Öne Çıkanlar ABD Tess Lawrie Dünya Sağlık Konseyi (WCH) Deprem İsrail

İRAN İLE YÜZLEŞMEK…

Yazan Mustafa DÖNMEZ

Newton’un hareket yasaları, bir cismin üzerine etki eden kuvvetler ile cismin hareketi arasındaki ilişkileri açıklar. İran’ı anlamak için üzerindeki baskıları ve reflekslerini incelemek gerekiyor. Geçen hafta Pakistan ile ortak tatbikat yapan İran bir hafta sonra Pakistan’a füzeler gönderdi. Ceyş el-Adl (ya da diğer adıyla "Adalet ve Eşitlik Ordusu") İran hükümetine muhalif silahlı bir militan grup. Kendisini İran'ın Sistan-Beluçistan eyaletinde "Sünni haklarının savunucusu" olarak tanımlıyor,

İran bu bölgeye füzeler göndermesiyle, Gazze gündemi birden dünya medyasından düştü. İran bunu hep yapıyor. Faaliyetleri İsrail ve Amerika’ya hizmet ediyor. Albert Einstein, deliliği aynı şeyi tekrar tekrar yapıp farklı sonuç bekleme olarak tanımlamıştır. İran’ın Ortadoğu’da yaptığı budur.

İran, sınırdaş ülkeler, coğrafya, nüfus yoğunluğu, demografik karışıklığı, bölge ve bölge dışı devletler ile yürüttüğü siyasi ilişkiler, sahip olduğu enerji kaynakları ve dünyanın ikinci büyük enerji alanı olan Hazar enerji havzasının bir kısmına sınır teşkil etmesi, nükleer enerji faaliyetleri gibi nedenlerden dolayı Avrasya Kıtasının ve dünyanın en önemli jeopolitik merkezi konumundadır.

Tarihsel ve kültürel bağların yanı sıra Ortadoğu ve Orta Asya arasındaki kavşakta yer alan konumuyla İran hem petrol hem de doğalgaz gibi dünyanın bilinen enerji rezervlerinin pek çoğuna yakın olmanın coğrafi avantajına sahiptir. İran hem dünya hem de Avrasya'nın en önemli gücü olan Türkiye için önemli bir ülkedir. Dolayısıyla Türkiye'de öğrenciden sanayiciye, akademisyenden devlet adamına kadar geniş bir yelpazede her seviyedeki vatandaş tarafından çok iyi öğrenilmesi ve günümüzde geniş ölçekli yaşanan güç mücadelesine kıtasal ve bölgesel etkilerinin bilinmesi gerekmektedir. İran. Nükleer güç faaliyetleri, enerji kaynaklarına merkezi konumu, Batı dünyasına karşı çıkışı, muhteşem jeopolitik yapısı ile günümüzde kıtasal güç formuna dönüşme aşamasında tüm gücünü bu yöne kanalize etmektedir. İşte bu sebeplerden, günümüzde her yönü ile incelenmeye gerek duyulan bir ülke;

1. İran, coğrafi sınır ölçülerinin büyüklüğü bakımından dünyanın 16. ülkesidir. Basra Körfezi üzerinden sıcak denizlere çıkış kolaylığı, Batıdan itibaren Türkiye, Ermenistan, Azerbaycan, Türkmenistan, Afganistan, Pakistan, lrak'a ve Hazar Denizi'ne direk olarak sınır komşuluğu, Orta Doğu, Orta Asya ve Güney Kafkasya'yı kontrol eder konumu, Avrupa, Asya ve Orta Doğu istikametindeki hava yolu güzergahlarının üzerinde olması gibi sebepler, İran coğrafyasına büyük bir potansiyel güç sağlamaktadır.

2. Orta Asya’da yeni oluşan jeopolitik ortamda ABD’nin yakın bir müttefiki olarak gördüğü Türkiye’yi ve özellikle de Türkçülük akımını ciddi bir tehdit olarak algılıyor.

3. İran, ideolojik olarak Türkçülüğü ve Türkiye’nin bölgesel etkinliğini tehdit olarak algılarken, aynı zamanda Türkiye ile Orta Asya konusunda önemli iş birliği içinde olmak istiyor.

