Öne Çıkanlar DSÖ Twitter Chabad Şehzadeler Belediyemiz Mendy Chitrik

UYUŞTURUCU, 3 VİLAYETTE YAKALANIYOR

5gvirusnews Röportaj / 16 Ocak 2023

Dünyanın hemen hemen her ülkesinde ilk sırada yer alan uyuşturucu, kaçakçılık ve teknolojideki gelişmeye paralel ortaya çıkan bilişim ve siber suçlar var. Türkiye’de de  bu suçlar konusunda görev yaptığı dönemlerden itibaren, kendini yetiştirerek uzmanlaşan emekli emniyet mensubu İsa ALTUN en çok dikkat çeken isim.

Son görev yeri olan adliyelerde bilirkişilik yapan İsa ALTUN, bugüne kadar 17 kitap yazmış, 800’e yakın makalesi yayınlanmış ve 1320 konferans vermiş.

Türkiye’de her gün 100’lerce suçun işlendiği uyuşturucu, kaçakçılık, bilişim suçları ve siber zorbalık ile ilgili sorulması gereken soruları ALTUN’a yönelttik…

5gvirusnews; Türkiye’de uyuşturucu kullanma yaşı kaç?

İsa ALTUN; Madde bağımlılığına giden yol sigaradan geçiyor. Maalesef kullanma yaşı 9’a kadar düştü. Uyuşturucu maddeye kullanmaya başlama yaşı bakımından 15-24 yaş döneminin en riskli grup olduğu vurgulanıyor. Polis tarafından adli işlem yapılan anket katılımcıların arasında bu yaş grubunda uyuşturucuya başlayanların oranı, 2020 yılında %73,6 iken 2021 yılında ise %73,7’ye çıktı. 2021 yılında uyuşturucuya başlama yaşı ortalama 21,22 olarak ölçüldü.

5gvirusnews; Uyuşturucuya nasıl alışıyorlar ve nedenleri?

İsa ALTUN; Çevre ve arkadaş faktörü etkili. Bağımlılık oluşturan bazı maddeler uyarıcı, bir kısmı uyuşturucu, bir bölümü de halüsinasyona (olmayan şeyi görmek gibi) sebep olurlar. İlk kullanımdan sonra madde yoksunluğunda ağır bir gribe yakalanmış hissi verirler..Uyuşturucu alt kültürünün kendine özgü kanunları ve yaptırımları vardır. Bu kültür içindeki insanların kimseye acıması ve merhameti yoktur.’ Torbacı ’ adı verilen bu şahıslar gözlerine kestirdikleri gençleri zehirlemek için satacakları maddeyi önce ‘ücretsiz’ ikram etmek suretiyle verirler. Bu maddeleri satan gençler bazen çok yakışıklı bir genç ya da çok güzel bir kız olabilir. Bir kez bile kullanan kişiler daha ilk kullanımlarında aşırı dozdan hayatlarını kaybedebilirler. Kullanılan madde ne olursa olsun, kullanan insanda yıkıcı etkiler yapar. Adım adım ölüme götürür. Çatışmacı ve anti sosyal kişilikli ergenler, madde kullanmaya yatkın insanlardır. Günlük hayatın sıkıntılarından ve problemlerinden kaçmak için maddeye yönelebilirler ki bu bir çözüm yolu değildir. Ergenlerin, madde kullanıp kullanmadığını anlamak bir bakışta mümkün olmayabilir. Ama davranış değişikliği bize biraz ipucu verebilir. Belirtmekte fayda var. Kullandığı maddenin çeşidine göre değişik ruh halleri gösterebilir. Bağımlılık arz eden maddeler uyarıcı görevi sağlarken, bazı maddeler de uyku verebilir. Madde kullanan bireyin parasal anlamda harcamalarında artış var ise, arkadaş çevresinde değişiklik olduysa, derslerdeki başarısı düştüyse, odasına kapanıp saatlerce dışarıya çıkmıyorsa, konuşmada güçlük sergiliyorsa, uyumsuz ve kaygılı ise, odasında, bükülmüş kaşık, şırınga, sigara kâğıdı, çakmak, kesik limon, alimünyüm folyo bulunduruyorsa, duygusal iniş çıkışlar içindeyse, sürekli kilo kaybı yaşıyorsa, dalgınlık, yorgunluk, iştah kaybı, vücutta iğneye bağlı yara izleri, vücudunda ya da elbiselerinde ağır bir koku varsa, saldırganlık içeren davranışları sergiliyorsa, huzursuz ve keyifsizse, sık sık yalan söylemeyi yaşam biçimi haline getirdiyse, alnında sürekli bir terleme, ishal ya da kusma belirtileri varsa, eklem ağrısından söz ediyorsa, sürekli uyuma isteği içindeyse, ya da uykusuzluktan şikâyet ediyorsa, evden geceleri ayrılıp sabaha karşı eve geliyorsa, toplumsal hayattan kopup, yalnız kalmayı tercih ediyorsa, evden bazı eşyalar, takılar ve paralar kayboluyorsa, bireyin bağımlı olduğundan söz edilebilir. Aileler bu konuda şüphe duyuyorlarsa en net şekilde bireyi biyolojik test yardımıyla yani ‘saç testiyle’ son üç ayda madde kullanıp kullanmadığı ortaya çıkmaktadır.Bundan başka ‘idrar testine’ tabi tutmak suretiyle alınan maddenin miktarı ve cinsi hakkında ayrıntılı bilgi sahibi olabilirler.

5gvirusnews; Uyuşturucuya alışmada ailenin rolü var mı?

