5gvirusnews CTP İskele Milletvekili Fide KÜRŞAT röportajı / 6 Kasım 2023
Gazze’yi konuştuğumuz, izlediğimiz şu günlerde adeta beni de görün diye için için feryat eden bir KKTC var. O KKTC’de henüz, Türkiye ve KKTC kamuoyunun bilmediği örgütlü bir işgal yaşanıyor. İşgal ise Karpaz’dan Güzelyurt’a kadar bölgeye çıplak gözle bakıldığında, yükselen inşaatlarla ve halktan birkaç kişi ile görüşüldüğünden de, “İsrail-Yahudilerin” taşınmaz mal aldıklarını hemen söylüyorlar. Her şeyden önce bir ada da olmaması gereken bu hızlı yapılaşmadan kuşku duymaksızın, başta Ankara olmak üzere KKTC Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlar ve adada görev yapan Güvenlik Kuvvetleri olmak üzere başından itibaren görmediği gerçeği de orta yerde durduğu gibi, örgütlü işgal de her yeri saramaya devam ediyor.
Ve KKTC’de 2008 yılından itibaren gayri resmi faaliyet gösteren, o yükselen inşaatların araka planında faaliyet gösteren, istihbarat örgütlerinden çok daha etkin faaliyet gösterdiğini bildiğimiz CHABAD ise nerdeyse hiç bilinmiyor. İşte tüm bu olanları, ilk kez KKTC’deki ana muhalefet partisi (Cumhuriyetçi Türk Partisi) İskele Milletvekili Fide KÜRŞAT’a sorduk;
5gvirusnews; İskele bölgesinde demografik yapının bozulduğunu söylediniz. Bu durumu KKTC’yi idare edenler görmüyorlar mı?
Fide KÜRŞAT; Görüyorlar elbette. Herkes görüyor ve biliyor.
Ayrıca mesele sadece görmeleri değil. Kendileri çanak tutuyorlar... Vatan, millet, Sakarya, şehit edebiyatı ile hıyanete ortak oluyorlar.
Başbakanımız -ki kendisi siyasi meşruiyeti de tartışmalı bir kurultay sonuncusudur- ülkeye sadece uçak insin, insan gelsin ne olursa olsun diye siyaset güttüğünü düşünen bir zihniyete bağlıdır ve bunu da zaten açıkça ifade etmektedir.
Gelen nüfus, sermaye yapısı bilinmiyor. Durum kontrolsüz ve yönetilemiyor. Belli bir plan, program çerçevesinde düzenlemeler yapılması gerektiğini düzenli olarak ifade ediyoruz, gerekli kısıtlamalar bir an önce hayata geçirilmelidir, diyoruz.
Bir yandan yurttaşlarımız ülkeden göç ederken; bu bölge yoğun olarak yabancı nüfus göçü alıyor. Araziler niteliğine bakılmaksızın parsel parsel yabancıların eline geçiyor. Sadece toprak el değiştirmiyor, sermaye de el değiştiriyor.
Demografik yapı da değişiyor, diyoruz...
Gelen nüfusun yapısı bilinmiyor. Gelen istediği araziyi, evi alıyor, istediği işi kuruyor.
Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir başıboşluk yoktur. Belli mevzuatlar, kısıtlamalar vardır. Bizim memleket dingonun ahırına dönmüş durumdadır.
Kara para aklayan mı istersin, Rus Mafyası mı istersin? Uyuşturucu kaçakçılığı mı? İnterpol tarafından aranan uluslar arası suçlular mı? Kaçaklar mı?
KKTC, tüm bu saydıklarımla Dünya Raporlarına girdi…
Bunları biz muhalefet olsun diye uydurmuyoruz; uluslararası raporlar da ortada... Küresel Organize Suçlar Endeksi Raporu’nda neler söyleniyor?
KKTC uluslararası raporlarda insan kaçakçılığı, seks işçiliği, silah kaçakçılığı, yakıt kaçakçılığı, uyuşturucu, kriminal aktörler ve kara para aklama ile anılıyor.
Yetti mi? Yetmedi…
Bu uluslararası raporlarda;• KKTC’de Interpol tarafından aranan çok sayıda kişi var”•“Bazı üniversiteler Afrikalı öğrencileri tampon bölgeyi geçmeleri için yönlendiriyor”•“Silah kaçakçılığının büyük kısmı KKTC’den kaynaklanıyor” •“KKTC'deki istikrarsızlıktan yararlanılarak Afganistan'dan deniz yoluyla kaçırılıyor” Deniyor…
Israrla tekrar ediyor ve altını çiziyoruz ki belli bir plan, program çerçevesinde düzenlemeler yapılmalı, gerekli kısıtlamalar bir an önce hayata geçirilmelidir…
5gvirusnews; Özellikle İskele bölgesinde 2017 yılından itibaren devam eden yoğun inşaat iznini kim verdi?