4. Dünya Petrol Rezerv Toplamında yüzde olarak; Suudi Arabistan 36.3 ile birinci, Venezüella 24.8 ikinci, İran 18.9 ile üçüncüdür.

5. Dünya Doğalgaz Rezerv Toplamında yüzde olarak; Rusya 44.38 birinci, İran 29.61 ikinci, Katar 25.37 üçüncü sıradadır.

6. Bölgesinin bir güvenlik teşkilatı çatısı altında olmayan tek ülkesi İran’dır.

7. İran’ın Afganistan ve Tacikistan ile ortak dil ve kültürel tarihsel bağı vardır.

8. İran’ın Türkmenistan dışında diğer Orta Asya ülkeleriyle kara sınırı bulunmamaktadır. Böylelikle İran’ın Orta Asya ile demiryolu ve karayolu bağlantısı, Türkmenistan üzerinden gerçekleşmektedir. Bu nedenle İran, Türkmenistan ile ilişkilerine özel bir önem vermektedir. İran, 1991 yılından itibaren Türkmenistan ile sınırını serbest ticarete açmış ama bu girişimlerini diğer Orta Asya ülkelerine kadar yayamamıştır.

9. Tacik iç savaşında arabulucu bir rol üstlenmiştir. İran’ın iç savaşa son veren Tacikistan’daki ulusal uzlaştırma sürecini hızlandırmaya yönelik yapıcı rolü İran’a bölgesinde dürüst bir arabulucu ve dost ülke itibarı kazandırmıştır.

10. İranlı uzmanlar, İran ve Çin arasında bölgede Türkçülük akımı, radikal dinî akımlar ile mücadele başlıklarında iş birliğinin derinleştirilmesine çalışırlar. Çinlilerle bu anlaşmaları her yıl daha ileri düzeylere taşırlar.

11. Türklerin başka hiç kimse ile Farslarla olduğundan daha eski veya daha karmaşık kültürel etkileşimi yoktur. İki bin yıldan daha uzun zamandır İran, Anadolu'ya kim hükmetmişse onun jeopolitik rakibi olmuştur.

12. Etnik açıdan bakıldığında İran ciddi anlamda etnik farklılıklar adasıdır. Etnik yapı İran'ın yumuşak karnını oluşturmaktadır. 90 Milyonluk Ülke nüfusunun %46'sı Farsi (41.400.00), %35 Türk (31.500.000), %7'si Kürt (6.300.000), %2'si Beluci (1.800.000), %3'ü Arap (2.700.000), %4'ü Glek (3.600.000), %2'si Lur (1.800.000) dir.

13. İran’ın bir başka zayıf tarafı etnik nüfusun tamamı sınırlarındadır.

14. Ülke nüfusunun %90'ı Şii'dir ve yönetim, İslami hükümlerin ve dini liderlerin kontrolü altındadır. Ülkede Sünni grup baskı altındadır.' Bu açıdan bakıldığında yeryüzündeki bir milyar üç yüz milyon Müslüman nüfusun yüz otuz milyonu yani %10'u Şii'dir. Bunlar da genel olarak Pakistan ile Lübnan arasındaki bölgede yaşamaktadır. Şiiliğin merkezinde de İran bulunmaktadır. Şiilik kartı İran'ın Müslüman dünyasına hükmetme konusundaki en önemli kozudur. Şiiliğin Müslüman toplumda hakim kılınmasını kendisine hedef edinmiştir. Bu hedef ayın zamanda İran'a sınırlan ötesinde de etkileşim imkânı vermektedir. Örneğin Irak’ın güneyindeki Şii Irak ile irtibat halindedir ve Irak'ı bu güç ile biçimlendirmeye çalışmaktadır. Aynı zamanda Lübnan'da da etkileşimi vardır ve İsrail'in bütün faaliyetlerine meydan okuyabilmektedir.

15. İran’ın toplumsal bir yapıştırıcısı Şiiliktir. İran nüfusunu tamamına yakınının Şii mezhebi mensubu olması, ülke içinde günümüze kadar iç çatışmalara sebep olacak olayların yaşanmamasının en büyük göstergesidir. İran Şiiliği kendilerinden gayri mezhepleri kafir gören bir doktrine sahiptir. Anadolu Aleviliği ’de buna dahildir.

