Yazan İsmail TOKALAK

5G, 5. Nesil Mobil Telekomünikasyon Hizmeti; yani yeni nesil kablosuz telefon teknolojisi anlamına geliyor. Bu teknoloji bir çok alanda yenilik getirip yaşamın teknolojik ilerlemesinde büyük katkı sağlayacağı şüphesiz. Zaten bu özelliği öne sürülerek  uluslararası küresel şirketler  bu teknoloji teşvik ediliyor, fakat çevreye ve insanlığa getireceği büyük yıkım göz ardı ediliyor.

Bu şirketler de hükümetlerin politikalarını yönlendirdiğinden 5G’nin getireceği tehlikeler kamuoyuna fazla yansımıyor. 5G’den daha az radyasyon yayan daha düşük radyo frekansı olup, daha az elektromanyetik alan yaratan 3G, 4G gibi teknolojiler bile sinsi bir şekilde,  bir de nörolojik hastalıklardan depresyona[1] kadar çeşitli hastalıklara neden olurken eskilerinden kat kat güçlü olan 5G tehlikesi büyük bir çevre ve sağlık felaketine neden olacaktır. [2]

Saniyede 10-14 gigabits hıza sahip 5G teknolojisi, 100 milyar civarındaki makineyi destekleyecek, daha önce 4G teknolojisinden 10 kattan başlayarak yüz kata kadar daha güçlü olacak.^[3] Başlangıçta 5G teknolojisinin 10-20 kat arası 4G’den daha hızlı olacağı ileri sürülürken, 2022 yılına kadar akıllı telefonların çoğunun 5G teknolojinde olacağı iddia ediliyor. ABD’li Prof. Martin L. Pall  gibi bu işin uzmanı bir çok kişi tehlikenin farkında ve insanları uyarmaya çalışıyorlar.^[4]

Aslında askeriye için geliştirilmiş milimetrik radyasyonu kullanan bu teknoloji iletişim alanında bir devrim yaratıyor gibi görünse de yaşamamıza doğaya büyük sorunlar getireceği bir gerçek. Bu teknoloji şüphesiz dünyada telekomünikasyon devleri yüksek teknolojiyi elinde bulunduran güçler tarafından getireceği olumsuzlukları umursamadan teşvik ediliyor.[5]

En basit bir cihaz veya ilaç piyasaya sunulurken 5 ila 10 sene gibi bir süre testlerden, deneme süresinden geçiyor. Ancak cep telefonu ve ilgili cihazlarda buna riayet edilmiyor. Firmalar ürünlerinin zararsız olduğunu da ispat edemiyorlar. Ama şu anda kullandığımız, 4.5G’lerin bile insan vücuduna olan zararları kanıtlanmış iken daha ileri bir teknoloji olan 5G’nin ne tür riskler taşıdığı da merak konusu.

Ocak 2019’da binlerce bilim adamı başta Birleşmiş Milletler, Dünya Sağlık Örgütü, Avrupa birliği başta olmak üzere çeşitli uluslararası örgütler dilekçe vererek bu kablosuz iletişimi daha hızlı yapan fakat radyo frekansı^[6] yoluyla çok yüksek miktarda radyasyon yayan 5G teknolojisinin getireceği tehlikeler göz önünde bulundurularak  durdurulmasını talep etti. ^[7]

Amerikalı teknoloji uzmanı, yazar ve aktivist Arthur Robert Firstenberg (1950 - )  2019 yılında  devreye alınması planlanan 5G teknolojisinin doğal hayatı olumsuz etkileyebileceğini ve insanlarda kanser dâhil tedavisi imkânsız hastalıklara yol açabileceğini iddia ileri sürüyordu. Başlattığı bir online kampanya ile Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve Dünya Sağlık Örgütü gibi uluslararası organizasyonlardan 5G geliştirme çalışmalarının derhal durdurulmasını istiyor.

5G ile dünya yörüngesine 20 bin civarında uydu konuşlandırılmasının düşünüldüğünü ve Elon Musk’ın Kasım 2018’de 12 bin uydu daha fırlatmak için resmi makamlardan onay aldığını vurgulayan Firstenberg, Dünya çapında her yerde 5G antenleri kuruluyor ve bana gelen raporlara göre şu anda bile insanlar bunlar yüzünden hasta olmaya başladı ve böcek popülasyonu da etkilendiğini belirterek bunun küresel bir felakete neden olacağı konusunda uyarılarda bulundu.

Arthur Robert Firstenberg‘in ifadesine göre ilk uydular 1990'ların sonlarında cep telefonları için piyasaya çıktı. Yörüngeye yerleştirilmeye başlandıkları günden itibaren bunlara duyarlı insanlar çok hastalandı. ABD'de ölüm oranı da %5-10 arttı ve bazı kuşların uçamadığı bildirildi. Bunu en çok anlayan insanlar güvercin besleyenlerdi. Kuşlarını bıraktılar ama geri dönen olmadı.  Bu duruma  sadece 77 uydu sebep olmuştu. Birleşmiş Milletler Dış Uzay İşleri Ofisi (UNOOSA) verilerine göre, Ağustos 2018 itibariyle dünya yörüngesinde 4 bin 857 uydu bulunuyor.  5G teknolojisi nedeniyle 20 binden fazla uydu ihtimali büyük felaket senaryosunu da beraberinde getiriyor. ^[8]

5G doğayı atmosferi ve insanları çok yüksek radyasyon dalgalarıyla çevirerek canlılığı tehdit edecek. Doğayı bozacak ^[9]5G’nin yaydığı radyasyon mikrodalga radyasyonu  etkisi yaparak özellikle derilerimizi bunu suyu absorbe eden sünger gibi çekiyor ve vücudumuzu tamamen etkiliyor. Cildimizin erken kırışmasına ve erken yaşlanmayı tetikliyor. Stresi arttıracak Çocukları hamile kadınları ve yaşlıları daha çok etkileyecek DNA’larımız başta olmak üzere genetik yapımızı bozacak kanserli tümör oluşumunu tetikleyecek kalp ve beyin ritimlerimizi bozacak .^[10]

Olayı özetlersek insan ve çevre sağlığına yaptığı zararları tam belirlemeden  bilinçsizce kullandığımız ileri teknoloji ürünleri ile daha rahat bir yaşam ve haberleşme daha çok para kazanma uğruna  yaşantımızı ve çevreyi geri dönülemez  bir yola sokuyoruz. Bu konudaki uyarıları da fazla dikkate almıyoruz. Çünkü umursamaz bir şekilde günümüzü yaşıyoruz. Gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya değil  görünmez tehlikelerle dolu bir kaos bırakıyoruz.

Hayatı daha kolaylaştırılıyor gibi görünen ve üreticilerine  milyarlarca dolar kazandıran yeni, teknolojiler bundan sonra insana doğaya faydadan çok zararı dokunacak bir yıkıcı yok edici teknoloji modellerine dönüşecek.  Bunun şimdiden farkına varıp kamuoyunu bilinçlendirmezsek yakın gelecekte çok geç olacak. Yapay zekalı robotların  bizi kontrol ettiği her hareketimizi  gözlemleyen dijital dünyanın robotları haline geleceğiz. Homo Sapiens’in sonu yarı makine yarı insan siborg olmuş Hom Dijitus’la son bulacak.