5gvirüsnews Haber Merkezi Hamburg/ 12 Temmuz 2020
Geçte olsa Çin yalanı ile başlayan Covid-19’u DSÖ’nün 12 Mart 2020 tarihinde pandemi ilan etmesi sonrası, insanları baskı altına alan aptalca uygulamalar, belki de çok kapsamlı, çok taraflı ve bir çok konuda uzman 2000 bilim adamı tarafından ilk kez Almanya’da sessiz sedasız sorgulanıyor.
Endişenin ana kaynağı ise enfeksiyon kisvesi altında, koruma yasaları ve gözetim uygulamaları…
Ana başlıklar;
- Demokrasiyi kaybetme riskinin görünmesi.
- Her gün özgürlüklerimizi değiştirmek konusunda daha fazla çaba.
- Demokratik anayasal sistemden vazgeçme.
- Zihin kontrolü.
Her ne kadar Parlamento Dışı Araştırma Grubu Almanya’da kurulmuş olsa da asıl vurgulanmak istenen, yalnızca insan ve doğal yaşama hakları ile ilgilidir. Diğer tüm ayrımları bir kenara bırakın.
Almanya’da her şey COVID-19 ile bağlantılı otopsiler, RKI (Robert Koch Enstitüsü, Alman federal hükümet kurumu ve hastalık kontrolü ve önlenmesinden sorumlu araştırma enstitüsüdür. ) ve devlet tarafından bastırıldığı gerekçesi ile bağımsız araştırma komitesinin oluşmasına neden oldu.
"Biz vatandaşların gücü var. Ertelemeyeceğiz. Yapacağız!”, Bu sözlerle Heiko Schöning 31 Mayıs 2020'de Stuttgart'ta Parlamento Dışı Corona Soruşturma Komitesi'nde (ACU) duyurdu. O günden sonra Almanya’da parlamento dışı yaklaşık 2000 doktor, terapist, hemşire, fizikçi, avukat ve diğer mesleklerden insanlar, Covid-19’u araştırıyor. 1 Temmuz 2020'de Corona Komitesi hakkında kamuoyu bilgilendirildi. Ağustos ayı sonuna kadar raporların tamamlanması ve yayınlanması bekleniyor.
Komitenin toplanmasında ki ve büyümesinde ki en önemli neden; Covid-19 ile ilgili onlarca çelişkili ifadeler, ciddi şüpheler, kısıtlayıcı önlemler, orantısız tedbirler oluşmasına rağmen, parlamento, ne muhalefet partileri ne de hükümet partileri, bir soruşturma açılmaması gösterildi.
Araştırma Komisyonun Araştırdığı ve Yazılı Olarak Açıkladığı Bazı Başlıklar :
- Kısıtlayıcı önlemlerin Covid-19'un bir parçası olarak neden ülkemizden geldiğini araştıracağız.
- Neden Hükümet ve Robert Koch Enstitüsü, ölen korona hastalarının otopsilerini engellemek istedi.
- Pulmonologlar-(Göğüs hastalıkları, özellikle akciğerlerin pnömoni, plörezi, tüberküloz, bronşektazi, akciğer kanserleri, plevra hastalıkları) ve patologlar – (hastalık bilimi doku ve hücrelerdeki değişiklikleri özel yöntemler ile tespit ederek teşhis konulmasını sağlar.) Şu anda ölüm nedenleri, Korona pandemisinin mevsimsel grip ile paralelliği ve “gerçek” ölüm oranları araştıracaklar.
- Hangi çevreler, “Koronavirüs Salgını” adı altında çıkar sağladı veya sağlıyor?
- Sert hükümet önlemleri ile insanlara neden acı çektiriliyor.
- Hükümetler karar vermek zorunda ve bir pandemi sırasında olduğu gibi acil durumlar da, temel hakları anlık olarak kısıtlar. Ancak, bunları sürekli olarak doğrulamak zorundadırlar.
- Maske, Sosyal Mesafe gibi bilimsel temeli olmayan hak ve özgürlüklerin kısıtlanmasının nedeni.
- Şüpheli PCR testlerinden bağımsız olarak, ölüm nedenleri hakkında nesnel tıbbi verilerin hızlı bir şekilde elde edilmesi, şu anda en büyük öneme sahiptir. Çünkü bütün veriler PCR testine göre elde edildi. Veriler üzerinde devlet kurumlarının manipülasyonu var.
- Alınan önlemler orantılı mı değil mi? Bu önlemlerin orantılı olduğuna dair ciddi şüphelerimiz var
- Yasaların ihlali..
- Böyle büyük bir enfeksiyon riski var mı?
- Burada gerçekten bir katil virüsü var mı?
- Ölüm nedeni bilinmeyen hastalara, “neden Covid-19 ölümü yazılıyor?”
- Görünüşe göre, ölçüm verilerinin bilimsel bir temeli bulunmuyor.
- DSÖ faydaları?
Ayrıca diğer bir rahatsızlıkta, Hükümetten duyulan aşılama çağrısıdır. Bu konuda da yapılan birçok uluslararası araştırma ile ortaya çıkan, Covid-19’un diğer grip hastalıklarıyla karşılaştırılabilir olduğunu gerçeği ve ölüm oranlarının güçlü grip dalgalarından daha yüksek olmadığının anlaşılmasıdır.
O zaman sorulacak tek soru neden aşı?
Yine çok dikkat çeken önemli bir ayrıntı ise -virologlar, bakteriyologlar, epidemiyologlar veya ekonomistler- sadece duyulmuyor veya yok sayılıyor. Hatta daha da kötüsü, yalancı, şarlatan veya komplo teorisyenleri olarak adlandırılması olarak gösterildi.