16. Türklerin 1990 yılından sonra Azerbaycan ve Türkmenistan gibi bir akraba devletlerinin çıkması, Belucilerin Afganistan tarafından kışkırtılması, Irak ve Suriye'de Kürtlerin hareketlenmelerinin İran Kürtleri tetikleyebileceği endişesinin doğması gibi gelişmeler, İran'ın ülke içinde çok ciddi boyutlarda tedbirler almasını gerektirmiştir. Dolayısıyla İran yumuşak karnının farkındadır ve genel olarak ülke içinde bu grupları baskı altında tutmaya çalışmaktadır. Öte yandan Türkiye, Irak ve Suriye’deki Kürt örgütleriyle sıkı ilişki ve irtibat içindedir.

17. İran gücünün ve avantajlarının farkında olarak önemli hamleler yapmaya devam etmektedir. Bu hamleler içinde belki de en önemlisi nükleer gücünü uranyum zenginleştirme potansiyeline ulaşıncaya kadar geliştirme gayretidir. İran bu konuda ABD ve diğer Batılı devletlerden gelen her türlü baskıya karşı koymakta ve jeopolitik yapısının kendisine sağladığı avantajlara güvenerek adeta bütün dünyaya meydan okumaktan çekinmemektedir.

18. Rusya tarafından Kazakistan ve Azerbaycan ile Hazar denizinin sektörel paylaşım anlaşmaları imzalamasıyla boşa çıkması, İran’ı, bölgede ortak paylaşım sistemi konusunda tek destekçisi Türkmenistan ile baş başa bırakmıştır. Aslında İran, Hazar Denizinin hukukî statüsü tartışmalarında kendisine yüzde 20 düşecek şekilde pay alması hâlinde Hazar Denizindeki sektörel bölünmeyi kabul etmiş, ama istediği paydan daha az paya sahip olacağı sektörel paylaşımı reddetmiştir. Bu sorun, Azerbaycan ile İran arasında, İran’ın Azerbaycan kara sularını ve hava sahasını ihlal ettiği tehlikeli boyutlara varmıştır. İran bugün Hazar'a sınırdaşlık çerçevesinde en az sınıra ve doğal olarak da Hazar enerji kaynaklarından en az faydalanan ülkesidir. Bu durum SSCB döneminde önemli bir problem sahası olarak ortaya çıkmamıştır. Bunun en önemli sebebi, Hazar'ın SSCB ve İran tarafından paylaşılması ve bu kaynaklara dışarıdan hiçbir unsurun müdahale etmemesidir. Fakat SSCB'nin dağılması ile durum değişmiştir.

19. Türkmenistan’ın 1995 yılında BM’ye başvurarak elde ettiği “tarafsızlık statüsü”, İran ve Türkmenistan arasında siyasî ilişkilerin sınırlarını belirleyen en önemli statü olarak karşımıza çıkmaktadır. İran açısından Türkmenistan’ın elde ettiği “tarafsızlık statüsü” İran yönetiminin ABD tarafından kuşatılmaya çalışıldığı coğrafyada güvenlik stratejilerine önemli katkı yapmaktadır. İki ülke arasında üst düzey ekonomik ve mali ilişkiler vardır. İran siyasetinin etkisinde kalan Türkmenistan Türkiye’den uzak durmaktadır.

20. İran, Ermenistan ile Sovyetler döneminden beri resmi olmayan dostane ilişkiler yaşıyorlardı. Bunun en önemli nedeni ise çoğunluğu Azerbaycan eyaleti Tahran ve İsfahan’da yaşayan büyük bir İranlı Ermeni nüfusunun varlığıdır. İki ülke, süre gelen zamanda pek çok ticari ve ekonomik anlaşma imzaladı. Fakat Adam Tarock’a göre ticaret ilişkilerinden daha önemli olan gerçeklik; İran ve Ermenistan, Orta Asya’da Azerbaycan Cumhuriyeti’ndeki Türk siyasi etkisini en aza indirmeye çalışmalarıdır. Türk bilincinin yüksek olduğu Azerbaycan İran ilişkilerinde Şiiliği ikinci plana itmesi İran’ı rahatsız etmektedir. Azerbaycan’a göre, İran’ın Azerbaycan’ın ittifaklarına karşı yaklaşımı; “İran, dostlarıyla dost düşmanları ile düşman olmamızı istiyor.” söylemindedir.

