“Geliyor” diyorlarsa, geliyordur. “Postaya verdik, geliyor” demek istiyorlar aslında. Kehanet değil söyledikleri, bilgi! Bir bakımda “Gönderdim” diyor ve sonunda söylenen gerçek oluyor. Bu kargoya vermek gibi bir şey. “Takip numarası”ndan ondan sonra olacakları izleyebilirsiniz. Ve biz de hep birlikte “aaa, nasıl bildi” diyoruz. Tabi, bu arada minareyi çalacak olan, kılıfını da hazırlamış oluyor.
Bu işe ezoterik bir “gizem” de katmak gerek tabi! 666.. Haziranın ilk 666’sı, 6.6.2022’de gerçekleşti. Davos, DSÖ derken kapanışı Bilderberg yaptı. Bir sonraki tarih 15.6.2022, sonuncusu 24.6.2022..
Garp cephesinde bunlar olurken JP Morgan Genel Müdürü JamieDimon “Müthiş bir kasırga yaklaşıyor” uyarısı yaptı. Bu kasırga, ekonominin altını üstüne getirecek bir hortumun haberi.
Ardından hemen GoldmanSachs başkanı John Waldron bombayı patlattı: “Ekonomide eşi görülmemiş kriz şokları bekliyorum”. Ve tabi piyasalar tepe takla..
Ufukta dosya ve kaset salgını görüyorum. Bu salgın, iş, siyaset ve bürokrasi dünyasını fena vuracak. Tamam Maymun çiçek nihayet İstanbul’a da geldi. Bekliyorduk zaten. Bill Gates yeni mikropların sırada olduğunu söyleyip duruyor zaten. Hepsi yıllar öncesinden üretilmiş bekliyor. İlaçları da hazır, aşıları da. Akademisyenler, akademik makaleleri çoktan yazdılar ve yayınlandı bile. Grafik stüdyolarında resimleri çizildi, fotoğrafları baskıya hazır hale getirildi. Bundan sonrası halkla ilişkiler şirketlerinin işi. Düğmeye bastıklarında Bremen mızıkacıları korosu ötmeye başlar. DSÖ yeniden ana haberlerin baş konusu olur. Bu kez sırada gıda, iklim, digital kontrol sistemleri de var. Var da var, daha bir çok senaryoları var adamların DAVOS bitti, BILDERBERG de tamam. DSÖ kongresindeki sorun da bir şekilde çözülecektir. Acil kullanım onayını nasıl verdilerse, bu konuda da bir çözüm bulacaklar. Sonunda parayı veren düdüğü çalıyor. Ve bildiğiniz gibi “demokrasilerde çare tükenmiyor”!?
DSÖ’de olanı biliyorsunuz! İŞTE BÖYLE: DSÖ’nün Uluslararası Sağlık Tüzüğü’nün 55. Maddesine göre, Teklif edilen herhangi bir değişiklik metni, Genel Direktör tarafından Sağlık Asamblesi’nin görüşüne sunulmasından en az dört ay önce tüm Taraf Devletlere iletilmesi gerekirken iletilmemişti. Neyse Afrika ülkeleri farkına vardı, topluca itiraz ettiler de komplo deşifre oldu. Tabi bizimkiler “iman” ölçüsünde bir sadakatla, önlerine konulan her metni, uluslararası sistemle birlikte hareket etme konusunda, iktidar ve ana muhalefet ile diğer ittifak ortakları MHP ve HDP, hiçbir konuda olmayan bir şekilde, batıdan gelen talep ve tavsiyeler konusunda hiçbir itirazda bulunmadan kabul ettikleri için, imzalamakta bir an bile tereddüt etmiyorlar. Plandemi de bir müftü, aşı için Farz-ı ayn demişti hatırlarsanız.. İyi ki biri de çıkıp, olmazsanız “mürted olursunuz” demedi. Riba konusunda Ankara tutturamadı ama, cami ve cemaat maske - mesafe konusunda kurşun asker gibi idi. Saflarımız Plandemi sebebi ile “sık ve doğru” değildi. Bu sebeble “İstevve't-tesilürahimena…” diye başlayan, “saflarınızı sık ve doğru tutun” anlamına gelen hadisi bile okumaz olmuştuk ya hu! DSÖ onu da uygulamadan kaldırtmıştı fiilen.
