Öne Çıkanlar DSÖ mRNA BIONTECH ABD Bağımsız Türk Ortodoks Patrikhanesi

KKTC'DE KRİTİK OYLAMA P.TESİ

Yazan Sabahattin İSMAİL

YABANCILARIN SINIRSIZ MÜLK ALIMINI KISITLAYAN YASA TASARISI PAZARTESİ MECLİS'TEN GEÇECEK .

SON ŞEKLİ TATMİNKAR DEĞİL

VATANDAŞ YAPILAN YABANCILAR TOPRAK ALMAYA VE YAP-SATCILIĞA DEVAM EDECEK

Başta İsrailliler olmak üzere, İngilizler, Ruslar, İranlılar, Ukraynalılar, Almanlar ve diğer yabancı uyrukluların KKTC'de yoğun mülk alımlarının yarattığı kolonileşme, sessiz işgal ve demografik yapının değişmesi tehlikesine karşı başlattığımız mücadele sonucu mülk satışlarını kontrol altına almak için bir yasa tasarısı hazırlandı.

Anavatan Türkiye'nin de şekillenmesine büyük katkı yaptığı ve acil olarak geçmesi için ağırlığını koyduğu bu tasarı Meclis Komitesi'nden önceki gün geçti. Pazartesi Meclis genel kurulu'nda görüşülüp yasalaşacak.

Tasarının ilk halini incelenmiştim. Son halini de inceledim ve büyük bir hayal kırıklığına uğradım

4 TEMEL EKSİKLİK

KKTC'de demografik ve mülkiyet yapısının Türk Halkı aleyhine değişmesini, yabancı kolonilerinin oluşmasını ve yabancılara mülk satışlarını önlemek için önerdiğim şu 4 hususun yasada olmadığını gördüm:

1- Vatandaş yapılan İsrailliler ile diğer ülke vatandaşı yabancılara arazi/konut alımında hiçbir kısıtlama getirilmiyor.

Oysa asıl sorun vatandaş yapılan İsraillilerin sınırsız arazi alımları ve yaptıkları binlerce konutu İsrail vatandaşları ile Yahudi asıllı 3. Ülke vatandaşlarına satmalarıdır.

Bu ülkede yaşamamış, varoluş mücadelemiz içinde yer almamış, bu mücadelenin cefasını çilesini çekmemiş bir İsrailli, Rus, İranlı, Ukraynalı, İngiliz vd.... rüşveti verip vatandaş olduktan sonra mukavemetçi Kıbrıs Türkü ile aynı haklara sahip olmaktadır.

Vatandaş yapılanlar, yeni yasadaki tüm kısıtlamaların kapsamı dışında olacak. Sınırsız toprak ve konut alabilecekler.

Kıbrıs Türkleri savaşıp koruduğu, can verdiği toprağı, astronomik fiyatlar nedeniyle alamayacak ama cebinde parası olan İsrailliler, Ruslar, İngilizler, İranlılar, Almanlar, Ukraynalılar vd...bu ülkenin en güzel yerlerinden sınırsız miktarda arazi ve konut alabilecekler...

Çocuklarımız da sosyal konutlarda yaşayıp onların yanında bahçıvanlık yapacak

Bu kabul edilemez.

Başta İsrailliler, vatandaşlık verilen yabancılar, özellikle yap-satcılık yapanlar ya bir formülle vatandaşlıktan çıkarılmalı ya da sonradan vatandaşlık verilenlerin mülk alımında Kıbrıs Türkleri ile aynı eşit haklara sahip olması önlenmeli.

Örneğin, Türkler, Türk soylular dışında vatandaş yapılacak yabancılara, ancak ülkede 10 yıl sürekli yaşadıktan sonra ve sınırlı miktarda olması kaydıyla 1 dönüm arazi alma hakkı verilmeli.

Burada esas tehlikeyi yaratanlar, kolonileşme çabası içinde olanlar, binlerce dönüm arazi alıp on binden fazla konut yapanlar zaten parasının gücüyle vatandaş yapılan İsrail vatandaşlarıdır...Bunların sahip olduğu en büyük 5-10 inşaat şirketinin sahipleri zaten vatandaş yapılmış.

Bunların içinde kökten dinci, çocuk istismarcısı, Gazze'de katliam yapan siyonist mafya tarikatı CHABAD mensupları veya CHABAD ile mülk alımları konusunda işbirliği yapanlar da var. Yasada belirtilen hiçbir kısıtlama onları kapsamıyor. Tümü, Kıbrıs Türkleri ile aynı hakka sahip bulunuyor. Vatandaş yapıldığını anda on binlerce dönüm arazi alma ve binlerce konut yapma hakkına sahip oluyor.

Ve devlet, bu kişilerin ne kadar arazi ve konut aldıklarını bilmiyor. Vatandaş oldukları için onları kontrol etmiyor, denetlemiyor.