İsa ALTUN; Dezavantajlı kesimlerin yoğun olduğu bölgelerde ikamet edilmesi,

İçinde bulunulan çevrede uyuşturucu kullanımının onaylanması,

Ruh sağlığı sorunları olan veya bağımlı aile bireyleri ile beraber yaşanması,

Akademik başarısızlık ve okula ilgisizlik,

Aşırı otoriter veya aşırı serbest aile yapısı,

Arkadaş ortamına kabul edilme çabası,

Beğenilen ve model alınan kişilerin madde kullandığının düşünülmesi,

Psikolojik Faktörler,

Kişisel stres ve stresle başa çıkma yetisinin düşük olması,

Rehabilite edilmemiş psikiyatrik rahatsızlıklar,

Bir yere ait olmadığını hissetme,

Sosyal becerilerin zayıf olması,

Dürtü kontrolünün iyi olmaması,

İsyankârlık ve otoriteye direnme,

Duygularını ifade etmede yaşanan güçlük,

Yetersizlik hissi,

Umutsuzluk hissi,

Heyecan ve özgürlük arayışı,

Risk alma dürtüsü,

Benlik saygısının düşük olması ve bu saygıyı artırma çabaları,

Biyolojik Faktörler,

Ebeveynleri madde kullanan çocukların madde kullanımına genetik aktarım sonucu, eğilimli olması,

Cinsiyet ve yaş faktörü,

Bilişsel gelişim ve öğrenme kapasitesinde gerilik,

Uyuşturucu Bağımlılığından Koruyucu Etkenler,

Destekleyici, tutarlı ve güçlü aile ilişkileri,

Toplumsal ve ahlaki değerlere bağlılık,

Sosyal çevreyle kurulmuş sağlam bağlar,

Okul, iş ve sosyal çevrede başarı,

Kişinin kendini ifade edebileceği sosyal/kültürel/sanatsal/sportif faaliyetler,

Uyuşturucunun zararları konusunda bilgilendirici faaliyetlere erişim,

Yüksek benlik saygısı,

Yaşanabilecek psikolojik veya fizyolojik sorunlarla baş etme becerisi,

Gelecekle ilgili yaşam hedeflerinin belirlenmesi,

Uygun rol modellerin benimsenmesi,

Ailenin bağımlılık öyküsünün olmaması,

Madde kullanılmayan bir sosyal çevre içinde bulunulması,

5gvirusnews; En çok kullanılan uyuşturucular hangisi?

İsa ALTUN; Esrar, eroin, kokain ve metamfetamin. Türkiye’de 2021 yılında Cumhuriyet tarihi rekorlarını kırarak 22 ton 234 kilogram eroin, 2 ton 841 kilogram kokain ele geçirildi.

Ayrıca 2012 yılında 5 ton 518 kilogram metamfetamin, 8 milyon 454 bin 308 adet sentetik ecza ele geçirildi. Bunlar da Cumhuriyet tarihi rekorlarıdır. Geçen yıl da 70 milyon kök kenevir yakalandı. Bunlar korkunç rakamlar.

5gvirusnews; Türkiye’ye uyuşturucu hangi ülkelerden ve hangi yollardan geliyor?

İsa ALTUN; Geçtiğimiz günlerde içişleri bakanı Süleyman Soylu da açıklamıştı. Ülkemize eskiden doğudan giren uyuşturucuların yüzde 75'i batıda yakalanırdı. Mesela İstanbul, Kocaeli, İzmir, Sakarya, Bolu, buralarda yakalanırdı. 15 Temmuz'dan sonra konseptle uyuşturucunun yüzde 74-75'ini Türkiye'ye girer girmez artık 3 vilayette yakalanıyor. Hakkari, Van, Ağrı. Aslında uyuşturucunun sadece Türkiye'de nerede kullanıldığı, içildiği, yapıldığı değil, aynı zamanda Türkiye'ye girişini engellemek. En büyük başarı tabii rotasını değiştirmek. Türkiye'nin, uyuşturucu sevkiyatında doğudaki bu engeli nasıl bir sonuç doğurdu? Rotayı değiştirdi. Uyuşturucunun bizim çevremizde 3 rotası var. Kuzey rotası, yani Rusya'nın üzerinden geçen rota. Bir rota Balkan rotası dediğimiz bizim üzerimizden gelip Balkanlar'dan giden bir rota. Bir de Akdeniz rotası dediğimiz üçüncü bir rota var. Örneğin, 2019'da 14-15 ton, 2020 ve 2021'de 20-22 ton eroin yakaladık. Şu ana kadar (2022 yılı) yakaladığımız eroin miktarı 7-7,5 ton. Çünkü rotanın önemli bir bölümü Akdeniz üzerinden İspanya, İtalya, başka ülkelere gidiyor. Artık eroin yakalamaları geçen yıllardan daha fazla bu yıl da Akdeniz rotasında olmaya başladı. Ortaya koyduğumuz baskı, Türkiye içerisindeki yakalanmaların çokluğu, özellikle dağıtım kanallarına ve 'Baron' dediğimiz satıcılara oluşturulan baskı, rotayı daha ziyade güneye doğru aktardı. Bir tahmin daha var Ukrayna-Rusya Savaşı'ndaki karmaşıklık yerini biraz daha stabilizasyona alırsa güçlü bir rota da oradan olmaya başlayacak. Savaş sonrası orada hemen çok feci bir uyuşturucu rotası hareketlenmesi söz konusu olacak." demişti.

5gvirusnews; Türkiye’de nüfusa orantısı ile en çok uyuşturucu kullanan iller hangileridir?

