Öne Çıkanlar Antonio Guterres mRNA Kazım Mirşan 19 Mayıs Üniversitesi Pepsi

KKTC’DE “MIZ”

5gvirusnews Haber Merkezi İstanbul / 19 Temmuz 2022

KKTC’de Büyükelçiliğimiz,

Askerimiz,

İstihbaratımız ve

Polis Teşkilatımız var.

Bizim dediğimiz bu kurumların KKTC’de var olma amacı; siyasal nedenlerle oraya gelmiş Yahudilerin değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin garantörlük hakları ile adada yaşayan Kadim Türklerin malını, can güvenliğini ve egemenlik haklarını korumak, barış ve huzur içinde yaşama koşullarını zenginleştirmek ve güvencesi olmaktır.

Bunun dışında başka görev tanımları yoktur.

Ve bunu da içlerindeki vatan sevgisinin dışında, profesyonel olarak maaş alarak yapmaktadırlar! Özellikle 1974 yılından itibaren görev yapanlar bu süreçten sorumludur.

Şimdi 1974-2022 yıllarında görev yapan tüm bu kurumların görev süreçlerini, aşağıda akademik olarak yazılmış makaleyi sahada doğrulayan belgeler ile yeniden gözden geçirerek sorgulamak ve hiç değilse bundan sonra tedbir almak gerekmektedir.   

Global Savunma isimli dergide Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN tarafından yazılan, “KIBRIS SORUNU İLE İSRAİL YAKINDAN İLGİLİ” makalenin tamamını ilgili web sitesinden de okunabilir. (bkz)

20 Temmuz Anısına;  

(…) Kıbrıs, İsrail’e hem bir giriş kapısı hem de çıkış bölgesidir. Kıbrıs'tan zaman içinde Türklerin kaçırtılması, Hıristiyanların topraklarının para ile satın alınması yolu ile adanın bütünüyle Yahudileştirilmesi, Siyonizm’in ana hedeflerinden birisidir. Yahudi Kolonileştirme Birliği adını taşıyan uluslararası kuruluş, Kıbrıs nüfusunun hızla Yahudileştirilmesi konusunda ciddî plânlar uygulamaktadır. ABD'deki Yahudi lobileri bu tür uluslararası kuruluşlar aracılığı ile Kıbrıs sorununu yakından izlemişler ve kendi çıkarları doğrultusunda sorunu yönlendirmeye çalışmışlardır.

Kıbrıs'ta uzun süre görev yapan bir Türk diplomat Kıbrıs adasının sonunda ne Türklere ne de Rumlara kalmayacağını, İsrail'in Büyük İsrail ya da Ortadoğu plânı çerçevesinde adaya sahip olacağını iddia etmiştir. Çok şaşırtıcı bir iddia olarak öne sürülen bu düşünce bölgedeki gelişmeler ile Kıbrıs ve İsrail'in özel durumları dikkate alınınca ve beraberce değerlendirilince pek de yabana atılamayacak bir düşünce olarak görünmektedir. (…) NATO üzerinden Kıbrıs’ta oluşturulacak Amerikan etkisinden yararlanılarak, Kıbrıs adasına önemli sayıda Yahudi göçü gündeme getirilebilir. Türk kesimine yerleştirilecek bu yeni nüfus topluluklarıyla adanın demografik yapısı değiştirilecek ve İsrail üzerinden kurulacak ekonomik ilişkiler ile Yahudiler yeni dönemde Kıbrıs'a egemen olacaklardır. Büyük Ortadoğu Projesi adı altında gündeme getirilen Siyonist plânın Kıbrıs adasına düşen kısmı bu doğrultuda sonuçlanırsa, ABD askerinin desteği ve İsrail lobilerinin ekonomik yönlendirmesi sonucunda Kıbrıs Ortadoğu'da yeni bir İsrail olarak ortaya çıkabilecektir. Siyonizm’in Büyük İsrail Projesi çerçevesinde oluşturulacak “Üç İsrail”in üçüncüsü İsrail'in karşı kıyısındaki Kıbrıs adası üzerinde kurulmuş olacaktır. Kürt Yahudilerine kurdurulan Kürdistan ile beraber Ortadoğu'da üç tane Yahudi devleti kurulmuş olacak ve böylece merkezî Yahudi devleti Kürdistan ile Doğu’ya karşı, Kıbrıs ile de Batı’ya karşı kendisini koruyabilecek sınır ötesi yeni üsler elde etmiş olacaktır.

İsrail lobilerinin denetimi altında yönlendirilen Türk medyasınca bi­linçli olarak gizlenen İsrail ve Kıbrıs ilişkisi, çeşitli kaynaklara ba­kıldığında tarihin ilk dönemlerinden bu yana sürüp gelmektedir. (1) Böylelikle halkın en etkin haber alma kaynağı olan basın-yayın organları da asıl sahada olan  gelişmeleri haber yapmayınca halk bilgisiz kamış ve gereken kamuoyu da oluşmamıştır.

Fakat son aylarda 5gvirusnews bu alanda yaptığı haberler ile ilgili akademik çalışmayı sahadan elde ettiği belgelerle doğrulamıştır.

Bundan sonrası, “kurumlarımızın” gereğini yapmasıdır.

Evet  diyeceksiniz ki, -bu kararı siyasilerin vermesi gerekiyor! Kısmen doğru ama eğer ortada maddi deliller varsa, dünyanın hiçbir ülkesinde hiçbir siyasi güç o delillerin önünde duramaz!...

O Delillere Gelince;

1- KKTC’de 2008 yılında faaliyete geçen misyoner Yahudi Habad örgütü (bkz) (bkz)

2- Türk Vatandaşlığından 23 Eylül 1977 tarihinde çıkartılan ama 7 Mayıs 2013 tarihinde de Bakanlar Kurulu kararı ile KKTC vatandaşı yapılan İsrail uyruklu Simon Mistriel Aykut ve üzerine kayıtlı belgeli tapu kayıtları.(bkz)  

3- İSRAİL uyruklu kişilerin arsa almak için kurduğu %51 emanetçi hisse ile kurulan aşağıdaki belgeli şirketlerin yalnızca bir kısmıdır… Özellikle KKTC’li avukat ve şahısların isimleri tarafımızca silinmiştir.

(1) https://www.globalsavunma.com.tr/israil-ve-kibris.html  

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Faruk V 2 yıl önce

KKTC de işimiz zor

Avatar
Kâmil Olgun 2 yıl önce

Bu haberi nasıl yapıyorsunuz?

Avatar
Zeynep 2 yıl önce

Korkunç!!