Bazı işler ters gidiyor. Ama bu gidişin sorumlulukları, işlerin ters gitmediğini, herşeyin kontrol altında olduğunu düşündüklerinden tedbir de almıyorlar ve sorunu görmedikleri için de çözüm üretmiyorlar. Sonuçta, kendi düşen ağlamaz.
Aslında gerçeklerin farkındalar, ama yokuş aşağı koşar gibi gittiklerinden, durmayacakları düşündükleri için, geri dönüşün mümkün olmadığı kanaatine vardıklarından, gerçeği kabul etmek istemiyorlar. Sonuçta kaçtıklarını sandıkları şeye doğru koşuyorlar. Zaman kazanmaya çalışıyorlar ve bir mucize bekliyorlar. Hep birlikte toplum, yöneticiler o hayali umuduna bel bağlamış durumdayız.
“Pandemi pandomimi” bitti ve biz yeni plandemi için bütün yetkiyi DSÖ’ye ciro etmeye karar veriyoruz. Bu akılla (!?) gidersek daha beterine hazır olmamız gerek. Ağlamaya devam, “Ağlayın su yükselsin, belki kurtulur gemi”
Zaten Sağlık, Gıda, Ulaştırma, İklim-Şehircilik, Sanayi ve Teknoloji büyük ölçüde uluslararası sistemin gösterdiği yönde ilerliyor. Savunmamız NATO’ya endeksli, Uluslararası İlişkiler konusunda halimiz malum. Milli Eğitim’i, Kültür’ü, Aile’yi, Ticaret’i söylemeye gerek var mı? Adaleti ne siz sorun, ne ben söyleyeyim.
Sahi geriye ne kaldı? Maliye, İçişleri, filan, Çalışma, Enerji, onların ne halde olduğunu da siz takdir edin. Eğer bu konularda “asayiş berkemal” ise siz bilirsiniz. Sonra şikayet etmece yok. Yarın “yanıldık” diye işten sıyırılamazsınız.
Ya hu, adamlar artık CoVID’i ağızlarına almıyorlar, SARS-CoV-2 diye bir şey tutturdular gidiyorlar, biz hala ekonomiyi, eğitimi, sağlığı çekerken 2-3 yıllık geçmişteki abuk-subuk uygulamalarla övünüyoruz. Hala PCR, Maske-Mesafe, İlaç, aşı devam ediyoruz. ABD Hava yolları uçakta maskeyi kaldırdılar ya bizim yerli ve milli hava yollarımız da artık herkes kaldırdıktan sonra onlar da lütfen kaldırırlar herhalde.
Onlar 5G’den vazgeçmeden bizimkiler vazgeçmeyecek. Ya Rab, bunlardan akıl ve vicdan sahibi birileri imana ersin de onlar söylesin bunlara, yoksa bunların bizim uyarılarınızı dikkate alacakları yok! Bunlar 5G, Virus, MetaVerse tam gaz gidiyorlar. Onlar “Keler deliğinden girilecek” deseler, bizimkiler kuyruğa girecek, iktidarı muhalefeti ile. Batıdan gelen mesajlar konusunda tam bir uyum ve fikir birliği içindeler zira.
Bu Pandemi belasının senaryosunu 2015’de yazmışlar, hatta yayınlamışlar. Sonra ABD’de senaryolaştırılan bu işi Çin’de Wuhan’da servis etmişler. Bu oyunda herkes var. Kendi aralarında liderlik, yöntem ve nihai hedefte, kendilerine verilen rollerde anlaşmazlıkları var. Allahtan böyle bir ihtilafları var da, işler istedikleri gibi gitmiyor. Biz de Ruslar, Avrupalıları, Amerikalıların, İsrail’in kullandıkları Ukraynalı Palyaço’yu barıştırmaya-anlaştırmaya çalışıyoruz. İki taraf anlaştığında birlik olup bize saldırırlarsa şaşmamak gerek.
Bakın İsrail ve “Dahlan çetesi” anlaşsın, ikisi birlik olup, Türkiye’ye saldırırlar. Mescid-i Aksada Cemaati bu defa işbirlikçi rejimin arap polisleri coplar. Bakarsınız kahyalar ağalarından daha zalim çıkmış.
Celladının bıçağını bilerler Stockholm sendorumuna yakalananlar. İçimizdeki işbirlikçiler, zaman için “Tom amca”ya dönüşürler. Artık azad kabul etmez kölelere dönüşürler. Kıbrıs Rum kesiminin bile üye olduğu, Yunanistan’ın üye olduğu, Bulgaristan’ın üye olduğu, Gürcistan, Ukrayna ve Ermenistan’ın bile üyeliğinin konuşulduğu AB’nin kapısında yarım asırdır bekletildiğimiz halde hala büyük bir aşk ve vecd ile yola devam etmemizin başka bir açıklaması var mı?
İtiraf edelim ki, biz cahillerden ve zalimlerden olduk. Siyasetimiz, bürokrasimiz, akademimiz, STK’mız, Sermaye sahiplerimiz, Cemaat, Oda, Sendikalarımız, Medyamız, herkes bu sonuçtan pay sahibidir. Unutmayalım: Şeytanın ve onun dostlarının varlığı günah işlememizin bahanesi ve gerekçesi olamaz! Hiç kimse dünyada olup-bitenleri, görmezden, duymazdan, bilmezden gelme hakkına sahip değildir.
Halbuki, bu arkadaşlar “Onlar ortak biz Pazar” sloganları ile siyasete başlamışlardı. Demek köprünün altından çok sular akmış. Kader! Kader olmasına kadar de, o Allah’ın bilgisi. Bizim bütün bu başımıza gelenler, kendi yanlışlarımızın, işlerimizin karşılığı.. Allah kimseye zulmetmez, kim ne yaparsa Allah ona onun karşılığını verir. Biz kendimizi değiştirmedikçe de, O bizim hakkımızdaki hükmünü değiştirmeyecektir. Selam ve dua ile.
Not: 23 Nisan’da 1. Meclis açıldı. Lütfen o Kuvayı Milliye ve Müdafaayı hukukun arkasındaki asıl güç olan o 1. Meclis niçin, nasıl ve kimler tarafından kuruldu bir bakın. 27 Nisan Kadir gecesi. Dua edelim, kendimiz, ailemiz, ülkemiz, dünya ve insanlık için. Allahtan istediğiniz şeyleri yapmak için dua ederken kendi ellerinize bakın. Kandilinizi ve yine bir Cuma gününe denk gelen 1. Meclisin açılış gününü tebrik ediyorum. Bu arada bir SON DAKİKA gelişmesi, hafta ortasında Bilim kurulundan Maske konusunda karar bekleniyordu, ama açıklanan karar toplantısı bir gerekçe açıklanmadan ertelendi.
1. Meclis açılışında ki güçler kim