İsa ALTUN; İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Kocaeli, Antalya ve Gaziantep. Milliyet gazetesinde yer alan bir araştırmada, dünyanın en büyük ülkelerinin kalabalık kentleri ile de karşılaştırmalı örneklere yer verilmişti. Amsterdam, Barselona, New York, Münih, Berlin, Zürih, Şangay gibi metropollerde kullanılan uyuşturucu çeşidi ve oranı İstanbul ile karşılaştırıldı. Sonuçlara göre, İstanbul esrar kullanımında 10 kentin yer aldığı listede Barselona’dan sonra ikinci sırada yer aldı. Eroin kullanımında da ABD’nin New York kentinin ardından ikinci sırada yer alan İstanbul, kokain kullanımında ise başka kentlerin gerisinde yer alıyor. Listede Adana ise New York ve İstanbul’dan sonra en fazla esrar kullanılan üçüncü il konumunda. Çalışma verilerinde İstanbul’da esrar, eroin, kokain, amfetamin, metamfetamin, ekstazi kullanım oranları ile dünya ülkeleri arasındaki farklar analiz edildi. Araştırmaya göre İstanbul’da en fazla kullanılan uyuşturucu türü esrar, en az tüketilen ise amfetamin olarak belirlendi. Kenevir bitkisinden elde edilen ve psikoaktif etkiler yaratan esrarın, genellikle Avrupa yakasında daha yoğun kullanıldığı tespit edildi. İstanbul’da esrarın en çok kullanıldığı bölgeler, Silivri, B. Çekmece, Çatalca’nın Beylikdüzü, Esenyurt, Arnatuvköy, Başakşehir, Avcılar, Bağcılar, Bahçelievler ve Bakırköy. Anadolu yakasında ise Kadıköy, Ataşehir ve Üsküdar’da esrar kullanımı diğer ilçelere göre yaygın. Araştırma ayrıca esrar kullanımının, yaz aylarında ciddi artış gösterdiğini gösteriyor. Esrardan sonra en çok tüketilen uyuşturucu çeşidi ise eroin. Oldukça güçlü bağımlılık yapıcı ve ölümcül olabilen eroinin kullanımı da Avrupa yakasında daha yoğun. Çalışmaya göre eroin en çok, Esenyurt, Arnatuvköy, Başakşehir, Avcılar, Bakırköy bölgelerinde kullanılıyor. Uyarıcı ve halüsinasyon özellikli psikoaktif sentetik madde metamfetamin kullanımında ise Beylikdüzü, Esenyurt, Arnatuvköy öne çıkıyor. Başakşehir’in önemli bölümü ve Avcılar’da da metamfetamin kullanımına rastlanmış. Üzerinde bir resim ya da logo basılı tablet veya kapsüller halinde üretilen ekstazide ise Anadolu yakası öne çıkıyor. Üsküdar, Ümraniye, Çekmeköy ve Ataşehir’in bir bölümü ile Maltepe, Sancaktepe, Çekmeköy’de ekstazi kullanıldığı saptanmış. Merkezi sinir sistemi üzerine uyuşturucu etkide bulunan kokainin kullanımına bakıldığında da Beylikdüzü ve Esenyurt başta olmak üzere tüm Avrupa yakası öne çıkıyor. 2021 yılında Cumhuriyet tarihi rekorlarını kırarak 22 ton 234 kilogram eroin, 2 ton 841 kilogram kokain ele geçirdik. 2021 yılında ayrıca 5 ton 518 kilogram metamfetamin, 8 milyon 454 bin 308 adet sentetik ecza ele geçirdik. Bunlar da Cumhuriyet tarihi rekorlarıdır. Geçen yıl 70 milyon kök kenevir yakaladık.

5gvirusnews; Uyuşturucu alışkanlığından kurtulmanın yolları var mı?

İsa ALTUN; Diyelim ki anne ya da baba evlatlarının madde kullandığını yapılan testlerden sonra öğrendiler. Bir kere hiç paniğe kapılmadan, korkmadan ve korkutmadan, çocuklarının üzerinde baskıcı davranmadan, profesyonel yardım alma yoluna gitmelidirler.Bulundukları sağlık kuruluşlarının ‘AMATEM’ bürolarına giderek tedavi yolunu seçmeleri gerekiyor.Bağımlılık bir hastalıktır.Hem de tedavi edilebilen bir rahatsızlıktır.Tedavi sırasında gencin ya da kullanıcının çevresinin de değişmesinde fayda vardır.Çünkü bağımlılıkta çevre ve arkadaş faktörü göz ardı edilemez.Ergene şefkatli ve sevecen bir yaklaşım göstermek suretiyle bu süreci atlatacağı telkin edilmelidir.Madde bağımlılığı toplumsal bir mücadele isteyen bir alandır.Bu alanda her kesime ödevler düşmektedir.

5gvirusnews; Uyuşturucu satanları etkisiz hale getirmenin yolları neler?

ALTUN; Uyuşturucu ile mücadelede topyekûn bir seferberlik gerekiyor. Medyaya, STK’lara ve eğitim kurumlarına büyük ödevler düşüyor. Madde bağımlılığı sadece ülkemizin değil, tüm dünyanın ortak sorunu. Bazı ülkeler madde bağımlılığı istismarına karşın idam cezası uygulasa da yine de bağımlı sayısında artış var. Dünyada narkotik madde ele geçirmede en başarılı ülke olmamıza rağmen yine de bağımlı sayısında artış söz konusu. Elbette ki, operasyon yapılacak, ceza verilecek ama demek oluyor ki, ceza da ele geçirme de başarı ve esenlik için tek ölçüt değil.

Ne acıdır ki, sorun her geçen daha da büyüyor. 30 senesini bu alanda geçirmiş ( Narkotik şubede alıcı kılığına girmiş, operasyonlarda çatışmaya girmiş, binlerce bağımlının ifadesini almış, sorgularını yapmış, adliyede uzun yıllar görev yapmış, duruşmalara katılmış, bu alanda 5 eser yazmış, yüzlerce seminer sunumu gerçekleştirmiş, Radyo ve Tv ekranlarında bilgi ve birikimini paylaşmış, bilim insanlarıyla sürekli istişarelerle, ailelerle sürekli iletişimde bulunmuş bir bağımlı danışmanı olarak her zaman şu gerçeği işaret ediyorum: Madde bağımlılığını önlemek, tedavi etmekten daha kolaydır. Daha ucuzdur. Mücadelenin yolu eğitimden geçiyor. Ailelerin büyük kısmı ne yazık ki donanımsız. Bilinç ve farkındalık yok.