Fide KÜRŞAT; İnşaat ruhsatı verme yetkisi yerel yönetimlerde yani mevcut iktidarın mensubu belediyede; özellikle 2017-18 yılları imar planının ülkemizde çok tartışıldığı yıllar...
2019'da hazırlanan ve halkın bilgisine sunulan ve henüz geçtiğimiz hafta Bakanlar Kurulundan geçen bir imar planı söz konusu...
İmar Planı şimdi Cumhurbaşkanı olan dönemin başbakanı Ersin Tatar tarafından bilinçli bir şekilde yayınlatılmamış ve yürürlüğe sokulmamıştır.
Yani bu sürece çanak turan başta UBP olmak üzere küçük ortaklı bu "gri sularda yüzen" KKTC'deki mevcut hükümettir.
KKTC'de asıl sorunun yasal boşluklar olduğuna inanıyoruz.
Yani yatırım adı altında olup bitenler KKTC'deki mevcut hükümetin ısrarlı "krtitersizlik" yaklaşımı nedeniyle oluyor...
Mesela Antalya'dan bazı Rus zenginlerin ya da Rus vatandaşı İsraillilerin orada yaşadığı bazı sıkıntılar nedeniyle KKTC'ye gelmek istediği, gelmeden evvel burada ne gibi kriterlerin olduğunu araştırırken, "hiçbir kriterin olmayışı" ile şaşırdıkları da gelen bilgiler arasında...
Yani durum bu denli vahimdir...
Son dönemde bu yönde hassasiyetin arttığını, kamuoyunun daha da ilgili olduğu, hatta KKTC'deki Müteahhitler Birliği'nden de tepki sesleri yükseliyor.
5gvirusnews; KKTC’de ve/veya İskele bölgesinde inşaat yapan, pazarlayan ve satın alınmasına aracılık yapan CHABAD örgütünü duydunuz mu? Yani KKTC “örgütlü taşınmaz alımı” konusunda duyumuzu oldu mu?
- Gazze’de yaşanan soykırım öncesi İsrail’deki sol ve seküler Yahudiler 39 hafta her Cumartesi CHABAD’çı Netanyahu hükümetine karşı direndiler ve İsrail’i kurtarın diye feryat ettiler. Bu sesi KKTC’de duymadınız mı? Çünkü şuanda aynı örgüt, küçük bir ada parçasının tamamına hükmedecek duruma geldi. Nasıl oldu da görülmedi veya görmediniz mi?
-CHABAD’ın en yoğun yapılaşmasının KKTC’de olduğunu duydunuz mu? Diğer bir ifade ile KKTC’de çoğunluklu taşınmaz alanlar İsrail, Rusya ve Ukrayna gibi 100 ülkede faaliyet gösteren CHABAD mensuplarından oluştuğunu buraları da bunlara dağıttığını biliyor musunuz ve/veya bir bilginiz var mı?
- Dünyanın en tehlikeli mafya yapılanması olarak da bilinen bu örgütün Girne’de merkezi olduğunu ve KKTC’de 2008 yılından itibaren faaliyet gösterdiğini yine bu merkezlerine hiçbir izin almadan Kuzey Kıbrıs CHABAD Yahudi Merkezi yazan bir tabela astıklarını ve/veya yasal olmayan bu tabelanın konusunda bir araştırmanız oldu mu?
Fide KÜRŞAT; Evet bu isimle ilişkilendirilen özellikle Kıbrıs'ta sinagog istemi konusu ile basında gündeme gelebildiği için duyduk. Ancak yine duyduğumuz kadarıyla sinagog talebinden vazgeçtikleri söyleniyor.
Biz başta İskele'de organize bir emlak organizasyonu olduğunun farkındayız.
Bu durum hem arazilerin alımı hem de konut alımlarında söz konusu...Bunun, bölge milletvekilleri ve bölgede yaşayan halk da biliyor...
Hatta biz bunu Mecliste, "organize bir çeteleşme var" diyerek de dile getiriyoruz.
Ötesi emlak ve tapudan insanların bulunduğunu, ikna edildiğini bunun bir güvenlik meselesi olduğunu da dile getiriyoruz...
Dolayısıyla mesele organize olunca elbette işin arkasında ya da doğrudan içinde bazı maksatlara dönük motive olmuş, ideolojik ya da dini hatta ezoterik örgütler ve onların devşirdikleri olabilir...
