Yazan Sabahattin İSMAİL
"İnşaat sektörü" adı altında on binlerce dönüm vatan toprağı, başta yahudiler olmak üzere yabancılar tarafından satın alındı.
Binlerce dönüm verimli tarım arazisi betonlaştı. Kanalizasyonu, suyu, elektriği vb alt yapısı olmayan binlerce apartman yapıldı.
Bunların ovalara, derelere ve denizlerimize akıtılan kanalizasyon suları ile temiz doğamız, toprağımız ve berrak denizimiz kirletildi.
Betona boğulan bölgelerin okullarında Türkten çok yabancı öğrenci var. Büyük bir eğitim sorunu yaratıldı. Yabancıların alım gücüne göre suni olarak yükseltilen ev fiyatları nedeniyle gençlerimizin ev sahibi olması hayal oldu.
On binlerce yabancı küçük ülkemize doldu, kolonileşme başladı, demografik yapımız bozuldu.
100 BİN BOŞ KONUT STOKU VAR
Müteahhit Ali Özmen Safa, bitmiş olan ve şu an devam eden hesapsız kitapsız inşaatlarla 100 bin civarında boş konut stoku olduğunu açıkladı.
İnsanlara tapuları verilmiyor.
Devlete vergileri ödenmiyor.
Avukatlar adına kurulan binlerce yabancı şirketinin sözleşme ile nerde, ne kadar toprak ve konut aldığı, bunların milliyeti ve amacı bilinmiyor.
Yabancı ülke mafyaları onlarca konut alarak, inşaat sektöründe kara para aklıyor.
Siyonist İsrail, ve siyonizmin eli kanlı mafya tarikatı CHABAD, bu sektörde kendini gizliyor, binlerce dönüm toprak alıyor, kolonileşmeye çalışıyor.
İnşaat sektöründe kriz varsa nedeni bunlardır ve yaratıcıları da bizzat kendileridir.
ANAVATAN VE DEVLET EL KOYDU
Anavatan ve devletimiz, bütün bu olumsuzlukları ve tehlikeli gidişi gördüğü içindir ki üzerinde aylarca çalışılan bir yasa geçirdi.
Başıboş sektörü denetim altına alıyor. Sektörde sıkıntı olmaması için de yabancılara 1 konut, TC vatandaşlarına ise 3 konut alma hakkı tanıdı. Müteahhitler konutlarını Türkiye'de pazarlasınlar, ille de yabancı aramasınlar, daha az, kaliteli, planlı ve alt yapısı olan inşaat yapsınlar, insanlara tapularını versinler, o zaman sektörde kriz olmaz.
Bilhassa ev sattıkları herkese koçanlarını versinler.
Devlete Vergilerini ödesinler.
Alt yapı olmayan inşaat yapmasınlar.
Ülkenin elektrik, su, okul, yol, kanalizasyon kapasitesi kadar inşaat yapsınlar, elektrik ve su sıkıntısına neden olmasınlar. Kapasitemiz üzerine çıkıp, ülkeyi maddi çıkarları için mahvetmesinler. Anavatan ve devlet bu yasayı yaptığına göre, gidişatı doğru görmedi ve eleştirilerimizle uyarılarımızı haklı buldu demektir.
Bunu gözardı edip, başta şahsım olmak üzere, gerekli uyarıları zamanında yapanları suçlamak doğru bir yaklaşım değildir, dayanaksızdır, art niyetlidir.
AKLINIZI BAŞINIZA ALIN
Müteahhitler, eski başıbozuklukta ısrar etmek yerine yeni yasaya göre kendilerini uyarlamalıdır.
Boş 100 bin konut stoku olan küçük bir ülkede daha hesaplı, planlı gitmek, şahsi maddi çıkarlar kadar, gelecek kuşakları ve milli menfaatleri de düşünmek şarttır. Şikayetçi iseler sektör değiştirmeye bakmalıdırlar.
"İnşaat sektörü" diye diye, 3-5 müteahhit daha fazla para kazansın diye, zaten çok az olan verimli tarım arazilerini daha fazla betonla doldurmak ve ülkeye daha fazla yabancı nüfus sokmak doğru değildir.
Sadece Ruslar 50 bin kişi oldu. İranlılar 50 bine dayandı. İngilizler ve diğerleri de 50 bini geçti.
Sadece bir Yahudi şirketi yüzlerce apartman ve 10 bin konut yaptı, yapmaya devam ediyor...
Daha onlarca Yahudi, İngiliz, Rus ve İran şirketi var..
Tapu vermediler, milyarlarca sterlin tutan vergi ve harçları devlete ödemediler. Gelir vergisi ödemiyorlar.
Devletin kasasına girmesi gereken milyarlarca sterlin, aç gözlü yerli yabancı müteahhitlerin kasasında duruyor.
Bunlara göz mü yumalım?
SUSTURAMAZSINIZ
Göz yummayan bana ve herkese "Ruma hizmet ediyorsun" suçlaması yapanların alnını karışlarım.
Maddi çıkarından başka birşey düşünmeyen müteahhitlerle, besledikleri siyasiler ilanlarla satın aldıkları sözde gazeteler, yedirip içirip ceplerine para koydukları, domuz yemekle övünüp domuza dönen KKTC düşmanı satılmış sözde gazeteciler bu tür saldırılarla TMT ruhuna sahip biz mukavemetçileri susturamazlar!
Asıl vatanseverlik şehit kanı ile sulanan bu ülkenin toprağına sahip çıkmak, tarım arazilerinin yok edilmesini önlemek ve topraklarımızın yabancıların eline geçmesini engellemek için mücadele etmektir.
Biz bunu yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz!
KORKMUYORUZ, SUSMAYACAĞIZ ve SİNMEYECEĞİZ.
Devam edin