DAVUL ÇALA ÇALA GELİYORLAR           

-Size bir bilmecem var büyükler..

-Hadi sor sor sor.

-Ünlülerin etini yemek ister misiniz?

Hayda!.. nereden çıktı şimdi bu soru. Böyle soru sorulur mu? “Kelle paça”dan söz etmiyoruz. “Kafamızı şişirdiniz”, “kafamızın etini yediniz” demiyor muydunuz, işte “Kafanız kazan gibi” olduktan sonra yeni normal dönem de geldiğimiz nokta şu: Mesela 5G ile asrında, “micro dalga fırın”a sokulduk sanki. Tepemizde StarLink’ler, kafamızda Chip, ortam RF dolu. Bakın bakalım evinizde RF yayan kaç cihaz var. WiFi’niz ne kadar dalya yayıyor ya da cep telefonunuz kaç WiFi yayın alıyor. Bir de insanın sağlığı için  ortamda SAR değeri sınırı ne?

Biz niye “5G+VIRUS” dedik? İkisi arasında derin bağlar var. Şimdi buna bir de İKLİM’i eklediler. İKLİM bunların maskesi aslında. Bu konuda dünyaya nizam vermekten söz. Edenler, dünyayı bu anlamda en büyük  riske eden 5’li çete! İklim de bunlardan ayrı bir konu değil. “Timsahın gözyaşları” döktükleri gözyaşı! Grip19’ın tetikçisi “Bill’in adamları” yoruldu, şimdi sıra Gıdacılar ve çevrecilerde! Nöbeti onlar devralacaklar.

Şimdi yeni mikroplarını “hayvanlar üzerinden” servis edecekler. Çevreci, Şehirci, Ziraatçılar yanında Veterinerlere de iş düşünüyor bu konuda. Bizim Şehircilik Bakanlığı “İklim Değişikliği Uzman Havuzu”nu kurmuş bile.

Bunlar yapacaklarını gizlemiyorlar. Sadece cilalayıp parlatıyorlar, bazı özelliklerini öne çıkartırken bazı özelliklerini gizliyorlar. Yani ağuyu altın tas içinde sunuyorlar, bal da onun suç ortağı oluyor. Bu bozguncular, “ıslah edicileriz” diye geliyorlar. Bunlar her partide varlar ve bu lobiden gelen mesajlar konusunda hepsi aynı safta buluşuyorlar.

Ha siz pahalılıktan söz ediyordunuz değil mi? Sizin için ucuz, leziz, bol miktarda sentetik et üretme tesisleri kuruyorlar. “Helal” canım, “helal” “Helal sertifikası” var. (Tevbe estağfurullah). Bakın tadı, rengi, kıvamı, kokusu, tam sizin istediğiniz gibi. İster Bıldırcın eti yiyin, ister keklik eti ya da pekin ördeği de olabilir, geyik eti de. Vejeteryanlar da yiyebilir.

İsterseniz önce şu haberi bir okuyun: (Birce BORA / LONDRA Hürriyet . 03 Mart 2014) Yani 7 yıl önce çıkan bir haber: Ünlülerin etini yemek ister misiniz?

Hangi ünlünün istersiniz, yerli yabancı, siz isteyin size Dinazor eti bile sunarlar. İsterseniz ölmüş birinin eti de olabilir. Yok canım mideniz bulanmasın hemen. Ondan bir hücre alıyorlar, onu klonluyorlar, sonra çoğaltıyorlar. İsterseniz kendi etinizden verip, dostlarınıza ikram edebilirsiniz!

Haberin devamı şöyle: ABD’li et üretim şirketi BioBite, ünlülerden alınmış DNA örneklerini

kullanaraklaboratuvar ortamında “ünlü eti” üretip satmayı planladıklarını açıkladı.Kampanyalarını “Ünlülerin etini yiyin” sloganıyla başlatan şirket yetkilileri konuyla ilgili basın açıklamalarında “James Franco’nun etinden üretilmiş salamlar onun gibi seçkin ve reddedilemez bir lezzete, Jennifer Lawrence’ın etinden üretilenler ise aynı onun gibi çekici bir tada sahip olacak” dedi.Şirket yetkilileri internet sitelerinden yaptıkları açıklamada ünlü eti üretim sürecinin müşterilerin tatmak istedikleri ünlüyü seçmeleri ile başlayacağını söyledi. Daha sonra bu ünlü ile iletişime geçerek küçük bir biyopsi yapacaklarını söyleyen girişimciler, aldıkları bu dokuyu kullanarak laboratuvar ortamında yapay et üreteceklerini ve bu eti de salam yapmakta kullanacaklarını iddia etti.Girişimciler “ünlü salamları” Yemek isteyen herkesin Twitter’da “EatCelebrityMeat” hashtag’ini kullanarak tatmak istedikleri ünlülerden biyopsi örneği istemelerini de önerdi.Şirket temsilcileri böylesine tartışmalı ve “saçma” bir ürünü gündeme getirerek bioetik, laboratuvarda üretilen etler ve kontrolden çıkmış ünlü kültürü ile ilgili uluslararası bir tartışma başlatmak istediklerini de belirtti. Laboratuvar ortamında üretilmiş ilk burgeri geçen yıl Ağustos ayında Londra’da pişirilmiş ve burgeri tadan eleştirmenler yapay etin büyük oranda “tatsız” olduğunu iddia etmişti.”

Bana bu işin dini’ni, ahlakı’nı, hukuku’nu sormayın!. Bunu Grip 19 aşısını olmadan önce, 5G’den önce, Starlink’den önce, İstanbul Sözleşmesi, Lanzarotte’den önce, İklim anlaşmasından önce, Hayvanlara Chip takmadan önce, TransHumanizm’den önce, Klonoid öncesi, NeuraLink’ten önce sormalıydınız? Sizin oy verdikleriniz, sizin adınıza, buna karar verdiler bile. Siz eğer bu kararı onaylamıyorsanız, susmayın o zaman. Çünkü “sukut ikrardan gelir”. “LA” diyin. “HAYIR” diyin, “NO” diyin!Şimdi siz söyleyin, Abraham Lincoln beyin salatası mı istersiniz, Lady Gaga budu köftesi mi? Arzu ederseniz, BillGates ve ElonMusk ortaya karışık olsun.EsselamümenittebalHUDA ve dua ile: Yarap bizim ellerimizle yardım et mazlumlara ve bizim ellerimizle cezalandır zalimleri.