21. Stratejistler; "Hürmüz Boğazına hakim olan İRAN'a hakim olur. İRAN'a hakim olan AVRASYA 'ya hakim olur. AVRASYA ya hakim olan DÜNYA ya hakim olur’’ derler ...

22. ABD destekli NATO unsurlarının Afganistan'da başarılı olamaması İran'ın bölgesel bir güç olma yolunda önemli katkı sağlamıştır.

23. İran' da Kürtlerin bugünkü sayıları 6,3 milyon civarındadır. Bu nüfusun %30'u Şii, geri kalan %70'lik kısmı ise Sünni’dir” Özellikle Şii hegemonik yapı ve insan haklarına ters düşen asimilasyon tedbirleri içinde İran'ın bir kısım Sünni Kürtleri, zorunlu olarak İran Şii hayatı sürdürmektedir.

24. Bölgede oynanan oyunun esas oyuncuları Hizbullah, HAMAS ve İslami Cihat İran’ın desteklediği örgütlerdir. (11 Eylül'den önce, Hizbullah Genel Sekreteri Nasrallah yaptığı bir konuşmada, ABD'nin kendileriyle gizlice temasa geçmek istediğini, kendilerinin ise, bunu kabul etmediğini ifade etmiştir. Öte yandan, Ortadoğu'da en büyük Sünni radikal gruplarının başında gelen HAMAS; Hizbullah'ı, kutsal davaya ihanetle suçlamıştır. Hamas’a göre Hizbullah, Kudüs'ü, Güney Lübnan'a değişmiştir. Bu andan itibaren, Hizbullah ile Hamas’ın arası açılmıştır)

25. İran'ın kendine özgü yolu çizmesi, küresel sistemdeki konumundan kaynaklanmaktadır. İran nükleer çalışması sebebi ile rejimin bekasını garantiye alabilmek istemektedir. Bu konuyu AB ile diyaloglarında da açıkça dile getirmektedir.

İran Türkiye tarafından çok iyi okunması gereken bir ülkedir. Çok yönlü özelliklere sahip olması, İran'a uluslararası siyasi arenada değişken doğası olan hamleler yapmasına, örneğin aynı anda hem Şiilik hem de nükleer kartı ile oyun oynamasına imkan vermektedir. Bu değişken strateji anlayışı ile ortaya konulan hareket tarzları da İran'ı tahmin edilemez bir ülke konumuna getirmektedir. İşin doğrusu, bugüne kadar değişken doğaya sahip stratejik hamleleri İran'a başarısızlık getirmek yerine onu bölgesel güç merkezinden kıtasal güç merkezi konumuna taşımak üzeredir. İran dünyaya meydan okumaktadır. Kendi analistlerinin yaptığı yorumlar ve öngörülerinin odak noktasında tek çekindiği ülke Türkiye’dir. Türkiye bugüne kadar İran aleyhinde faaliyet göstermemeye özen göstermesine karşın İran Türkiye’nin başına bela olan her terör faaliyetleri içinde olmaktan çekinmemektedir.

Önceki yazılarımda belirttiğim gibi Türkiye İran ile yüzleşmek zorundadır. Tıpkı Amerika ile olduğu gibi.

