Öne Çıkanlar Rockefeller Kent Lokantası AYIPLI TEST Dr. Carrie Madej BAE

BU KONJONKTÜRDE 3 CESUR ADIM ATILMALI

Yazan Sabahattin İSMAİL

Ortalık toz duman İran-İsrail savaşı başladı ve tüm hızıyla sürüyor. Kısa sürede bitmeyeceği, hatta ABD-İngiltere katılımıyla daha da genişleyeceği görülüyor.

İran'daki rejimi, ekonomiyi, askeri alt yapıyı yıkmak ve ülkeyi bölüp orada da bir PKK devleti kurmak için saldırıyı aylarca sürdüreceklerdir.

Sonra, asıl hedef olan Türkiye'yi hedefe koyacaklardır.

Dünya'nın bir diğer odak noktası ise, Gazze'ye süren insafsız İsrail saldırıları ile abluka, açlık ve ablukayı kırmak için yoğunlaşan sivil toplum eylemleridir..

Rusya-Ukrayna savaşı da, Ukrayna'nın Rusya'nın binlerce km. derinliğinde yaptığı büyük operasyon ile yeni bir boyut kazandı ve savaş sürecek...

ABD'de ise göçmenlerle güvenlik güçleri arasındaki çatışmalar birçok şehre yayıldı...

ABD bir yandan kendi iç sorunlarına odaklanırken, bir yandan da Çin ile dalaşıyor ve dikkati orada...

Özetle, herkes kendi derdine düşmüş durumda ve emperyalist devletler çok büyük yayılma savaşları içinde...

KONJONKTÜR ÇOK UYGUN, 3 ADIM ATILMALI

Bence Türkiye'nin Kıbrıs'ta tarihi adımlar atması için konjonktür çok uygun. Kimsenin bu ortamda Kıbrıs'a bakacak hali yok.

Hoş, baksalar ne olacak, birbirlerini yiyorlar, takmak, ciddiye almak gerekmez. Bence 3 önemli adım hemen atılmalı:

1- MARAŞ AÇILMALI

Rum yönetiminin KKTC'ye yatırım yapan yabancıları ve Türkleri tutuklama ve AİHM'in, Türkiye'yi, Maraş Rumlarına milyonlarca dolarlık tazminat

ödemeye zorlama hazırlığını akamete uğratmak için, Maraş, Vakıflar İdaresi'nin meşru hakları korunarak, KKTC yönetiminde iskana açılmalı.

Maraş askeri bölge statüsünden çıkarılarak KKTC'ye devredilmeli, bölge etrafındaki varil ve teller kaldırılmalı...

BM gözlem postası Maraş'tan çıkarılmalı.

Maraş'ta mülkü olduğunu iddia eden Rumların 3 ay içinde KKTC devletine şahsen başvurarak bunu kanıtlamaları için çağrı yapılmalı.

Devamla, 1 yıl içinde hazırlayacakları inşaat projelerini KKTC yasalarının öngördüğü şekilde ilgili devlet dairelerine sunarak, çürümüş yapılarını temizlemeleri ve inşaata başlamaları gerektiği ilan edilmeli.

KKTC'yi tanımadıkları gerekçesiyle bunu yapmayacak olanların mülklerinin KKTC Anayasasına göre kamulaştırılacağı, kamulaştırma bedellerinin kendi adlarına açılacak banka hesaplarında tutulacağı ve bu bedelleri ancak çözümden sonra alabilecekleri ( Rum yönetiminin yaptığı gibi) duyurulmalı.

Devlet, tehlike yaratan ve insan sağlığını tehdit eden pislik içindeki çürümüş yapıları sonsuza kadar bir turizm beldesinde tutmak zorunda değildir.

Ya alıp yıkacaklar, ya da devlet kamulaştırıp yıkacak, bedelini de kamulaştırma bedelinden düşecek....

Mülk sahibi olduklarını belgeleyenler yatırım yapmayacaklarsa, sahibi olduklarını kanıtlamak şartıyla, mülklerini talep edecek Türk iş insanlarına satabilecekleri de duyurulmalı.

Bu işlem TMK üzerinden de yapılabilir...

KKTC Meclisi bu satışlara imkan verecek bir yasal düzenlemeyi süratle yapmalı, ACAPULCO YASASI diye bilinen yasanın kapsamı genişletilerek, isteyen herkesin Maraş'ta mülk alımı yapabilmesine imkan yaratılmalı

Bu arada yatırım yapacak veya satış yapacak Rumlarla alıcı Türklerin, Maraş'ın asıl sahibi olan Vakıflar İdaresi ile uzun vadeli ( 49 veya 99 yıllık olabilir) kira sözleşmesi imzalamaları gerektiği açıklanmalı. Vakıfların hakkı böylece korunmalı.