DSÖ, Starlink, NeuraLink, İstanbul sözleşmesi, Lanzarote, MetaVerse, TransHumanizm, Cinsiyetsiz toplum projelerinde olduğu gibi. Nasıl bir gecede biyolojik cinsiyetimizden ayrılıp, BİREY olarak din, ahlak ve gelenekten bağımsız bir GENOM olarak GERDER’e dönüştürüldük hatırlasanıza. Hey gençler artık, cinsiyetinizi, 16 yaşından itibaren yönelim, deneyim ve tercihinize göre şekillendirebileceksiniz. İsterseniz bu tercihiniz akışkan ve değişken de olabilir. Zaten Metaverse de Avatar’ınızı birden fazla ve farklı kişilikler olarak tanımlayabileceksiniz. Özgürsünüz artık, kendinizi sadece LGBTIQ olarak tanımlamak zorunda da değilsiniz, bir de (+)’sınız var. Yasama, yürütme ve yargı size bu yolculuğunuzda size “pozitif ayırımcılık ve garanti sağlıyor. Dikkat: LGBT’yi, İngilizce olarak söyleyeceksiniz. Türkçesi, hakaret, lanetli bir iş, edepsizlik, hayasızlık, arsızlık, ahlaksızlık olarak anlaşılabilir.
Neyse, gelecek günlere dikkat. Bu defa 4 koldan saldıracaklar. Bu defa aynı oyuna gelmeyelim. DSÖ Cami cemaat’ını da, CHP’lileri de geçen sefer çok kolay kandırdı, bu maske, mefafe, aşı, PCR yalanı ile. Ama yine de siz bilirsiniz.
Ben “geliyor gelmekte olan” diyince, birileri iç politikadaki o ucuz polemiklerden biri sanmasın. İktidarı da, muhalefeti de vuracak bir, ahlak, ekonomi, siyaseti perişan edecek bir deprenden söz ediyorum. Yaşlılar, gençler, aile, herkes bu musibetten büyük yara alacak, eğer aklımızı kullanmazsak ve Allah’ın yardımı bize ulaşmazsa. Gelmekte olan felaket, sağ-sol, alevi-sünni, yoksul-zengin, yerli- göçmen, Türk-Kürt, Müslüman-Gayrimüslim herkesi vuracak. Atatürkçüleri, Laikçileri, Sorosçu’ları, Liberalleri, Demokratları, çarşaflıları, LGBT’lileri, herkesi.. Evet geliyor gelmekte olan ve birilerinin himayesine sığınarak kendilerinin kurtulacaklarını sandıkları güçler, onların göz yaşlarına bakmayacak.
Kaçtığınızı zannettiğiniz şeye doğru koşmayın derim. Aklınızı kiraya vermeyin. Sureti haktan gözükerek aramıza fitne-fesat ve tefrika sokmaya çalışanlara itibar etmeyin.. Şu gerçeği görelim, siyasetçilerin dediği gibi, birbirimize karşı kazanacak bir zaferimiz yok, farklılıklarımıza rağmen, barış içinde bir arada yaşamak iradesine sahip, yeryüzünün erdemli insanlarının, Şeytanın işbirlikçilerine karşı kazanacakları tek bir zafer var. Yeryüzünde, Adaletten, barıştan, özgürlükten yana, katılımcı, çoğulcu, şeffaf, insanların mal, can, namus, akıl, inanç ve nesil emniyetini korumaktan yana erdemli insanların ittifakından başka çözüm yok. Bütün insanlığın hayrına olmayan bir çözüm önerisi, bizim önerimiz olmamalı. Yeryüzünün bütün erdemli insanları birleşiniz. Selam ve dua ile.
A.Dilipak / URL: www.dilipak.com / Twitter: @aDilipak / YouTube: Abdurrahman Dilipak & Panorama Media http://Facebook.com/dilipakabdurrahman…http://instagram.com/abdurrahmandilipak
Hocam tamamen katılıyorum.
Dayak yiyen boksöre döndük