Beş yaşındaki çocuk ta biliyor ki, madde bağımlılığına kapı aralayan yolun sigaradan geçmektedir. Sigarayla mücadele etmeden maddeyle mücadele olmaz. Bağımlılık bir beyin hastalığıdır. Önlemek tedavi etmekten daha kolaydır. Daha ucuzdur. Daha pratiktir. Ülkemizde bir dönem sigaraya yönelik seferberlikle nasıl başarılı olunduysa aynı şey madde bağımlılığına yönelik topyekün bir seferberlik başlatılmalıdır.

İçimi kıyan, kemiren ve öfkelendiren tek şey, sahada olmayan ama karar alma mecrasındaki aktörlerin kulaktan dolma fikirlerle beslenen maddeyle mücadele denince ‘Hastane kuralım, bağımlıları oraya yatıralım, kurtulalım’ zihniyeti. Ben de ‘Hastane kuralım, bağımlıları buraya yatıralım kurtulalım ‘ diyen zihniyete buradan soruyorum. ‘Siz bağımlıyı Hastanede kaç gün yatırabilirsiniz. Ömür boyu orada yatacak değil herhalde. ‘ Peki, bu birey Hastaneden çıktığında içici arkadaşları ya da torbacılar onu rahat bırakacak mıdır? Sanmıyorum. Demek oluyor ki, ,iş sadece Hastane kurmakla olmuyor. Bu ‘yatıralım kurtulalım’ anlayışı bağımlıları ve ailelerini adeta istismarcı bazı derneklerin kucağına atmaktan başka bir işe yaramıyor. Çünkü bu işin suyu çıkmış durumda.

Bazı dernekler işi ticarete ve paraya döktüğünden dolayı çaresiz aileleri resmen sömürüyorlar. Tek dertleri, düşünceleri ve dertleri ‘Para.’’Çocuğunuzu ilaçsız iyileştireceğiz’ diyen bu dernekler gelen bağımlıya da kullandığı maddeye ilişkin olarak ‘eğer kullandığın ilaç varsa getir kullan’ diyerek bağımlıyı da istismar ediyorlar. Canı yanmış aileler oldukça dertli. Kolay değil’ Ateş düştüğü yeri yakıyor’ Çocuklarını tekrar hayata kazandırmak ve iyileştirmek için tarlasını, evini, bahçesini satan aileler O Hastane senin bu Hastane benim, o dernek senin, o dernek benim koşturuyorlar. Sayısı az da olsa bazı dernekleri tenzih ederim. O dernekler kendilerini biliyor.

Bağımlı aileleri de o dernekleri çok iyi biliyor.

Bazı çokbilmişlere de sözüm var. Uyuşturucu ile mücadele sadece devlete, hükümete, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığına ihale edilecek bir problem değildir. Belediyelere, medyaya, eğitim kurumlarına, ailelere büyük ödevler düşmektedir. Küresel bir sorun olan bağımlılık illeti halının altına süpürülecek bir vaka değildir.

Ebeveynlere de büyük sorumluluk düşmektedir. Her şeyin çocuklukta başladığını ve bilinçaltında yer ettiğini bilmeyen anne ve babalar da çocuklarına karşı sevgi, ilgi ve şefkat içinde davranmalıdırlar. Evde huzuru olmayan bir evladın çok kolayca dışarıda sevgi arayışına gireceğini bilmeyen ebeveynlerin olduğu gerçeği gün gibi aşikârdır. Akranlarına ‘Hayır’ diyemeyen çocuklara bu yetenek kazandırılmalıdır. Gerekirse çocuğun oklu dışında da alternatif arkadaş çevresi oluşturulmalıdır.

Ailelerin umursamadığı ya da atladığı bir konu var. Çocukları kontrol altında tutmak da bir tedbir olarak düşünülmelidir. Bir bağımlının dediği gibi: ‘ Annem ve babam bana çok güveniyorlardı ama atladıkları bir şey vardı. Arkadaşlarımı bilmiyorlardı. Arkadaş çevremin içinde sigara içen tek çocuk vardı ve bu tüm çevremdeki arkadaşlarıma sigara içirtiyordu. Sonrasında da bize diğer maddeleri getiriyordu. Keşke ailem bana o vakit müdahele etseydi ve arkadaş çevremi bilseydi bunlar başıma asla ve asla gelmezdi’

Anne ve babalar ne olur akşam bir araya geldiğinizde yemek saatini şölene çevirin. Çocuklarınıza zaman ayırın. Ama kaliteli vakit olsun. Sohbet edin. Televizyonu ve interneti bir süre kapatın. Çocuklarınızın gözlerine 60 saniye sevgiyle bakınız. Herşey ailede başlar ve biter. Çocuk ailede olan huzuru dışarıda aramaz. Maddeyle de tanışmaz.

5gvirusnews; Uyuşturucu satanların arkasında kim var?

