
UBP Milletvekili Yasemin Öztürk, "Türkiye’nin 1974 yılından itibaren Kıbrıs’daki varlığı sayesinde kimsenin burnu kanamadan yaşarken, Rum yönetiminin, çocuk katili, soykırımcı Siyonist İsrail’den hava savunma sistemi alması kendileri için tam bir akıl tutulmasıdır." dedi.
Haber Merkezi Lefkoşa / 13 Eylül 2025
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin İsrail ile yaptığı askeri anlaşmalar ve en son, Fransa, Yunanistan ve İtalya’nın da katıldığı tatbikata ilişkin UBP İskele Milletvekili Yasemin Öztürk sosyal medya hesabından paylaşımda bulundu.
Yasemin Öztürk paylaşımında; Türkiye’nin 1974 yılından itibaren Kıbrıs’daki varlığı sayesinde kimsenin burnu kanamadan yaşarken, Rum yönetiminin, çocuk katili, soykırımcı Siyonist İsrail’den hava savunma sistemi alması kendileri için tam bir akıl tutulmasıdır.
Rumların dünyada kendilerini korumaları ve savunmaları gereken tek ülke Siyonist İsrail’dir.
Türkiye, on binlerce vatandaşını öldüren terör örgütünün Güney Kıbrıs’da Troodos’da kamplarına bir müdahalede bulunmazken; kendisine hava savunma sistemi kuran katil İsrail, kendisine tehdit olarak gördüğü örgütlere karşı Gazze’yi, Lübnan’ı, Yemeni ve en son Katar’ı hedef almakta bir sakınca görmemiştir.
Tabii ki tercih Rum yönetiminindir. Fakat Rumlar halkından gizleyerek bir gece yarısı İsrail’den aldığı hava sistemlerini topraklarına getirerek Ada’yı kirletmiştir.
RUMLAR HAVA SAVUNMA SİSTEMİNİ GAZZE’YE KARŞI MI KURDU?
Yine Güney Kıbrıs’ın , Fransa, Yunanistan ve İtalya, Doğu Akdeniz’de deniz ve hava tatbikatı başlatması da ayrı bir trajedidir. Tatbikatın gerekçesini, “Deniz Hukuku'na, Uluslararası Hukuk'a ve Doğu Akdeniz'de istikrarın sağlanmasına” bağlılık olarak açıkladılar. Fakat bu hukuki durumu gözeterek tatbikat yapan NATO üyesi ülkelerin hedefinde herhalde Türkiye yoktur. O zaman bu tatbikatı veya hava savunma sistemini, bir tane tankı ve uçağı olmayan Gazze’ye karşı mı kullanacaklar?
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi 1960 yılında İngilizlerin oyununa gelerek var edilen, Ağrotur ve Dikelya askeri egemen üsler ile Troodos’daki radar üslerinde dikkate alarak artık Kıbrıs adasının geleceğini karartmamalıdır. Tarihte yapılan bu hata bugün Kıbrıs’ı “Büyük İsrail Projesi”nin batmaz üssü haline dönüştürmek üzeredir. Dünya halklarının, “Soykırımcı” olarak tanımladığı ve hedefleri gayet açık olan bir devlet ile Rum yönetiminin askeri işbirliği olamayacağını belirten Yasemin Öztürk, “Olsa olsa işgal olur. Bu işgale de ne Türkiye ne de Kıbrıs Türkleri asla müsaade etmeyeceğini” belirtti.
İyi ki var .. Yasemin hanım da olmasa