Refah Devletinden“BilgiToplumu” Pandemi Ekonomi Eğitim
Eğitimde Fin Modeli “UzaktanEğitim”
Yazan Nurfer TERCAN
Yıl 2012 tarih 32 Aralık Saat 25:00 Yer Şirince...
Yazıyooor, yazıyoooor ! 21 Aralık 2012’de kıyamet kopmuş, güneş kendi sisteminden dört gezegeni birden yutmuş, mars dahil. Güneş dünyayı yutar iken, yanında marsı da bol suları ile içi vermiş. “Aman bu mars da iki de bir dünyanın yakından geçmeyiverse imiş canım…”, demişler.
Güneş Şirinceye acımış olacak ki, onu bağışlamış, oradakileri pek aydınlık ve şirin görmüş, “Siz kalın bana gerisi yeter.” demiş...
Şirince’de bir akşam vakti, tarihi bilinmiyor. Aydınımsı ile Aydınsı hoş güneş batışlı, Ege lacivertinden daha kahkahalı, ince belli nazik tutuşlu, lavanta esintili sohpet ediyorlarmış.
Aydınımsı sormuş;
- O değil de pirim, asıl ben neyi merak ediyorum biliyor musun?
Kireç tutmuş musluğun su sıçramasını kahkaha ikonuna yapıştırılmışlığı ile cevap vermiş Aydınsı
- Bilemedim pirim, hele sen söyleyiver
Aydınımsı ;
- Hani Marst’ta su bulmuşlardı da, herkes bir zamanın en çıldırmış parası ile yer kapatmışlardı. 10 yıl öncesinden biletlerini almışlardı da, 10 yıl sonrasında Marsta çevirdikleri arsalarının üzerindeki kızıl kondularına 1 dolarlık müze demişlerdi. Her ne ise pirim; eee şimdi Marsın suları, güneşin en tatlı sıcaklığına karıştı. Onlar ne oldu acaba?
Kıyamet kopmuş, mal mülk merakı bitmemiş ... !
Bir Orta Amerika uygarlığı olan Mayalar; binlerce yıl boyunca Meksika'nın güneydoğusundan, Honduras, El Salvador ve Guatemala'ya kadar uzanan Mezoamerika bölgesinde hüküm sürmüştü ve ardında bıraktığı tablet, yazıt gibi kalıntılarının üzerinde hayli araştırmalar yapılmış idi. Bu araştırmalar sonuncunda ise; en aydın kesim denilen nice laboratuar bilginlerini, gazeteci, yazar, tüm dünyadan buna benzer araştırmacıları, 21 Aralık 2012’de Şirince’de toplayıp, turizmi Ege’de oracıkda patlatı verdilerdi. Çünkü dünyanın kıyameti kopacak; bir tek Şirince yeryüzünde Nuhun gemisi gibi kalacak idi. Sevimli Şirince taş evlerinde, üzüm bağlarını yudumlar iken Aydınımsılar ile Aydınsılar, kendi düzenlerini kurmak için yeni şemalarını çeşit çeşit renklerdiyorlardı, ne de olsa sular çekildikten sonra dünya sadece onlara kalacaktı.
Bu insanlık, 21 Aralık 2012 diye bir tarih gördü. Resmi Tarih kitaplarına geçer mi bilemem ama, google’ın sonsuz ve eşsiz bilgi hazinesinde hep kayıtlı kalır. O gün bugündür, yeryüzünün çeşitli coğraflarında, dünyayı türlü türlü çatışmalar ile insanlığın başına indirip, bombalayıp şehir şehir yok etseler de, kutsal kitaplardaki tarif edilen ve beklenilen kıyamet, aydınımsıların akıllı saatlerine yükledikleri mayaların takviminde de elbetteki gerçekleşmedi.
İşin aslı pek tabiki şöyle idi; kıyamet teorilerinin ve insanlığa kıyameti empoze edenlerin son kurbanı olarak seçilen bu sefer Mayalardı. Aslında Mayaların kıyametten bahsetmediklerini ve kıyamete hazırlık falan da yapmadıklarını, ancak astromi üzerinde yaptıkları çalışmalara göre büyük bir bilinç dönüşümünün yaşanacağından bahsedildiği gerçekliğinin gizlendiği de çok geçmeden ortaya çıkmış idi. Peki kimdi bu kehaneti ortaya atanlar? “Amerikan Yeni Çağ” yorumcuları adı altında toplanan bir grup aydınımsılar ! Şaşırdık mı?
