Öne Çıkanlar Orhan Kutan Cristian DROSTEN Diyarbakır Coronavirüs Fide Kürşat

5G'NİN SİGORTA İÇİN BÜYÜK RİSK OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI
Çok kısa zaman diliminde, tüm alışkanlıklarımızı yıkıp geçen önlemler dizisi ile karşı karşıya kaldık. İnsan sağlığı için, DSÖ’nün hükümetlere dayattığı, maske takın, sosyal mesafeyi koruyun ve elinizi yıkayın uyarıları hayatımızın bir parçası oldu. İlk zamanlar bu uyarılar karşısında kendimizi güvende hissettik. Ama ilerleyen zaman içinde bunun sağlığımız için olmadığına ilişkin kuvvetli kuşkular oluşmaya başladı. Çünkü eğer sağlığımız bu kadar önemseniyor ise acaba 5G teknolojilerinden nasıl korunacağımıza ilişkin neden bir uyarı yapılmıyor? Halbuki,  5G teknolojilerinin radyasyon ve elektromanyetik dalgalar ile İnsan ve çevreye zarar verdiği gerçeği vardır.  
Henüz Türkiye’de fazla kullanılmasa da, 5G artık dünyada yıkıcı teknolojiler ararsında yer almaktadır. Yıkıcı teknoloji/ Distruptive Technologie; kendisinden önceki teknolojilerin yerini çok hızlı bir şekilde alan teknoloji demektir. Bu tür teknolojiler, üretime ve verimliliğe büyük katkı sağlamanın yanı sıra, bireylerin ve organizasyonların yeni şartlara uygun bir dönüşüm geçirmesini gerekli hale getirir. 5G teknolojileri de “yıkıcı teknolojiler” kapsamında yer almaktadır. Ama bu yıkıcılık kendisinden önceki teknolojiler açısından değil, insan sağlığı ve doğa tahribatı açısında da yıkıcı etkilerinden bahsedilmektedir.   
Teknolojilerin olmazsa olmazlarından birisi hiç kuşkusuz garanti ve diğer de sigorta kapsamında değerlendirilmesidir.
Örneğin dünyada en güvenilir risk raporu hazırlayan kurumlardan birisi de sigortacılardır. Çünkü hazırladıkları poliçelerin neyi kapsadığını tespit ederken, bunu da genellikle ücretlendirmek için yaparlar. İşte bu bağlamda sigorta şirketleri yaptırdıkları araştırmalar sonucu, 5G’nin yaydığı radyasyon ile elektromanyetik dalgalar hakkında,   “Cep telefonları kablosuz şirketler hissedarları elektromanyetik radyasyondan gelecekteki finansal riskler hakkında”  uyarıyor.
ARKANSAS SİGORTA hazırladığı poliçede, “Bu sigorta, elektromanyetik alanlara ve / veya elektromanyetik radyasyona maruz kaldığı veya bu tür olaylardan kaynaklandığı veya var olduğu iddia edilen herhangi bir sorumluluk, hasar, kayıp, yaralanma, talep veya dava için geçerli” olmadığını belirtiliyor.

Sigorta şirketleri tarafından hazırlanan raporlarda, “Elektromanyetik alanlardan (EMF) potansiyel olumsuz sağlık etkileri ile ilgili mevcut endişelerin artması muhtemeldir.” deniliyor.

Genel olarak EMF ve özellikle 5G'nin biyolojik etkileri hala tartışılmaktadır, sağlık bozuklukları için potansiyel iddialar uzun bir gecikme ile gelebilir.

Swiss Re SONAR'ın 2015-2019 yüksek risk raporunda ise “Teknolojik ve Doğal Çevre” bölümünde,  5G mobil ağları yer almaktadır.(1)

Türkiye’de konu ile ilgili ilk çalışmalardan olan, “Yıkıcı Teknolojilerin Bedensel Zararlara Etkileri” isimli makaleyi yazan Doç. Dr. Armağan Ebru BOZKURT’un çalışması da önemlidir.

BOZKURT’un  makalesinde,  merkezi “Londra’da bulunan önde gelen sigorta grubu Lloyds’un kablosuz teknolojilere ilişkin ileri sürülecek sağlığa ilişkin talepleri sigorta”  etmeyeceğine yer vermiştir.

Llyods’un kararından sonra başka sigorta şirketleri de aynı yolu seçmeye başlamıştır. Llyods’un 2010 yılında Risk Değerlendirme Ekibinin hazırladığı raporda kablosuz teknolojiler asbest ile karşılaştırılmıştır. Raporda asbest ile ilgili olarak da başlangıçta sağlık üzerinde olumsuz etkisinin yeterince belirgin olmadığı ifade edilirken daha sonra asbestin kansere neden olduğununun anlaşıldığı ifade edilmiştir(2).

