Dünyanın en ünlü, en güçlü yazılımcısı olan Bill Gates, neden aşılara karşı aşırı meraklıydı? Virüsleri bu kadar yakından nasıl tanıyordu? Buna benzer soruları, koronavirüs salgını gündemimize girdiği günden itibaren sorguluyorum ve araştırmalar yapıyorum.
Bill Gates’in sağlık konusundaki bu yardımlarını anlamdan koronavirüsü anlamanın nerdeyse başka yolu bulunmuyordu. Durduk yerde kimseye 100 dolar vermeyeceğini çok iyi bildiğim Gates türü insanlar, ABD’den sonra 250 milyon dolar ile DSÖ'nün ikinci en büyük finansörü olmuştu. Bill Gates’in Dünya Sağlık Örgütü’ne bağışları Çin, AB ve Rusya gibi ülkeleri uzak ara geride bırakmıştı. ABD Başkanı Donald Trump’ın DSÖ’yü tehdit etmesi, araştırma başlattığını söylemesi, para vermeyeceğini açıklamasının ardından yine Bill Gates’in DSÖ’yü savunması da fazlası ile dikkat çekiyordu. Açıkçası dünyanın en prestijli ve yaptırım gücü olan kurumu Bill Gates’in kontrolünde, Nasrettin Hoca’nın dediği gibi, parayı veren düdüğü de çalacaktı.
Bill Gates’in dikkat çeken faaliyetlerini, daha öncekileri bir kenara bırakacak olursak, en son 18 Ekim 2019 tarihinde konusu, “Koronavirüs Bağlantılı Akciğer Sendromu” olan EVENT201 isimli toplantıya sponsor oluyor, konuşmacı olarak katıldığı Dünya Ekonomik Zirvesinde virüslerden bahsediyordu!.
Bill Gates’in eşi Melinda Gates de hayırsever olarak tanınıyor ve özellikle koronavirüs hakkında aşağıdaki açıklamaları yapıyordu.
- Dünya’da koronavirüs aşısı bulunmadan normale dönmeyecek.
- Aşı bulunduğunda ilk önce sağlık çalışanları aşı olacak. Sonra da sağlık durumu acil müdahale gerektiren ve savunmasız kişiler diye devam edecek. (Beyaz Saray bu konuda iyi plan yapmadı. Ama Gatesler iyi bir plan üzerinde çalışıyor.)
- Koronovirüs aşısı henüz klinik testlerden geçerken bilinmeyenler ile karşı karşıyayız.
- Biraz sabırlı olun. Bu aşı aynı zamanda sağlıklı milyonlarca insana da uygulanacağından dolayı çok güvenli olmalı.
- Aşını gecikmesi ve alıcıya ulaşmasındaki diğer bir sorun, üretilen aşıyı milyarlarca cam şişeye koyarak üretmek ve dağıtımını yapmaktır.
Gateslerin virüs ile aşı merakının bu kadar güçlü ve çok bilinçli olmasının tek bir nedeni vardı. O da ancak bilgisayar virüsleri ile açıklanabilirdi.
SirCam VİRÜSÜ
İnsan ile bilgisayarda ki virüsler ve korunma yolları nerede ise birebir aynıydı. Bilim insanları sentetik virüsleri bulmuş, dizilişlerini değiştirmiş istedikleri virüsleri ahlaki olmayan yollar ile laboratuarlarda değiştirecek duruma dahi gelmişlerdi. Zaten dünyada son üç aydır konusunda uzman bir çok uzmandan biyoloji dersleri de alıyoruz.
Gelelim bilgisayar virüsü ile koronavirüs arasında ki benzerliğe; Yazılımı olan, program ile çalışan ve bir ağ üzerinden bağlanan bütün cihazlara virüs bulaştırılır. Nitekim bu cihazları kullanan kişiler de mutlaka bir virüs tehdidi ile karşılaşmıştır. Sonucunda kullandıkları program çökmüş veya dosyaları silinmiştir. Fakat bir daha böylesi bir tehdit ile karşılaşmamak için, piyasaya sürülen antivirüs programları vardır. Onlardan birsini mutlaka kullanmanız gerekir.