İsa ALTUN; Dünyada uyuşturucu bilançosu 700 milyar dolar. Silaha ayrılan bütçe de hemen hemen aynı rakamlarda. Uluslararası uyuşturucu piyasasını yöneten ülke ABD ‘ dir. Uluslararası mücadelede ülkemiz başta 1961 Tek Sözleşmesi, 1971 Psikotrop Maddeler Sözleşmesi, 1988 BM Uyuşturucu ve Psikotrop Maddelerin Kaçakçılığı ile Mücadele Sözleşmesi ve 1961 Tek Sözleşmeyi tadil eden 1972 Protokolü olmak üzere ilgili bütün anlaşmalara taraftır. Avrupa’da görülen uyuşturucu sorunlarının altında uyuşturucu piyasasında devam eden inovasyon yatmaktadır. Bu inovasyon, genellikle etkisi veya saflığı yüksek ve gittikçe artan sayıda farklı maddenin genel olarak daha fazla erişilebilir olmasına yol açmıştır. Bu nedenle uyuşturucuların Avrupa Birliği’ne ithalatını ve Avrupa Birliği içerisinde üretimini azaltmak, politikaya ilişkin başlıca zorluklardır. Karma (intermodal) konteyner taşımacılığı başta olmak üzere genellikle ticari altyapıyı suistimal eden yöntemler kullanılarak taşımacılığı yapılan büyük çaplı sevkiyatlar hâlâ tespit edilmektedir. Bunlara yeni kaçakçılık güzergahları, gizleme yöntemleri ve yeni üretim süreçleri ile ilgili inovasyon eşlik etmektedir. Avrupa Birliği, bazı uyuşturucuları hem yurt içinde tüketilmek hem de küresel piyasaya sürülmek üzere üreten önemli bir aktör haline gelmiştir. 2020 yılında Avrupa Birliği’nde 350 uyuşturucu üretim tesisinin dağıtılması bu durumun göstergesidir. Bu değişikliklerden bazılarına küreselleşmenin neden olduğu görülmekte, uluslararası ve Avrupa’da yerleşik suç grupları arasında var olduğu ortaya çıkan daha fazla etkileşim özellikle endişe yaratmaktadır. Yakın zamanlarda bu duruma endişe verici bir örnek gözlemlenmiştir: Meksikalı suç grupları, Avrupa Birliği’nde sentetik uyuşturucu imalatına dâhil olmaya başlamışlardır. Türkiye, 106 ülke ile uyuşturucuyla mücadele alanında işbirliğine dair hükümler de içeren 200’ün üstünde belge imzalamış bulunmaktadır. Bu kapsamda, çeşitli Avrupa ülkelerinde Türk ve Türkiye’de çeşitli ülkelere mensup yabancı irtibat memurları görev yapmaktadır. Türkiye ile Avrupa Birliği Komisyonu arasında, Uyuşturucu İmalinde Sıkça Kullanılan Ara Maddelerin Denetimi Anlaşması 28 Nisan 2004 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Ulusal ihtiyaçlarımız ve Avrupa Birliği’ne adaylık sürecindeki yükümlülüklerimiz çerçevesinde 2006-2012 yıllarını kapsayan “Bağımlılık Yapıcı Maddeler ve Bağımlılıkla Mücadele Ulusal Politika ve Strateji Belgesi” 20 Kasım 2006 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Anılan Strateji Belgesinde her biri 3 yıllık olmak üzere, iki ayrı Eylem Planının oluşturulması öngörülmüştür. İlk Ulusal Uyuşturucu Eylem Planı (2007-2009) uygulanmış ve İkinci Ulusal Eylem Planı (2010-2012) 09.11.2010 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

5gvirusnews; Türkiye’de uluslararası uyuşturucu trafiğine ilişkin veri çalışması var mı? Ve en çok hangi yolları (hava, kara ve deniz) kullanıyorlar?

İsa ALTUN; Güney Afrika, Batı Asya ve Kuzey Afrika, Avrupa’ya giren yasa dışı uyuşturucular için önemli kaynaklar olmaya devam etmektedir; bunun yanı sıra, Çin ve Hindistan da yeni psikoaktif maddeler için önemli kaynak ülkeler konumundadır. Genellikle uyuşturucu prekürsörlerinin ve ilgili kimyasalların Çin kaynaklı olduğu bildirilmektedir. Avrupa’nın yasa dışı uyuşturucu piyasasındaki en son değişiklikler arasında uyuşturucu üretimi ve kaçakçılığı yöntemlerindeki inovasyonlar, yeni kaçakçılık güzergahlarının oluşturulması ve Avrupa içindeki ve dışındaki organize suç ağları arasındaki ortaklıklar yer almaktadır. Avrupa aynı zamanda esrar ve sentetik uyuşturucular için de bir üretim bölgesidir; esrar üretimi genellikle Avrupa’da tüketim içindir, sentetik uyuşturucular ise Avrupa dışındaki pazarlar için de üretilmektedir. 2020’de 350’den fazla laboratuvar tespit edilmiş ve dağıtılmıştır. Ayrıca çeşitlilik, kullanılan üretim süreçlerinde daha belirgin bir hâl almaya başlamış ve daha orta ve büyük ölçekli üretim tesisleri tespit edilmiştir. Bazı büyük ölçekli tesisler de dâhil olmak üzere 2020’de 2019’a kıyasla daha fazla kokain laboratuvarı dağıtılmıştır. Ek olarak 2020’de dağıtılan katinon üretim tesisi sayısı artmış ve katinon üretimine yönelik daha fazla kimyasal prekürsör ele geçirilmiştir. Hukuki yaptırımlar, düzenlemeler ve çevre açısından zorlayıcı bir konu olan yasa dışı uyuşturucu üretimi, sağlık ve toplum üzerinde karmaşık sonuçlar doğurmaktadır.

5gvirusnews; Polisin aslında, uyuşturucu satıcılarını ve nerede satıldığını bildiğini istese 1 gram satışına bile izin vermeyeceği konusunda bir güçlü bir söylenti var. Doğru mu veya gücünü kullansa durdurabilir mi?

İsa ALTUN; Narkotik şubede uzun yıllar görev yaptım. Türk polisi uyuşturucu ele geçirmeden dünyanın en başarılı polisi. BM web sitesinde de bu bilgi var. Polisin bu konuda asla taviz vermeyeceğini biliyorum. Olaya kriminal açıdan bakarsak Avrupa kıtasında uyuşturucunun ana kaynağı terör örgütleri. Terör örgütleri, Avrupa uyuşturucu pazarını elinde tutuyor ve güzergâh olarak Türkiye’yi kullanıyor. Terör örgütlerinin uyuşturucu ticaretinden yıllık 500 milyon avro ile 2,5 milyar dolar arasında değişen bir gelir sağladığı tahmin ediliyor. 1980-2021 arasında terör örgütüne yönelik 695 operasyonda, 250 bin 850 kg esrar, 5 bin 452 kilo eroin başta olmak üzere çok miktarda narkotik madde yakalanmıştı. Türkiye’ye güzergâh olarak kullanmak isteyen bir başka uyuşturucu merkezi de Afganistan kökenli suç örgütleri. Özellikle Suriye ve Irak’ın kuzeyinde güvenliği nispeten zayıf ve kontrolsüz bölgelerin ortaya çıkması, terör örgütleri tarafından uygun ortam olarak görülüyor. Bu nedenle mücadelede en önemli rol, Türk güvenlik güçlerine düşüyor. Sadece karayolu değil, denizyolları da Sahil Güvenlik tarafından sürekli kontrol ediliyor. Düzensiz göç gibi bazı olumsuz etkenlere rağmen, Türk güvenlik güçleri, mücadelesini başarıyla sürdürüyor.

