Öne Çıkanlar Dünya Ekonomik Forumu DSÖ Yahdiler YouTube Sosyalizm

5G VE VİRÜS İLİŞKİSİ ÜZERİNE

Yazan Abdurrahman DİLİPAK                                                          

Kimse 5G-Virüs ilişkisi üzerine bir şey söylemiyor.

Biz diyoruz ki, 5G’nin insan üzerindeki etkisi iki merhalede oluyor

          1-Doğrudan

          2-Dolaylı olarak

Doğrudan  akciğeri de etkiliyor, beyni de, kalbi de, karaciğeri de, gözü de, kulağı da etkiliyor. Doğrudan etkisi, akciğerde salgıya sebeb oluyor. Bu da nefes almayı zorlaştırıyor. Nefes alma zorlaşınca CoVID’in semptomlarına benzer tepkilere sebep oluyor. Ya da basit grip, nezle, zature, astım başlangıcı, üst solunum yollarında sorunu olanlar tanı kitlerinde CoVID olarak etiketlendirilebiliyor.

Dolaylı etkisi, Hayvanlar, Bitkiler ve Oksijen atomları üzerindeki etkileri yolu ile insana ulaşıyor.

5G oksijen atomlarının frekansını değiştirdiği için, bu etki, tüm bitkileri, hayvanları ve İnsanları etkiliyor. Dolaylı etki bu şekilde ortaya çıkıyor. Sağlıksız bitki ve sağlıksız gıdalar insana da zarar veriyor.

İnsanlarda doğrudan etkilerin tamamı hayvanlar için de geçerli., Bitkiler üzerinden İnsanlara ve Hayvanlara da bu risk tevarüs edebiliyor.

Doğrudan etki olarak 5G DNA zincirinde kopmalara sebep olabiliyor. Bu da mikroplara karşı öz savunma mekanizması, yani bağışıklık sistemine zarar verebiliyor. İlk etkiler de alerji şeklinde kendini gösterebiliyor. Alerjik öksürük, Akciğerdeki sorunla birleşince, hertürlü hastalığa açık hale gelebiliyor insan.

Bu işin uzmanları gelecekte ani ölümler, kan değerlerinde bozulmalar, kas ve kemik hastalıkları, kanserin patlamasından, düşük ve sakat doğumlardan, genetik hastalıklardan endişe ediyorlar.

Bu arada yeni bir iddia daha var. Gıda, aşı, ilaç yoluyla insanlara kafesli mikroplar bulaştırdıkları iddiası. Bu kafesli mikroplar, 5G’nin kafesi parçalayan elektromanyetik darbeleri ile serbest kalıp insanları hasta edebiliyorlar. Yani, “5G” hem taşıyıcı hem de bir provokatör olarak, insanları hasta eden bir biyolojik ajan!

Dahasını da söyleyeyim, birileri Kanser, Şeker ve Astım hastalığı ilaçları ile, bazı aşılara bu kafesli mikropları yerleştirdiler. Bu ilaçları kullananlar, dünyanın herhangi bir yerinde Yüksek Giga Hertz dalgalarına maruz kaldıklarında bu kafeslerin parçalanması sonucu değişik hastalıklara yakalanabilirler ve kitlesel ölümler yaşanabilir.

Dahası bu şekilde insanlar, belli cinsiyet, yaş, sağlık risk gruplarına yönelik hayati tehditler oluşturulabilir.

Dünya hiç bu kadar tehlikeli olmamıştı.

Israrla söylüyorum. Bu konu Milli Güvenlik sorunudur. Bu konu Dünya çapında, insanlık için, bütün canlılar için bir tehdittir. Mesele bir grip salgını değil. Mesele hızlı internet erişimi değil. Mesele daha iyi bir dünya değil.

Uluslararası Ceza Mahkemesinde ele alınması gereken bir konudur. Sun’i gündemlerle oyalanıyoruz.

Hiç kimse dünyada olup bitenleri görmezden, duymazdan, bilmezden gelme hakkına sahip değildir. Hiç hoş şeyler olmuyor. Yolun sonu gözükmüyor.

Bu arada FDA başkanına ya imzanı gönder, ya da istifanı diye buyurdu Sultan Trump, Sultan Mahmud gibi, o da imzaladı aşı iznini, çok demokratik bir şekilde. Bu arada aşı kobaylarının kimi öldü, kimi çarpıldı, kiminde HIV antikoru gelişti. Bizde sorun yok, FDA ve DSÖ’nün açtığı yolda, gösterdiği istikamette, emin adımlarla yürüyoruz.

Önümüzdeki 5-10 yıllık dönemde, Kanser, Şeker gibi bazı hastalıklarda bölgesel ya da kitlesel ölümler yaşanırsa şaşmayın. Birileri bazı gerçekleri görmek istemiyor. Dijital şehirler kuruyoruz avuntusu ile, HES kodu, adres konu, Performans kodu diye sayılaştırılıyoruz.

Biz eskiden, “Zindandan Mehmed'e Mektup” okurduk, ne bilelim, gün gelecek yargısız bir infazla evce hapsedileceğiz. İşte böyle, şimdi o şiiri yeniden okumak gerek, “Akıl, olmazların zoru içinde. / Üstüste sorular soru içinde: Düşün mü, konuş mu, sus mu, unut mu?

Anlamaz; yazısız, pulsuz, dilekçem.”

Söyle söyle, değişen bir şey yok. Gözleri var görmüyorlar, kulakları var duymuyorlar. Onlar,  “Anlamaz; ruhuma geçti bilekçem!”. Evet evet, “Duvar, katil duvar, yolumu biçtin! Kanla dolu sünger Beynimi içtin!”

Resul, “bildiğimi bilseydiniz, çok ağlar, az gülerdiniz” der. Ben şimdi susuyorum, Ellerim bazen göklere, bazen yere dönük dua edeceğim. Selam ve dua ile.

Anahtar Kelimeler:
5GDNAFDA
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Zeynep Arıcan 3 yıl önce

Ve bilin ki bizde hep size duacıyız...

Avatar
Mavi 3 yıl önce

Dualarımız bütün insanlığa Allah razı olsun hocam bilgilendirdiniz oynanmak istenen oyunlara rabbim fırsat vermesin selam ve dua ile

Avatar
Zeki 3 yıl önce

Üstadın dediği her şey olasıdır kanaatimce haklıdır