Çok uzak değil, “2030’lar” yani transhümanizme tapılası bir dönem geliyor, hemen şuracıkta bekleyen gelecek, hem de bu yüzyıl içerisinde. İşte bu robot çağının en uçuk nesilleri, google’dan bu bilgiye ulaştıklarında 21 Aralık 2012 hakkında ne düşünürler diye sorgulayamıyoruz. Eminiz ki şöyle diyecekler “ Yıl 2012, tarih 21 Aralık, günlerden Cuma ! Sevgili dedem bu yaşanmışlığı hangi tip oksijen kaynağından nefes alarak yaşadı acaba. O dönemler helyum gazını gazoz şişesine doldurarak mı sattılar acaba, pipetle çekip çekip, on yüz bin milyon baloncukla içtiler? Frontal Korteksimden geçen deli sorular.... Türünü bilemediğim, ama akıllı telefon diye iddia edilen bir icaddan, bana her doğum günümde whatsapp diye bir garip yazılım üzerinden pırıltılı mesaj gönderen, sanal bir varlık olduğuna inandırılan dedeciğim.” Yeni nesil torunun Google Sorgulama tarihi 21 Aralık 2030, günlerden SatürnDay (Cumartesi) !
Böyle böyle sanal olduğumuza inandırıldık, yapay zeka dönemindeyiz artık. Kendi gerçekliğimizi, kendi tarihimizi, yaşadıklarımızı sonunda on yüz bin milyon baloncuklarla cigabaytlara yükledik.
Bilgi ‘Ağ’ Toplumuna geçişin küçük, Şirin mi Şirin bir denemesi idi, Şirince...
Bilgiye dayalı refah devleti düşüncesi veya uygulamaları günümüz ileri seviyedeki refah toplumunun kaynağına işaret etmektedir. Bunun esası, bilgi toplumunun özellikleri ile refah devletinin sosyal adalet ve emeğin kolektif korunmasının birbirini beslemesi olduğu iddiasını ise; Fin Modeli Ağ toplumunu inceleyerek en doğru bilgiyi alabiliriz. Refah Devletinden, Refah Topluma ve Bilgi ‘Ağ Toplumuna’ Geçiş!
Aynı zamanda yirmi yirminin korku pandemisi ile koşullandırıldığımız Uzaktan eğitim sürecine geçişimize hiç bir anlam yüklemeden, bunun nedenini de Fin Modelinden görebiliriz.
Finlandiya bilgi teknolojilerinin sosyal amaçlı kullanımının gelişmesindeki ana kaynak, Finlandiya bilgi toplumu stratejileridir. 1993-94 yıllarında yazılan ilk strateji ile sosyal amaçlar doğrultusunda ekonomik ve teknolojik gelişmeye vurgu yapılmıştır. 1995 yılında ise hükümet refah devletini aşağıdaki hedeflerle desteklemeyi sistemleştirmiştir. - Tüm kütüphane ve eğitim kurumlarının bir network altında olması, - Bilgi teknolojilerinin eğitimde kullanılması (uzaktan eğitim dahil), - Net okur - yazarlığı artırılması, - Yaşlılar için bilgi teknolojilerinin kullanımının yaygınlaştırılması, - Refah kümelerinin oluşturulması......
2020 yılının Eylül ayının ortalarına geldik bile. Sanal alemin üç dalga olarak isimlendirilen yeni takviminde gün, hafta, ay kavramlarına da sanırım elveda dedik… Kıymetini bilemedik zamanın, 21 Aralık 2012’nin pek Şirince idi Kıyamet Masalı... Hatta Hz. İsa bile gelecekti…
Her sona eren gün, takip ettiği bir diğer gün değildir. Yeni doğan, her zerresinde evrensel sistemin bütünselliğinde yenilenen bir gündür.