Eğer kullandığınız cihazın bir ağ bağlantısı yoksa veya dışarıdan virüs bulaşmış bir dosyayı bilgisayarınıza indirmezseniz, telefonlarınızda eski tip telefon ise virüs bulaşmaz. Diğer seçenek ise mutlaka bir antivirüs programı kullanmanız olacaktır. Çünkü kişilerin, kurumların ve devletlerin bilgilerine erişmek isteyen, bu bilgileri her türden çıkar için kullanmak isteyen kişiler, kurumlar ve devletler vardır.
Gözle görünmeyen bu davetsiz virüsleri çok yakınlarımızdan da gelebilir! Doğal olarak onlar da bu virüsü bize taşırlar. Onun için ilk önlem, edindiğimiz bir antivirüs programı ile dışarıdan gelen dosyaları kullanmadan önce tarama yapmalıyız. Bu virüslerin ortak yönü bir yazılım gerektiren program oluşu ve hızla çoğalmalarıdır. Dijital dünyanın vebası olarak bilinirler.
Anlattıklarıma örnek vermek için, resimdeki ülkelerde görünen SirCam virüsü ile devam etmek istiyorum. SirCam virüsü 16 Temmuz 2001 yılında ortaya çıktığı biliniyor. Yerleştiği bilgisayarları akıllı hileler ile ele geçirerek, sistemde var olan dosyaları rastgele iletişim listesindeki kişilere yolluyor, dosyaları rastgele siliyordu. Tabii ki ortaya çıktığı tarihlerde, bilgisayardaki dosyalara verdiği zarardan dolayı insanların bir birine olan sanal güvenliği de zayıflatmıştır. Herkes çok yakınından gelen mesaj ve resimlere kuşku ile bakıyordu.
Ayrıca SirCam virüsü, mesajın ana metnini değiştirerek ve her seferinde yeni bir konu satırı seçerek gizlemeye çalıştığı da biliniyor.
BBC’nin 24 Temmuz 2001 tarihli haberine göre, e-posta tehditlerine, şantaj kampanyalarına ve diğerlerine karşı korumak için, e-posta güvenliği ve yönetim hizmetleri sunanMessageLabs, 110 ülkeden yaklaşık 11.500 SirCam kopyasını yakaladığını, son 24 saat içinde 4.000'den fazla kopya durdurdu.
MessageLabs sözcüsü Mark Sunner, "ABD'de bu virüsün önemli sayılarını görmemize rağmen, Avrupa'nın hala SirCam virüsünün yükünü hissetmek için beklediğine inanıyoruz." dedi.
İnsanların saflığını ve Microsoft'un popüler Outlook e-posta programının zayıflıklarını kullanarak yayılan Love Bug, Naked Wife ve Kournikova virüslerinin aksine, SirCam harici posta olmadan seyahat edebilmek için kendi posta programını da kullanabiliyordu. SirCam virüsünün, İspanyolca ve İngilizce olduğundan dolayı Güney Amerika'da ortaya çıktığı düşünülüyor.
Koronavirüs ise şimdilik Çin’de ortaya çıktığı biliniyor.
Bill Gates’in ilgisi ise sonun başlangıcı olan ve 5G ile gelecek olan teknolojidir. İnsan ve bilgisayarın binlerce ortak, benzer yönleri teknolojinin geldiği nokta ile kesişmiştir. Bilgisayar ile insanlara bulaşan virüsler arasındaki benzerlikler de aynıydı. Artık bilgisayara buluşan virüslerden nasıl korunuyorsanız, sağlıklı yaşamak için, size bulaşacak virüslerden de öyle korunacaksınız!... Dünyada yaşamak için, virüsler ile yaşamaya ve korunmaya mahkumuz.
Dünya’da tüm bu gerçekleri de Bill Gates’den daha iyi tanıyan eşi hariç ikinci bir kişi yok!.. Ne yazık ki virüs konusunda başka bir gerçekte yok…20 Nisan 2020