Kaynaklar;

Ali Alfoneh, “The Revolutionary Guards’ Role in Iranian Politics” 2008 Asaf Bayat, İran’da Devrim ve Karşı Devrim, Pınar Yayınları, İstanbul, 2009 Asghar Shirazi, The Constitution of Iran: Politics and the State in the Islamic Republic, London: I.B Tauris, Bayram Sinkaya, “İran İslam Cumhuriyeti’nde Siyasal Yapı ve Yönetim”, Ortadoğu Siyasetinde İran, Ankara, 2011; “İran’da Asker-Siyaset İlişkileri ve Devrim Muhafızları’nın Yükselişi”, Ortadoğu Etütleri, Cilt I, Sayı 2, Ankara, 2010 Bertil Nygren, “Putin’s Use of Natural Gas to Renintegrate the CIS Region”, Problems of PostCommunism, Cilt 55, Sayı 4, 2008 Bruce Pannier, “Turkey and Iran in Former Soviet Centeral Asia and Azerbaijan: The Battle for Influence that Never Happened”, Perspectives On Central Asia, volume 2, no 13, 1998 Bülent Aras, “Amerika-Orta Asya İlişkileri ve İran’ın Konumu”, Avrasya Dosyası, Ankara, 1999; “İran’ın Değişen Güvenlik Dengesi Çerçevesinde Orta Asya ve Kafkasya Cumhuriyetleri ile İlişkileri”, Avrasya Dosyası, cilt 3, sayı 3, Ankara 1996 Can Zeyrek, “Orta Asya’da Etkin Bölgesel Bütünleşme Çabaları: Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ)”, Ege Akademik Bakış-10 (3), İzmir, 2010 Çağrı Erhan, ABD’nin Orta Asya Politikası Ve 11 Eylül Sonrası Yeni Açılımları, http://www.stradigma.com/ David Menashri, Iran, Decade of War and Revolutions, Holmes Mener, New York, London, 1990 Elkhan Nuriyev, “Azerbaijan and the European Union: New Landmarks of Strategic Partnership in the South Caucasus–Caspian Basin”, Southeast European and Black Sea Studies, Cilt 8, Sayı 2, 2008 Emir İbrahimi, Said Ahevan, Berresi Mevani; İran ve Kazakistan Arasında İlişkilerin Geliştirilmesi Önündeki Engellerin İncelenmesi, İran ve Orta Asya Ülkeleri İlişkilerinin Yeniden Gözden Geçirilmesi Konferansı Makaleleri, Meşhed, 2010 Ertan Efegil, “Avrupa Birliği’nin Orta Asya Politikasının Analizi: Proje Bazlı Yaklaşımdan Stratejik İşbirliği Anlayışına Geçiş”, Akdeniz İ.İ.B.F. Dergisi (16) Antalya, 2008 Ervand Abrahamian, Iran Between Two Revolution, Princeton University Press, New Jersey, Tosie Mehver (Kalkınma Odaklı Dış Politika Ekseninde İran ve Orta Asya Stratejik İşbirliği), İran-Orta Asya İlişkilerini Yeniden Gözden Geçirmek Konferansı Makaleleri, Meşhed, 2010 Gökçen Ekici, “Gölge Aktörün Stratejik Hamleleri: İran Türkistan İlişkileri Gelişiyor”, Stratejik Analiz, Sayı 42, Ankara, 2003 Habibullah Ebulhasan Şirazi, “Tosiey-i Monasebat-i İran o Asyay-i Merkezî; Yeni Stratejiler”, Hamid Algar, İslam Devriminin Kökenleri, İşaret Yay. İstanbul, 1988 Huseyn Ahmedi, İran ve Orta Asya Ülkeleri İlişkilerinin Yeniden Gözden Geçirilmesi Konferansı Makaleleri, Meşhed, 2010 İlyas Kamalov, Rusya’nın Orta Asya Politikaları Raporu, Ahmet Yesevi Üniversitesi Yayını, Ankara, 2011 John Frederick Bradley, The Russian Conquest of the Caucasus, Curzon Press, Canada, 1998 Kaan Dilek, “İran’da Meşrutiyet Hareketi ve Dönemin Siyasî Gelişmeleri”, Akademik Ortadoğu, Cilt 2, Sayı, 1, İstanbul,

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Aa 3 ay önce

15. madde son satır yanlış bilgi, emin olun iranda şii ve sunnilerin birbirine bakışı değil kafir saymak tükiyede aleviler olan bakışdan kat bekat daha ılımlı ve kardeşcedir benimsediğiniz problemlerinizi farklı coğrafiyalarda da varmış gibi sanarak piskolojik rahatlatma yapmayınız.