Yazan Mustafa DÖNMEZ
Orkun Albay tutuklandı. Yaşamının önemli bir bölümünü, vatanını korumak için milletine adamış yiğit bir Türk Subayı. Söylemlerini tehdit sayanlar kendisini ölümle tehdit ediyorlar ve tutuklanan Orkun Albay oluyor. Olanlar ve olgular söylemlerden farklıdır.
Olayları ters yüz etme, etiket yapıştırma geleneğimiz köklü olduğundan, farklı söylemler kullananları sıkıştırmak gözdağı vermek çok yaygın bir modaya dönüştü. Farkında mısınız? Bu karanlık dönemde, Büyük Türk Milletinin kahramanları yoktur. Tamamı hakkında eşi benzeri görülmemiş karalama ve sindirme faaliyetleri uygulanıyor. Bir ülkenin özellikle medyası tek yanlı ve yönlü bir haber akışıyla boğulursa; ak-kara, kara ise ak olur.
2013 tarihli MHP sitesinde, ''Türk milletine taarruz eden düşman önce Türk subayını aşağılamak ister'' Mustafa Kemal ATATÜRK paylaşımında bulunmuşlardı. Bugün ne değişti?
31 Temmuz 1920’de Afyon’da subaylara hitaben konuşmasında Atatürk der ki, “Millet, bağımsızlığını korunmasını ordudan, ordunun ruhunu teşkil eden subaylardan bekler. İşte subayların yüce vazifesi budur. Millet bağımsızlığı ihlal edilirse bunun vebali subaylara ait olacaktır. Orduyu imha etmek için mutlaka subayını mahvetmek ve aşağılamak lazımdır. Kumandanlarımıza ve subaylarımıza tecavüz ve taarruza başladılar. Askerlik izzeti nefsini yok etmeye gayret ettiler. Kuvveti olmayan dolayısıyla müdahale edemeyen bir millet, mahkûm ve esir vaziyettedir.”
Kumpas davalarında, TSK’yı tasfiye ettiler. Vatana, Türk Milletine, Cumhuriyete, Atatürk’e vurgu yapan, öykünen kim varsa düşman. Tersini yapanlar abat edildi.
Tarihten gizli bir yaprak. Bir istihbarat belgesini yayınlıyorum. 40 yıl üzerinde gizlilik kararı olan bir belge. Atatürk’ün ölümünden 15 gün sonra 25 Kasım 1938 tarihli dönemin İngiliz Büyükelçisinin gönderdiği 13 Maddeden oluşan 6 sayfalık durum raporu. Londra’dan alındıktan sonra üzerine 40 yıl gizlilik karar damgası vurulmuş ve 25 Kasım 1978 yılında gizlilik kararı kalkmıştır. (Telgraf No: 608 İngiltere Büyükelçiliği Ankara) Özetle şöyledir;
“Mustafa Kemal Müslüman olarak doğmuş laik bir kişi olmuştu. Doğruluğu sevmiş, günahtan nefret ederdi. İyi bir asker olmasına karşın savaştan ve vahşetten nefret ederdi. Türkiye’nin kaderini eline aldığından beri dostluk elini uzatmadığı aralarında Osmanlı İmparatorluğu’nun düşmanlarının da bulunduğu tek bir komşusu dahi yoktur. O, Türk Milletine hizmet ederken öldü. Milletine, hayatlarını, onur ve şereflerini ve insanca yaşama yolunu vermiş, belki de tüm bunlardan daha önemlisi bu haklarına sahip çıkmalarını sağlayacak bağımsızlıklarını hediye etmişti.” Percy Loraine ‘Gizli’ kriptolu telgrafı böyledir.
ORKUN’UN KURUCU ÖNDERİ BELLİ
Orkun, düşmanın bile saygı duyduğu bir öndere ‘kurucu önderim’ diyordu. Her Türk çocuğu gibi onun yolundan yürüyordu. Milletine kurşun atan, düşmanla iş birliği yapan bir haine değil.
Orkun Albay, emperyalizmin hizmetine girdiğini düşündüğü kişilere sözünü esirgemiyordu. Zaten bunu da verdiği tutuklanmaya gerekçe olan ifadesinde açıkça belirtmişti.
ORKUN ÖZELLER, kimi subayların yaptığı gibi, CIA ve MOSSAD hizmet eri FETÖ’yle birlikte yürüyenlerden değildi. ‘Bunlar işgalde düşmanla birlikte hareket ederler’ diyordu. O, Amerika ve İsrail karşıtı bir subaydı. Siyonist Amerikalı bir subayın elinden hizmet madalyonunu boynuna takılmasını reddeden kişidir.
Orkun bugün tutuklu. Subay derneği TESUD ise suskunluk içinde. 16 Eylül 2024’te askerlikle ilgili Bilal Erdoğan’ın sözlerine ağır tepki veren Orkun ÖZELLER ne ilginçtir ki tamda o konuşmasının yıl dönümünde hapishanede.
Kürtçüler sevinç kutsaması yapıyorlar. Dedikleri doğru çıktı; KADERE BAK! KİMLER KİMLERLE BERABER
