Öne Çıkanlar DSÖ mRNA BIONTECH ABD Bağımsız Türk Ortodoks Patrikhanesi

ONUNLA TEMASA SON VERMELİ

Yazan Sabahattin İSMAİL

Milli çıkarları savunurken 2 konu hata kaldırmaz:

1- Milli savunmayı ve güvenliği ilgilendiren konular.

2- Milli çıkarların ve hakların korunması ile ilgili dış politika konuları.

Bu iki konuda hata yapılırsa mutlaka ağır bir bedel ödenir...

Ne yazık ki, 5 ay önce, milli dava Kıbrıs konusunda, durup dururken bir hata yapıldı.

Sanki bunca yıllık görüşme sürecinde Rum yönetimiyle hiçbir konuda, "ortak zemin" olmadığı defalarca kanıtlanmamış gibi, "görüşmelerin başlaması için ortak zemin olup olmadığını araştırmak" üzere, BM Genel Sekreteri'nin bir "ŞAHSİ TEMSİLCİ" atamasına onay verildi.

Oysa bu, Crans Montana görüşmelerini berhava eden Rum yönetimi başkanı Hristodulidis’in talep ettiği bir husustu. Amacı da bizi masaya bağlayarak, KKTC’NİN TANINMASINI önlemekti...

Bu hata şimdi ayağımıza dolandı ve durup dururken başımıza dert açtığımız kanıtlandı. "Bu kanala girilirse çıkılamayacağı" yönündeki endişelerimize verilen yanıt, "Holguin'in (Maria Angela Holguin Cuellar) görev süresinin 6 ayla sınırlı olacağı ve yetkisinin sadece ortak zemin olup olmadığını araştırmakla sınırlı olduğu, görüşme dayatması yapmayacağı" şeklindeydi... 

6 AY ÖNCE ÖNGÖRMÜŞTÜM

Oysa, 50 yıllık müzakere süreci deneyimlerimizden bunların olacağını 6 ay önce görmüş ve "6 aylığına dahi olsa ŞAHSİ TEMSİLCİ atanmasına asla onay verilmemesi gerektiğini, aksi halde hiç gereği yokken başımıza dert açacağımızı, doğru olanın 27-29 Nisan 2021'de Cenevre'de yapılan gayrı resmi 5+1 konferansında BM'ye verdiğimiz 6 maddelik önerimizde ısrar etmek olduğunu" defalarca vurgulamıştım.

"Atanacak temsilcinin görev çerçevesi dışına çıkıp bize dayatmalar yapacağını, kendimizi emperyalist baskılara açık hale getireceğimizi, şahsi temsilcinin BM, ABD, AB, İngiltere desteği ile bize baskı yapmaya çalışacağını, içimizdeki federasyoncuları kışkırtıp üzerimize geleceğini ve görev süresi dolunca yeni bir 6 ay uzatma için dayatacaklarını, bu tuzağa düşmememiz gerektiğini, o nedenle egemen eşitlik ve eşit uluslararası statümüz teyit edilmeden hiçbir görüşmeye oturmamamız gerektiğini vb...." o günlerde çok yazmıştım

HEPSİ GERÇEKLEŞTİ

Ne yazık ki, hepsi gerçekleşti:

1- Guterres'in şahsi temsilcisi Holguin, yetkisinin " görüşmeler için ortak zemini olup olmadığını araştırmak " olduğunu unutarak, ortak zemin olmadığı halde, görüşmelerin başlatılması için baskı yapmaya başladı. 3'lü/5'li görüşme dayatması yapıyor.

2- Üstelik bu önerisini federasyoncu partilere, siyasilere ve FONLADIKLARI medya ile besledikleri TC/KKTC KARŞITI İŞBİRLİKÇİ, İLİŞİK gazetecilere sızdırarak, onları baskı için kullanmaya başladı. Bu, sadece haddini aşmak değil, aynı zamanda terbiyesizliktir.

3- Holguin, TC/ KKTC'ye, kışkırttığı, "sivil toplum örgütlerinin görüş ve taleplerini dikkate alın" çağrısı yapacak kadar yetkisini ve haddini aşarak diplomatik kuralları çiğnemiştir.

4- Adaya her gelişinde sadece federasyoncu partilerle, Rum sevicilerle ve FONLANAN, BESLEME, İLİŞİK dernek, sendika, iki toplumlu guruplarla görüştü, onları kışkırttı, görüşmelerin başlaması için sokağa inmeye ve baskı yapmaya teşvik etti. Ama, Federasyon karşıtı, iki devletli çözümü savunan parti, dernek ve kişilerle görüşmekten ısrarla kaçtı, halk arasında ayırımcılık yaptı.

5- Görev ve yetki sınırını aşarak Rum destekçisi ABD, AB, İngiltere, Yunanistan'a ardı ardına geziler yaptı ve bize baskı yapmalarını istedi. Onları arkasına alarak, ortak zemin olmadığı halde, görüşmelerin başlaması için baskı yapmaya devam ediyor

Oysa Holguin, Guterres'in "ŞAHSİ TEMSİLCİSİ olarak atanırken, GÖREV VE YETKİSİNİN, SADECE GÖRÜŞMELERİN BAŞLAMASI İÇİN ORTAK ZEMİN OLUP OLMADIĞINI ARAŞTIRMAK" olacağı belirtilmişti.

Bu şekilde içimizi karıştırma ve emperyalist güçleri üzerimize kışkırtma yetkisi yoktu... Yaptığı yüzsüzlük ve çizmeyi aşmaktır. 6 ay önce tahmin ettiğimiz gibi görev çerçevesine sadık kalmadı...Yapılan hata sonucu başımıza dert açtık, onu başımıza bela ettik.

NE YAPMALI?

Bundan ders alarak şu önlemler alınmalıdır;

1- Holguin'in görev süresinin 6 ay daha uzatılması ASLA kabul edilmemelidir

2- Nisan 2021'de sunduğumuz iki devletli çözüm önerimizden asla geri adım atılmamalıdır. Egemen eşitliğimiz, eşit uluslararası statümüz kabul edilmeden ve insanlık dışı ambargolar kaldırılmadan hiçbir görüşme sürecine girilmemelidir

3- Holguin'e tuttuğu yanlış yoldan dönmesi, yetki sınırları içinde kalması ve ortak zemin olmadığı halde 3'lü, veya 5'li görüşme ısrarından vazgeçmesi gerektiği kesin ifadelerle söylenmelidir

4- 6 aylık görev süresini tamamladığı zaman, BM temsilcisi Arthisarı'nin KOSOVA için yaptığı gibi, "TARAFLAR ARASINDA HİÇBİR ORTAK ZEMİN OLMADIĞINI VE ARTIK KKTC ÜZERİNDEKİ AMBARGOLARIN KALDIRILMASI GEREKTİĞİNİ" vurgulayan bir rapor yazıp BM Güvenlik Konseyi'ne sunması talep edilmelidir.

Dilerim yapılan yanlışın başımıza açtığı dertlerden ders alınır ve bu tür gereksiz diplomasiyle zaman kaybedileceğine, tüm enerjimiz ve zamanımız, KKTC'nin TANINMASI için harcanır.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.