5gvirusnews; Türkiye’de uyuşturucu da dönen paranın miktarı biliniyor mu veya tahmininiz nedir?

İsa ALTUN; Masak’ın bu alandaki raporu henüz yayınlanmadı. Rakam olarak bir şey demem sağlıklı olmaz. Ama kriminal açıdan rakam vermek gerekirse ele geçirilen maddeler bize bir mesaj verecektir. Türkiye genelinde 2019 yılında 148 bin 821, 2020'de ise yüzde 7 artışla 159 bin 268 uyuşturucu olayına müdahale etti. Olaylarda bir önceki yıla göre yüzde 5,3 artışla 231 bin 652 şüpheli yakalandı. Operasyonlarda, 13 bin 783 kilogram eroin, 93 bin 741 kilogram esrar ve skunk, 1961 kilogram kokain, 11 milyon 96 bin 244 ecstasy, 2 milyon 875 bin 182 captagon, 4 bin 162 kilogram metamfetamin, sokaklarda bonzai adıyla bilinen 1737 kilogram sentetik kannabinoid ve 4 milyon 262 bin 468 tablet sentetik ecza ele geçirildi. Türkiye'de geçen yıl meydana gelen uyuşturucu olaylarının suç türlerine göre dağılımı incelendiğinde, 159 bin 268 olaydan 123 bin 649'unun kullanma amaçlı uyuşturucu madde satın almak/kabul etmek/bulundurmak olduğu ortaya çıktı. 30 bin 341 olayın uyuşturucu madde imal ve ticareti, 4 bin 568 olayın 2313 sayılı "Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanun"a muhalefet, 528 olayın uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma/özendirme ve 182 olayın ise 3298 sayılı Uyuşturucu Maddelerle İlgili Kanun'a muhalefet kapsamında gerçekleştiği belirlendi. Geçen yıl yakalanan şüphelilerin suç türlerine göre dağılımı incelendiğinde ise 231 bin 652 şüpheliden 167 bin 531'ine kullanma amaçlı uyuşturucu madde satın almak/kabul etmek/bulundurmak suçlarından işlem yapıldı. 59 bin 186 şüpheliye uyuşturucu madde imal ve ticareti, 4 bin 166 şüpheliye 2313 sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanun'a muhalefet, 578 şüpheliye uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma/özendirme, 191 şüpheliye 3298 sayılı Uyuşturucu Maddelerle İlgili Kanun'a muhalefet kapsamında işlem uygulandı.

5gvirusnews; Bazı ülkeler uyuşturucu kullananlar için kontrollü bölge oluşturdu. Türkiye’de bu konu hiç gündeme geldi mi veya olur mu, olmalı mı?

İsa ALTUN; Ülkemizin coğrafi konumu nedeniyle transit ülke durumunda. Uluslararası antlaşmalar uyarınca transit ülke olarak kullanılacağı uyuşturucu ticaretine dair bir kontrollü teslimatta, uyuşturucu ticareti güzergâhına konu olan tüm ülkelerin iş birliği yapması gerekmektedir. Zira kontrollü teslimat, uyuşturucu ticaretini yürüten asli örgüt ve faillerin belirlenmesi, delillerin zaman kaybedilmeden muhafazası, adlî ve idarî makamlar arasında anlık bilgi ve belge paylaşımı ile ortak çalışma yürütülmesine hizmet etmektedir. Örneğimize göre uyuşturucu maddenin nihaî olarak Ülkemize varışı ve dağıtımının yapılacak olması durumunda, diğer ülkelerden alınan bilgilere göre yurtiçinde adlî ve idarî tedbirler alınır. Diğer taraftan, uyuşturucu maddenin Ülkemizden çıkış yapması söz konusu olacaksa, çıkış yapılıncaya kadar uyuşturucu trafiğine dair sürecin kesinti siz takibinin sağlanması gerekir. Kontrollü teslimat bu bakımdan, ülkelerin suçluları takip etmesi, süreci kesintiye uğratmadan asli fail ve organize suç örgütlerini tespit etmesi, bilgi ve belge paylaşımını sağlamaktadır. Konuyla ilgili olarak “Kontrollü Teslimat Uygulaması Esas ve Usulleri Hakkında Yönetmelik” çıkarılmıştır. Yönetmeliğin 5 inci maddesine göre, kontrollü teslimatın uygulanabilmesi için bazı şartların gerçekleşmiş olması gerekir. Kontrollü teslimat kapsamına giren kaçakçılık faaliyetinin çok ciddi organize edilmiş olması; organizatörlerin, sermayedarların ve şebeke elemanlarının ortaya çıkarılması ve bunlar hakkında bütün delillerin tespiti için başka bir imkân bulunmaması; mal veya fonların gideceği son yere kadar herhangi bir boşluğa meydan vermeyecek şekilde denetimin sağlanabilmesi; kontrollü teslimat uygulamaya yeterli zamanın bulunması gerekmektedir.

5gvirusnews; Sosyal medya mecrasının uyuşturucu alışkanlığını artırdığını söyleyebilir misiniz?