Bu bağlamda devlet, Maraş'taki, okul, park, belediye pazarı, tiyatro, müze binası, kilise, haliarazi gibi kamu mülklerini doğrudan Vakıflar İdaresi'ne devretmeli.

Vakıflar İdaresi buralar için bir inkişaf projesi hazırlayıp inşaata başlamalı veya ihale ile kiralayıp hizmete sokmalı

Böylece 50 yıldır atıl vaziyette olan Maraş turizme ve ekonomiye kazandırılmalı. Orada başlatılacak inşaatlarla KKTC ekonomisine taze kaynak sağlanmalı

Böylesine uygun bir konjonktürde Bike bunu yapmayacaksak ne zaman yapacağız?

2- MONAKO MODELİ'NE GEÇİLMELİ

Uygun konjonktür değerlendirerek atılması gereken 2. adım ise, Türkiye ile KKTC’nin imzalayacakları ikili bir anlaşma ile MONAKO MODELİ'ne geçilmesidir

Bu modelde KKTC, dışişleri, savunma ve enerjide Türkiye'ye bağlı, içişlerinde özerk bir devlet olacaktır.

Bugün Monako, dışişleri ve savunmada Fransa'ya bağlı olmasına karşın, başka ülkelerde büyükelçilikleri var, yabancı büyükelçilikler de Monako'da faaliyet gösteriyor. BM üyesidir, değişik uluslararası kuruluşlarda da bağımsız devlet olarak temsil edilmektedir.

Yani dışişleri ve savunma konularını Fransa'ya emanet etmesi, bağımsız statüsünü engellememektedir.

Kanımca görünür bir gelecekte BM, ABD, İngiltere, AB baskıları nedeniyle KKTC'nin Tanınması kolay olmayacaktır, zaman alacaktır.

O nedenle bir an önce, hali hazırda mevcut konjonktür çok uygunken, MONAKO MODELİ'ne geçilmelidir.

Bu modelde, KKTC 'nin TDT, İKÖ, EİT vb. uluslararası örgütlere üyelikleri ile mevcut dış temsilcilikleri ve mevcut TC-KKTC karşılıklı Büyükelçilikleri aynen devam edecektir.

KKTC tanınma faaliyetlerini sürdürebilecek, ileride KKTC 'yi tanımak isteyen ülkeler tanıyabilecek ve mümkün olursa, Monako gibi BM üyesi de olabilecektir.

Yani bu model, KKTC'nin bağımsız devlet varlığını yok etmeyecek, tam aksi, böyle bir anlaşmayı yapabilen egemen bir devlet olduğunu göstereceğinden, bağımsız devlet statüsünü daha da güçlendirecektir

3- PİLE- YİĞİTLER YOLU TAMAMLANMALI

Dünya yangın yerine dönmüşken, ve herkes kendi derdine düşmüşken, son 100 metresi kalan Pile- Yiğitler yolu da tamamlanmalıdır.

Bu konjonktürde kimse, 100 metrelik insani amaçlı bir yol çalışması için bize savaş ilan edecek değildir.

Utanmazlarsa, Gazze'de 55 bin insanın katlini 3 milyon insanın açlıktan ölmesini durduramadıklarına, İsrail'in İran'a saldırmasına sessiz kalmalarına bakmadan, BMGK'nden bir kınama kararı çıkarabilirler.

En çok yapabilecekleri budur.

Bundan mı korkacağız?

Bize laf edeceklerine gitsinler katil İsrail'i durdursunlar

BİRAZ CESARET!

Bu önemli adımları atmak için sadece yaratıcı yeni bir vizyon, cesaret

ve kararlılık gerekiyor.

Ölü toprağını ve korkuyu üzerimizden atmak gerekiyor

Temmuz ayında yapılacak olan 3. Gayrı resmi 5+1 konferansı gibi boş işlerle uğraşacağımıza, abesle iştigal edeceğimize ve bu yolla federasyon umutları taze tutulacağına, çok uygun konjonktür değerlendirilerek bir an önce bu 3 adım atılmalıdır.

Yapılacaklar, hem kalıcı kazanımlar elde etmek, hem de Türkiye-KKTC entegrasyonunu ileri götürmek için geri dönülmez tarihi adımlar olacaktır.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.