Güvenlik derken zaten bunları kastediyoruz.
Pandemi ardından Ukrayna savaşı ve hatta şimdilerde İsrail-Filistin savaşı ile KKTC'de, "bir yatırım iklimi doğduğu" tadında bakılan bu konu esasen asıl resmin ortaya konması gereken bir güvenlik sorunu olarak da ortada duruyor..
Şu halde siyasi irade yanında mesele güvenlik olunca Kıbrıs ile alakadar bütün güvenlik bürokrasisine de bu gibi ajandacı yapılara karşı önemli görevler düşüyor kanaatindeyim... Eğer bu tip yapılarla ilişkili sivil toplum adı altında dernek ya da kuruluşlar var ise faaliyetleri incelenmeli ve gerekirse kapatılmalı.
Öte yandan bölgede yabancı nüfusun demografik yapısı da doğrusu bilinmiyor.. Yani mesela Rus deniyor ama aslında ne? Ya da Ukraynalı deniyor ama esasen kim? Ya da İranlı ama Londra'dan geliyor.. Bu gibi belirsizlikler de var. Bunlar serbest piyasa denen iklimin ötesinde farklı farklı skalalarda gerçekleşen alımlar gibi görünüyor..
KKTC'deki bu kritersizlik bir kaç bacağa dayanıyor.
Bunlardan ilki özel alımlar kategorisinde...
Bu konuda son dönemde çıkarılan mevzuat ile yabancıların mülk alım sayısı artırıldı..
Buna pek çok itiraz geldiği halde ki iktidardaki parti mensuplarının bazıları da bu konuda aslında memnun değil. ikincisi ise yatırım adı altında yaşanan boşluklar...
Üçüncüsü ise daha da tehlikeli olan bir kategori: özel ve yatırım alımlarındaki örtülü işbirliği...
Ayrıca mevcut iktidar ve menfaatte ortakları bunu sözüm ona Türkiye baskısına bağlamaya kalktı ama biz Türkiye'nin bu yönde bir baskısını teyit edemedik.
5gvirusnews; İskele bölgesinin bir milletvekili olarak, İskele’de yaşananlara tepki gösterdiniz, diğer milletvekilleri İskele bölgesinde yaşananları görmüyor mu?
Fide KÜRŞAT; Tasvir etmeye çalıştığımız, gerek ilgilileri gerek hükümeti uyardığımız bu durum İskele bölgesinde bariz bir şey olmakla beraber İskele ile sınırlı bir konu değil...
Ülkenin her bölgesinde benzer çabalar biliniyor. Örneğin Güzelyurt tarafında, Batıda Gaziveren bölgesi...
Hakeza Mağusaya bağlı Geçitkale...
Bu bölgelerdeki alımlar da sistematik görünmektedir. Altını çiziyorum; Tapudan aratma yaptırarak, arazilerin envanterini çıkarıyorlar, sonra da komisyoncular emlakçılar eliyle insanları arıyorlar, buluyorlar fahiş fiyatlar teklif ediyorlar, ikna ediyorlar… Yani sistematik bir çeteleşme de var…
Satılan taşınmazların büyük bir kısmı sözleşmeler üzerinde, kiralanan daireler, iş yerleri de gerçek kira bedelleri üzerinden vergilendirilmiyor.
Kısacası devletin kasasına girmesi gereken meblağlar da gerçeğin çok altında… Yurttaşın ödediği, “vergiler” ile aldığı, “hizmet” doğru orantılı değil. Artan nüfus ile birlikte hastaneler, okullar ve alt yapı yetersiz kalıyor. Suç oranları artıyor, güvenlik sorunları yaşanıyor. Artan nüfus bölgede, “su krizlerine de” neden oluyor…Su bölgeye yetmiyor.
Tarımsal araziler hızla betonlaşıyor.
Kanalizasyon sorunlarından dolayı deniz kirleniyor. Bölge yurttaşı denize girecek yer bulamıyor. Sahiller inşaat sektörlerinin yabancılardan oluşan iş gücü tarafından temizleniyor.
İşsiz yurttaşlarımız buralarda temizlikçi ya da düz işçi olarak çalışmak için bile torpile ihtiyaç duyar noktaya geldi. Yabancıların kendileri arasında yaptığı alışverişten yerli esnafın payına düşen maalesef çok az…
Bölge okullarında yabancı öğrenci sayısı yüzde ellileri buldu. Öğretmenler Google translate ile eğitim yapmaya çalışıyor...
5gvirusnews; CTP İskele Milletvekili Fide KÜRŞAT’a röportaj ve yanıtlar için teşekkür ederiz.
KKTC unuttuk