. 2001 yılında “İdarenin Yargı Dışı Denetimi ve Ombudsman” başlıklı teziyle doktorasını tamamladı. Türkiye’de 1999-2004 yılları arasında Adalet Bakanlığında görev alıp, ombudsman makamının tesis edilmesinde rol oynadı.
KKTC’de 2014 yılında Cumhuriyet Meclisi Hukuk ve Siyasi İşler Komitesi Başkanı olan CTP-BG Milletvekili Erhürman, İngilizlerden bağımsız olarak hazırladığı, “İyi İdare Yasası”’nı Meclisten geçirerek yasalaştırdı. Yasanın hedefinde, yurttaşların idareye karşı hakkını ve hukukunu araması, dilekçelerine en geç 30 gün içinde yanıt verilmesi gibi birçok yasal düzenleme vardı.
Şimdi ise KKTC’nin bir numaralı ismi olan Erhürman bakalım yargı erkini İngilizlerin pençesinden kurtarmak için hamle yapacak mı?
Açıkçası, KKTC’de öncelikli olarak ilgilendiğim diğer bir konu da yargıdır.
Diğer tarafta, “federasyoncu” diye tanıtılan Tufan Erhürman seçilmeden önce yanında olanların kafası, seçildikten hemen sonra karıştı.
Seçilmeden önce Tufan Erhürman’a karşı olanlar ve onu eleştirenlerin, yani kısaca “federasyoncu” diyenlerin de kafası karışık.
Nedeni, seçimi kazandıktan sonra Erhürman’ın sıcağı sıcağına yaptığı konuşmalardı. Erhürman şöyle diyordu:
“Kıbrıs Türk halkı ve Türk halkı kardeş halktır. Türkiye’nin garantörlüğü Kıbrıslı Türkler tarafından hayati öneme sahiptir.”
Her şeyden önce, “herkese eşit mesafede kalacağını” söylüyordu.
KKTC’nin 6. Cumhurbaşkanı seçilen Tufan Erhürman ile ilgili her şey gündeme geldi.
Asıl gündeme gelmesi gereken ise 1983 tarihinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin bağımsızlığını tek yanlı olarak ilan etmesinden sonra, Kurucu Meclis tarafından hazırlanan ve 5 Mayıs 1985 günü Kıbrıslı Türk seçmenler tarafından kabul edilen Anayasasıdır.
KKTC’nin geleceği, bağımsızlığını ilan ettikten sonra kabul ettiği anayasasına uygun kanunlar çıkartmak ve İngiliz kanunlarını rafa kaldırmaktadır. Bu da Tufan Erhürman’ın bildiği en iyi konu…
Erhürman, mahkemelerdeki İngilizlerin, “sör” unvanı vererek başlattığı geleneği kaldıracak eşitlik sağlamak için Türkiye kökenli KKTC vatandaşlarının da hâkim olmasını mümkün kılabilecek iradeye sahiptir.
Ve bunu yaparsa Tufan Erhürman yapar…
Ayrıca KKTC’deki Siyonist tehlikeye karşı en büyük mücadeleyi, Türkiye’de askerî eğitim görmüş, sonra da adada profesyonel askerlik yapan vatanseverler verecektir. Bu durumu Erhürman’ın Türkiye’de hukuk eğitimi almasına benzetiyorum.
Zaman, onlarla gerektiği gibi dayanışma içinde olunması gerektiğini gösteriyor. Bu insanların kimlikleri biliniyordur; Tufan’ı koruyacak olanlar da öncelikli olarak onlar olacaktır.




Yarayan kanaya tuz bakmışsınız