Dolayısıyla bu kişiler aldıkları tüm mülkleri yasanın çıkmasından sonra da ellerinde tutmaya devam edecekler, yap-satcılık yapmayı sürdürecekler, miras bırakabilecekler, ilave mülk almaya devam edebilecekler...Şimdi olduğu gibi kimse de onlara laf edemeyecek....Asıl tehlike budur. Ve yasanın hiçbir maddesi bunu önlemiyor

2- Tasarıda, aynı ulusun parçası olduğumuz, tek güvencemiz olan Anavatan Türkiye vatandaşları ile Türk Devletleri vatandaşlarına da yabancılara getirilen kısıtlamalara yakın kısıtlamalar getiriliyor.

Bu da çok büyük yanlış.

Türkiye'nin bize tanıdığı aynı haklar Türkiye Türkleri ile Türk Devletleri vatandaşlarına da tanınmalı ve sınırsız mülk alma/yatırım yapma hakları olmalı. KKTC 'nin uzun vadeli en büyük güvencesi burada Türk nüfusunun ve Türk yatırımcılarının artmasıdır.

Denebilir ki "Türkiye ve Türk Devletleri vatandaşları içinde de Türk kökenli olmayanlar var. Yahudiler, araplar, İngilizler , İranlılar, Ruslar, PKK'lılar var. Onlar nasıl kontrol edilecek? "

Uygulamada çözülebilir.

Çok ciddi güvenlik soruşturması ile bu sorun aşılır. Türk soylu olmayanların güvenlik soruşturmaları olumsuz olur.

Soruşturma olumsuz ise Bakanlar Kurulu mülk alımına izin vermez...

3- Üçüncü eleştirim ise yabancıların arazi alımının yasaklanmaması ve sınırlı da olsa yabancılara mülk satışına izin verilmesidir.

Örneğin bu yasa ile, bir yabancı 1 dönüm arazi içinde bir villa veya 1 daire satın alabilecek

Sağlık, eğitim, turizm, sanayi, teknoloji alanlarında yatırım yapacak yabancı bir yatırımcı ise 20 milyon euro teminat yatırarak 60 dönüm arazi alabilecek.

Yani 100 bin yabancı burada birer dönüm arazi alırsa 100 bin dönüm arazimiz yabancılara satılabilecek...

Bu olmaz demeyin

Şu anda sadece 50 bin Rus vatandaşı KKTC 'de yaşıyor. Bir o kadar da İngiliz, İranlı, İsrailli, Ukraynalı, Alman ve diğer AB ülkeleri vatandaşı var.

Yasaya önceki gün eklenen son bir madde ile yasa çıkmadan önce binlerce dönüm arazi almış olan ve tapularını da devralmış bulunan yabancı şirketler, Bakanlar Kurulu İzni gerekmeden yap- satcılık yapabilecek

O zaman bu yasayı niye çıkarıyoruz?

Bu madde, yasayı çiğneyerek binlerce dönüm arazi toplayan yahudilerin yasa dışı alımlarını yasal hale getirip ilave binlerce konut yapmalarının önünü açmak değilse nedir?

Oysa doğru olan yabancılara, İngiltere, ABD, Azerbaycan, körfez ülkelerinde olduğu gibi toprak satışı yerine 99 yıl kiralama (leasing)

yolu ile uzun vadeli kullanım hakkı vermektir.

Devlete ve Vakıflara ait yatırım arazileri 49 yıllığına kiralanırken, vatandaşlara ait arazilerin yabancılara satışına niye izin veriliyor? Niye sadece uzun vadeli kullanım hakkı verilmiyor ?

Zaten çok az olan arazilerimizi niye ille de yabancılara satmak istiyorsunuz?

4- Dördüncü temel eleştirim ise bir parsel içinde yabancılara yüzde 80 oranında, ilçelerde yüzde 7 oranında ve ülke genelinde yüzde 3 oranında mülk alma hakkı verilmesidir. Bu kolonileşme tehlikesi içermektedir. Yabancılar bir parsel içinde yüzde 10'u, belediye sınırları içinde, köy ve mahallelerde yüzde 5'i, ülke genelinde ise mülkiyet ve nüfus olarak yüzde 3'ü geçmemelidir.

Buna itiraz eden müteahhitler ve hükümet ise diyor ki bir parselde yabancılar yüzde 10 olacaksa, yüzde 90 'ı alacak onca Türkü nerede bulacağız?

Kaynak Türkiye ve Türk Devletleridir.

Türk vatandaşlarına getirilen sadece 3 konut alabilme sınırı iptal edilmeli ve onlara sınırsız konut alma hakkı verilmelidir. İlaveten KKTC 'nin de gözlemci üye olduğu Türk Devletleri Teşkilatı üyesi ülke vatandaşlarına 5 konut alma hakkı tanınmalıdır. Bu yapılırsa konut satmak için ille de Türk olmayan yabancı ülke vatandaşı arama zorunluluğu olmayacaktır

TASARIDA NE VAR?