İsa ALTUN; Sosyal medyada her türlü reklam ve özendirme mevcut. Uyuşturucu da bunlardan biri. İstanbul’da 15 yaşında bir çocuk sosyal medya üzerinden 52 çocuğu bağımlı yaptığını duruşmada gözlerimle gördüm. Bilişim sistemleri bilinçli kullanıldığı zaman insan hayatını kolaylaştırma amacına hizmet etmektedir. Günümüzde gelişen teknoloji; hayatımızda pek çok değişim, gelişim ve kolaylık sağlamaktadır. Bu değişim ve kolaylıkların yanında, maruz kalınan video ve fotoğraflar ise kişiler üzerinde olumsuz etkilere de neden olmaktadır. Sosyal medya, televizyon, radyo gibi kitle iletişim araçlarında sigara, alkol ve uyuşturucu gibi zararlı maddeler günlük hayatın bir parçası gibi gösterilmektedir. Tasarlanan içerikler özendirici şekilde sunularak, gerçek algısı yaratılmaktadır. Bu içerikler de ergenlerin ilgisini çekmekte ve zamanla normalleştirilmektedir. Araştırmalara göre, kitle iletişim araçlarındaki kahraman olarak sunulan kişilerin olumsuz örnekleri rol model olarak görülmekte ve bireylerin kimlik karmaşası yaşamasına neden olmaktadır İnternet bilinçli kullanıldığı zaman insan hayatını kolaylaştırma amacına hizmet etmektedir. Günümüzde gelişen teknoloji; hayatımızda pek çok değişim, gelişim ve kolaylık sağlamaktadır. Bu değişim ve kolaylıkların yanında, maruz kalınan video ve fotoğraflar ise kişiler üzerinde olumsuz etkilere de neden olmaktadır.

5gvirusnews; Bilişim teknolojisi her gün katlanarak yoluna devam ediyor. Bu yolda insanların uyuşturucuya alıştığı gibi kendisine mahkum ediyor. Bu çerçevede uyuşturucuda olduğu gibi insanın korunması gerekir mi?

İsa ALTUN; Her şeyin azı karar çoğu zarar. Sosyal medya da da dozu aşmamak lazım. Pandemiden sonra sosyal medyada geçirilen süre arttı. Bu da her alanda olumsuzluk yaşanmasına sebep oldu. Özellikle çocuklar ekran karşısında çokça vakit geçiriyor ve bu da birçok sağlık sorununa sebep oluyor.

5gvirusnews; Gelişen teknoloji ile fotoğraf çekmek, kamera ve dinleme gibi konular sıradanlaştı. İnsanlar da özel hayatlarını gönüllü olarak paylaşmaya başladı ve başkaları tarafından da gizli çekimler de fazlalaştı. Bu alanlarda hukuki olarak suç nerede başlıyor ve kapsamı nedir?

İsa ALTUN; TCK'nın 133. maddesince; “Kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları, taraflardan herhangi birinin rızası olmaksızın bir aletle dinleyen veya bunları bir ses alma cihazı ile kaydeden kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu, kişinin başkaları tarafından bilinmesini istemediği hayatının özel alanlarına girilmesini cezalandırarak bireye hukuki güvenlik sağlar. “Kişinin, rızası dışında fotoğraf yahut videosunun çekilmesi, TCK 134'te düzenlenmiş olan 'özel hayatın gizliliğini ihlal' suçunu oluşturur. Telefon dinleme için de Türk Ceza Kanunu’nda yer alan; Göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti (madde 79, 80) ile organ veya doku ticareti (madde 91)

Kasten öldürme (madde 81, 82, 83),

İşkence (madde 94, 95),

Cinsel saldırı (birinci fıkra hariç, madde 102),

Çocukların cinsel istismarı (madde 103),

Nitelikli hırsızlık (madde 142) ve yağma (madde 148, 149)133 ile nitelikli dolandırıcılık,

Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti (madde 188),

Parada sahtecilik (madde 197), 9.

Suç işlemek amacıyla örgüt kurma (madde 220, fıkra üç), 1

Fuhuş (madde 227)

İhaleye fesat karıştırma (madde 235),

(Ek: 24.11.2016-6763/26 md.)Tefecilik (madde 241),

Rüşvet (Madde 252),

Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama (madde 282),

(Değişik: 02.12.2014-6572/42)138Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak (madde 302),

(Ek: 02.12.2014-6572/42)139Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar (madde 309, 311, 312, 313, 314, 315, 316),

Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk (madde 328, 329, 330, 331, 333, 334, 335, 336, 337) suçları. b) Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda tanımlanan silah kaçakçılığı (madde 12) suçları. c) (Ek alt bent: 25.05.2005-5353/17 md.)140 Bankalar Kanununun 22 nci maddesinin (3) ve (4) numaralı fıkralarında tanımlanan zimmet suçu, d) Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda tanımlanan ve hapis cezasını gerektiren suçlar. e) Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 68 ve 74 üncü maddelerinde tanımlanan suçlar. (9) Bu maddede belirlenen esas ve usuller dışında hiç kimse, bir başkasının telekomünikasyon yoluyla iletişimini dinleyemez ve kayda alamaz.

5gvirusnews; Sosyal medya da işlenen en çok suçlar veya adliyeye yansıyan suçlar neler?

İsa ALTUN; En fazla işlenen sosyal medya suçlarının hakaret, özel hayatın gizliliğini ihlal, verilerin hukuka aykırı olarak ele geçirilmesi, dolandırıcılık ve tehdit diyebilirim.

5gvirusnews; Bilişim teknolojisi beraberinde, kamera çekimleri, resim ve sesler üzerinde oynamayı da getirdi. Dijital ortamda yapılan siber zorbalık ve şantajlar da var. Böylesi vakalarla adliye yansıyor mu?

İsa ALTUN; Sosyal medyada bir kişi hakkında yalanlar yaymak ya da utandırıcı fotoğraflar yayınlamak. Mesajlaşma platformlarından incitici mesajlar ya da tehditler yollamak, başka birinin kimliğiyle başkalarına kötü mesajlar göndermek. Yüz yüze zorbalık ve siber zorbalık çoğu kez birlikte gerçekleşir. Ancak siber zorbalık geride dijital iz bırakır; bu da aslında istismarın durdurulmasını sağlayacak yararlı ip uçları temin edebilir. Pandemi ile birlikte siber suçlarda patlama yaşandı diyebilirim.