PG&E Şirketi (Pacific Gas and Electric) ise kablosuz bağlantı nedeniyle sağlık sorunlarından sorumlu olmayacağını açıklamıştır. Kablosuz bağlantı sunan okulların veya binaların kablosuz bağlantı (wi-fi) imkânı sunan kuruluşların bundan sorumlu olacağını belirtmiştir (3).

Sigorta şirketlerinin ardından telekom şirketlerinin bazıları da hissedarlarını elektromanyetik radyasyon nedeniyle kendilerine açılabilecek tazminat davaları ve talepler nedeniyle oluşabilecek finansal zararlar konusunda uyarmaktadır.  

Şirket sanal gerçeklik uygulamasını sınıfta kullanan okullar ile yaptığı sözleşmede kendisinin bu teknoloji nedeniyle oluşabilecek ölüm de dâhil bedensel zararlardan ihmal nedeniyle sorumlu olmadığına ilişkin hükmü sözleşmeye koymaktadır. Bir başka örnek, Abu Dabi Milli Sigorta Şirketinin sigorta sözleşmelerinde elektromanyetik alanlar nedeniyle oluşan zararları kapsam dışı tutması gösterilebilir(4).

Cep telefonları radyo ve mikrodalga frekanslı elektromanyetik alanlar (EMF) yayar ve bu tür EMF maruziyetinin olası sağlık etkileri hakkında birçok endişe vardır. BOZKURT’un ifade ettiği gibi, “Çünkü en değerli olan insan sağlığı ve hayatıdır. Teknoloji de tüm canlılar için ama en çok insan için insan tarafından geliştirilmektedir.”

Son olarak; Kablosuz internet, mobil telefon ve 5G teknolojisi hakkında Kolombiya Bölgesi Üst Mahkemesi hâkimi Frederick WEISBERG’in kararında geçen ifadeye katılmak gerektiği düşüncesindeyiz. WEISBERG’in kararının ilgili kısmını önemi nedeniyle aynen belirtmek gerekirse: “hücresel/mobil telefon radyasyonunun kanserojen olduğu hakkında bir tane bile makul ihtimal varsa, halk sağlığı ve hukuki düzenlemeler konusunda harekete geçmek gerekmektedir.

Bu tür cihazları kısıtlamanın finansal ve sosyal maliyeti olsa da, bu maliyet hiçbir şey yapmayıp otuz kırk yıl sonunda insan hayatının alacağı zarara kıyasla sönük kalacaktır.

Kanserojen olma olasılığı düşük, ancak potansiyel zararın büyüklüğü yüksekse, iyi bir kamu politikası riskin göz ardı edilmemesi gerektiğini belirtir”(5).

1-  https://ehtrust.org/wp-content/uploads/Swiss-Re-SONAR-Publication-2019-excerpt-1.pdf

2- Rapor metni için bkz. LLYODS, Electro-magnetic Fields from Mobile Phones: Recent Developments – Lloyds Emerging Risks Team Report

3- PHIBETAIOTA.NET, “Lloyds Insurers Refuse to Cover 5G Wifi IIlnesses”, Yayınlanma tarihi 12.02.2019, https://principia-scientific.org/lloyds-insurers-refuse-to-cover-5g-wi-fiillnesses/ (Erişim 12.10.2019); 1990-2014 yılları arasında yapılmış olan radyo dalgaları ve mobil telefon radyasyonunun biyolojik etkisi ve uzun süre elektromanyetik alana maruz kalmanın hücrenin fonksiyonlarına hasar verdiğine ilişkin çalışmalar için bkz. BIOINITIAVE REPORT, “The Bioinitiative Report 2012 - A Rationale for Biologically-based Public Exposure Standards for Electromagnetic Fields (ELF and RF)”, https://bioinitiative.org/ (Erişim 12.10.2019).

4- ENVIRONMENTAL HEALTH TRUST, “Telecom and Insurance Companies Warn of Liability and Risk – Cell Phone Wireless Companies Warn Shareholders About Future Financial Risks from Electromagnetic Radiation”, https://ehtrust.org/key-issues/cellphoneswireless/telecom-insurance-companies-warn-liability-risk-go-key-issues/ (Erişim 14.10.2019).

5- 150 “If there is even a reasonable possibility that cell phone radiation is carcinogenic, the time for action in the public health and regulatory sectors is upon us. Even though the financial and social cost of restricting such devices would be significant, those costs pale in comparison to the cost in human lives from doing nothing, only to discover thirty or forty years from now that the early signs were pointing in the right direction. As the inconclusive results of the IARC Monograph make clear, more research is necessary to answer definitively the fundamental question of carcinogenicity. If the probability of carcinogenicity is low, but the magnitude of the potential harm is high, good public policy dictates that the risk should not be ignored.” Judge Frederick H. Weisberg Case No. 2001 CA 008479 B https://ehtrust.org/wp-content/uploads/2014/08/Expert-Order.pdf,(Erişim 27.10.2019), s.29.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.