Tasarıda bir yabancının en fazla 1 daire veya 1 dönüm arazi alabileceği ve içine sadece bir konut yapabileceği belirtiliyor

Satın alınacak taşınmaz mülk müstakil ev ise arazisi 2.5 dönümden fazla olamayacak ve arazi içine başka bir konut yapılamayacak

KKTC'yi tanıyan ve aynı hakkı KKTC yurttaşlarına veren ülke ( Türkiye ) vatandaşlarının ise 3 daire alma hakkı olacak. ( Bence bu yanlış. Türk vatandaşlarının sınırsız konut ve arazi alma hakkı olmalı.

KKTC'nin geleceğinin ve milli davanın en büyük güvencesi Türk nüfusunun ve Türk yatırımlarının artırılmasıdır.)

Yabancılar Bakanlar Kuruluna izin başvurusu yaparken kendi ülkelerinden bir sabıka kaydı getirecek...Yabancılar hakkında ayrıca güvenlik soruşturması da yapılacak.

Bakanlar Kurulu İzni çıktıktan sonra 75 iş günü içinde tapu dairesinde satış sözleşmesi imzalanacak ve devir işlemi yapılacak. Bu süreye uyulmazsa Bakanlar Kurulunun onayladığı mülk izni geçersiz sayılacak...

Yabancı ve gerçek tüzel kişiler hisse koçanlı arazi alamayacak...Konutlar ise en fazla 3 hisse koçanlı olabilecek.

Aynı parsel içinde bulunan mülklerin yarısından fazlası 1. Derece akrabalar veya aynı ülke vatandaşları tarafından satın alınamayacak.

Tasarıda yatırım amaçlı mülk alımlarında ise yap-satçılık yasaklanmıştır. Yatırımın ancak turizm, sağlık, eğitim, teknoloji, tarım ve sanayi alanında olması şartı getirilmiştir.

Ama ya vatandaş yapılanlar!!!

Onlar yapıp satmaya devam edecek.

Bu olmaz, bu sakıncayı giderecek formül bulunmalıdır

Satın alınacak mülke, Bakanlar Kurulu izninde belirtilen yatırım amacı dışında başka bir yatırım yapılamayacaktır. Ayrıca yatırımını 5 yıldan önce satamayacaktır. Belirtilen bu şartlara uyulmaması halinde verilen izin iptal edilecektir.

Yabancı gerçek veya tüzel kişiler KKTC’de kayıtlı olsalar bile yatırım amaçlı en çok 60 dönüm arazi alabilecektir

Alım yapacak şirketin hissedarları başka bir şirket ile aynı yöntemle ikinci kez arazi alamayacaktır. Bu şirketlerde olası hissedar değişiklikleri derhal İçişleri Bakanlığına bildirilecektir.

KKTC'yi tanıyan ülke yurttaşları ( Türk vatandaşları) 80 dönüme kadar yatırım arazisi alabilecektir

(Bence Türk vatandaşları için bu kısıtlama kalkmalı.Yarırım için sınırsız alım hakkı olmalıdır)

Tasarıya göre, yabancı gerçek ve tüzel kişiler 1 daire veya bir müstakil ev dışında yediemin sözleşmesi yapamayacak. Yani avukatlar veya KKTC vatandaşları adına mülk alamayacaklar.

Bugüne dek sözleşme ile mülk satın alan ancak tapuya kayıt yaptırmayanlar 75 gün içinde sözleşmelerini tapuda kayıt yaptırmak ve izin için Bakanlar Kuruluna başvurmak zorunda olacak. İzin çıktıktan sonra 75 gün içinde de tapu devri yapmak zorunda kalacaklar.

Ayrıca geçmişte sınır olan 1 dönüm arazi veya 1 daireden fazla mülk alanlar 1 yıl içinde fazla aldıkları mülkleri satarak veya devrederek elden çıkarmak zorunda kalacak. Bunu yapmayanların sözleşmeleri feshedilecek

Devamla, yediemin sözleşmeleri de 75 gün içinde tapu dairelerine kaydedilecek. Buna uyulmaması halinde sözleşmeler geçersiz olacak.

DÜZELTME ŞART

Pazartesi yapılacak Meclis genel kurul görüşmelerinde eleştirdiğim bu hususların da düzeltilmesi şarttır.

Türkiye bunun için ağırlığını koymalıdır.

Mikro milliyetçi siyasiler, milli çıkarları ve geleceğimizi düşünmeyen, kendi maddi çıkarının peşinde olan yapsatçı müteahhitler ve emlakçılar, konuya federasyon açısından bakan Türkiye-KKTC karşıtı işbirlikçi solcuların Türk vatandaşlarına yönelik tüm kısıtlama talepleri reddedilmelidir

Kısıtlamalar sadece yabancılar için olmalıdır

Türk vatandaşları, KKTC vatandaşlarının sahip olduğu tüm haklara sahip olmalıdır

Anahtar Kelimeler:
KKTCTürkABD
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.