5gvirusnews; İnsanlar siber güvenliklerini nasıl sağlayabilir?

İsa ALTUN; Siber güvenlik hataları olarak güncel olmayan yazılım kullanmak, Bilgisayarınızdaki ve cihazlarınızdaki işletim sistemlerinin, tarayıcıların ve diğer yazılımların güvenlik açıkları, siber suçluların saldırabileceği en iyi yerlerdir. Otomatik güncelleme işlevini etkinleştirdiğinizde ve istendiğinde güncellemeyi onayladığınızda, bu konu günlük hayatınızı çok fazla engellemez. Parolalar, dijital dünyamızın kapısının anahtarlarıdır. Ne yazık ki bugünlerde hatırlamamız gereken çok fazla parola olduğundan, bu parolaları yeterince güvenli şekilde kullanmıyoruz. Birden çok hesap için aynı parolayı kullanmak ve tahmin etmesi kolay giriş bilgileri belirlemek, bilgisayar korsanlarına oldukça fazla avantaj sağlıyor. Bu saldırganlar yazılım kullanarak zayıf şifrelemeleri kırar, yaygın olarak kullanılan varyantları dener ve ele geçirilen parolaları diğer hesaplarda da kullanmaya çalışır. Bunun yerine güçlü ve benzersiz parolaları veya giriş anahtarlarını hatırlamak için bir parola yöneticisi kullanın. Ayrıca mümkün olan tüm hesaplarda iki faktörlü kimlik doğrulamaya (2FA) geçiş yapın. Bu nedenle, herkese açık Wi-Fi ağları daha fazla kullanılıyor. Ancak bu riskli bir konu. Bilgisayar korsanları internet kullanımınız hakkında bilgi edinmek, hesaplarınıza erişim sağlamak ve kimliğinizi çalmak için aynı ağları kullanabilir. Güvende olmak için ortak alanlardaki bu erişim noktalarını kullanmaktan kaçınmalısınız. Kullanmak zorunda olduğunuz durumlarda, genel ağa bağlıyken önemli hesaplarınıza giriş yapmayın. Kimlik avı, en çok gelir sağlayan dolandırıcılık türlerindendir. Sosyal mühendislik olarak bilinen bir teknik kullanılır. Sosyal mühendislikte saldırganlar, kurbanlarını kandırarak kötü amaçlı bir bağlantıya tıklamasını veya kötü amaçlı yazılım yüklü bir eki açmasını sağlamaya çalışır.

5gvirusnews; Türkiye’de Siber Suçlar Mücadele Daire Başkanlığı var. Türkiye’de bu şube yeteri kadar organize oldu mu?

İsa ALTUN; Dolandırıcı şahıslar Facebook, Twitter, Instagram gibi sosyal medyalarda açtıkları sahte hesaplarla kendisini askerlik arkadaşınız, eşinizin-çocuğunuzun yakın bir arkadaşı veya uzaktan bir akrabanız gibi tanıtarak başının belada olduğunu, acilen paraya ihtiyacı olduğunu bildiren mesajlarla, belirli bir adrese para yollamanızı isteyerek sizleri mağdur edebilir.Piyasa fiyatının çok çok altında bir fiyatla satışa sunulan özellikle akıllı telefon ve bazı elektronik eşyalarla ilgili bu reklamlar tamamen dolandırıcılık amacıyla yayınlanan reklamlardır. Bu tip sitelerden kesinlikle alışveriş yapmayın. Alacağınız ürünün piyasa değeriyle karşılaştırmasını kesinlikle yapın. Mağdur olduğunuz böylesi bir durum karşısında derhal şikâyet için en yakın emniyet birimine ya da Cumhuriyet Başsavcılığına müracaat ederek suç duyurusunda bulunun.

5gvirusnews; Bilişim teknolojisinde insanı tehdit eden taraflarından nasıl korunur?

İsa ALTUN; Bilinçli olmak, farkındalık sağlamak insanı her türlü tehditlerden korumaktadır. Bilişim güvenliğinde en zayıf halka insandır.

5gvirusnews; Uzmanlık alanınızla ilgili mahkemelerde bilirkişi olarak da görev yapıyorsunuz. En çok hangi suçlarla karşılaşıyorsunuz?

İsa ALTUN; Özellikle altını çizmek istediğim şudur: Hırsızlar artık kapı ve pencere yerine ekranlardan giriş yapıyor. Bilişim güvenliği çok önemli. Kendini polis veya asker olarak tanıtanlar olduğu vakit en yakın polis merkezine giderek durumu anlatmakta fayda var.

Çağımızın en büyük sorunlarından birisi olan uyuşturucu ve bilişim suçları konusunda 5gvirusnews’in sorularını yanıtlayan emekli emniyet mensubu İsa ALTUN’a teşekkür ederiz.  

Ayrıca Prof. Dr Sevil Atasoy katıldığı bir TV programında (bkz) uyuşturucu yaşı için, uyuşturucu yaşının anne karnında başladığına da dikkat çekerek, bazı uyuşturucularda, “genetik modifikasyonlu(*) ürünler var.”(bkz) dedi. mRNA sıvıları DNA'da istenilen değişikliği sağladığına göre bir de bu taraftan bakılması gerekiyor.

(*) Genetik modifikasyon(**) teknikleri ile bitki ve hayvanların genetik materyalinde yapılan değişiklikler sayesinde, ürünlere istenilen özelliklerin kazandırılması ...

(**) Modifikasyon; canlılarda çevrenin etkisiyle meydana gelen ve kalıtsal olmayan özelliklerdir. Çevre koşulları bazı genlerin işleyişini değiştirebilir. Bu değişimler, neden olan çevre koşulları ortadan kalkınca eski haline döner. Yapılan birçok araştırma modifikasyonların kalıtsal olmadığını göstermiştir.

Anahtar Kelimeler:
EsrarİstanbulPolis
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Fuat 1 yıl önce

Elinize sağlık