Öne Çıkanlar Antonio Guterres mRNA Kazım Mirşan 19 Mayıs Üniversitesi Pepsi

TÜRKİYE’DEKİ “İKİZ DEPREMLERİN” NEDENLERİ

5gvirusnews Haber Merkezi Nurdağı / 7 Şubat 2023

Depremin Merkezi ve Yakın Yerlerin Sırası

Türkiye 6 Şubat günü, “Coğrafya kaderdir.” sözünü biri kez daha hatırlatan, bu sefer bir deprem felaketi ile uyandı.

Türkiye’de yaşanan en büyük felaketlerden birisi olarak tarihe geçecek olan, “ikiz deprem” ilk saatlerde Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesi olduğu söylenirken asıl merkezin üssünü Gaziantep’in ilçesi Nurdağı olduğu anlaşıldı.

Depremin ilki saat 04.17’de Gaziantep’in Nurdağı’nda 7.8 büyüklüğünde(*), ikincisi ise saat 13.24’de Kahramanmaraş’ın Ekinözü’nde 7.5 büyüklüğünde ölçüldü.(bkz)

Birinci Deprem;
Nurdağı, (Nüfus: 12.827)Gaziantep, 26,2 km (16,3 mil)
Gaziantep, (Nüfus: 1.065.975) 33,6 km (20,9 mil) 

Bahçe, (Nüfus: 19.566) Adana, 40,4 km (25,1 mil)

Pazarcık,(Nüfus: 23.850) Kahramanmaraş, 42,1 km (26,2 mil)

6 Şubat 2023'te Türkiye'nin güneyinde, Suriye'nin kuzey sınırına yakın bir yerde 7,8 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Depremi 11 dakika sonra da 6.7 büyüklüğünde bir artçı sarsıntı oldu.  

7.8 büyüklüğündeki deprem, sığ derinlikte doğrultu atımlı faylanmadan kaynaklandı.

Deprem, ya kuzeydoğu-güneybatı yönünde dikine yakın bir sol yanal fayı ya da güneydoğu-kuzeybatı yönünde bir sağ yanal fayı parçaladı.

Depremin ilk konumu, onu Anadolu, Arabistan ve Afrika plakaları arasındaki üçlü kavşağın yakınına yerleştiriyor. Depremin mekanizması ve konumu, Doğu Anadolu fay zonunda (yeryüzü alanı) veya Ölü Deniz transform fay zonunda meydana gelen depremle uyumludur.

Doğu Anadolu fayı, Türkiye'nin Ege Denizi'ne batıya doğru ekstrüzyonunu(**) barındırırken, Ölü Deniz Dönüşümü, Arabistan yarımadasının Afrika ve Avrasya levhalarına göre kuzeye doğru hareketini barındırır.

Depremler genellikle bir harita üzerinde tek noktalar olarak çizilmesine rağmen, boyutları olan düzlemleri parçalamaktadır. 7.8 büyüklüğündeki bir doğrultu atımlı olup, kütle olarak ~190 km uzunluğunda ve ~25 km genişliğinde bir fayı parçalar.

6 Şubat depreminin meydana geldiği bölge sismik olarak aktiftir.

1970 yılından bu yana 6 Şubat depreminin 250 km'si içinde 6 veya daha büyük büyüklükte yalnızca üç deprem gerçekleşti. Bunların en büyüğü olan 6,7 büyüklüğündeki deprem, 24 Ocak 2020'de 6 Şubat depreminin kuzeydoğusunda ve Doğu Anadolu fayı civarında meydana geldi.

6 Şubat'ta merkez üssünün göreceli sismik durgunluğuna rağmen, Türkiye'nin güneyi ve kuzey Suriye geçmişte önemli ve zarar verici depremler yaşadı. Suriye'deki Halep, tarihsel olarak birkaç kez büyük depremlerle zarar gördü. Ancak bu depremlerin kesin yerleri ve büyüklükleri yalnızca tahmin edilebiliyor. Halep, 1138'de tahmini büyüklüğü 7,1 ve 1822'de tahmini büyüklüğü 7,0 olan bir depremle sarsıldı. 1822 depreminin ölüm tahminleri 20.000-60.000 idi.

İkinci Deprem;
Türkiye’de sekiz saat arayla 7’den büyük depremin ikincisi de Kahramanmaraş’ın Ekinözü ilçesinde meydan gelirken en çok Adana, Ankara ve Kayseri de hissedildi.

Ekinözü, (Nüfus: 6298) Kahramanmaraş, 4,2 km (2,6 mil)

Elbistan, (Nüfus: 80456) Kahramanmaraş, 20,3 km (12,6 mil)

Çağlayancerit, (Nüfus: 15530) Kahramanmaraş, 31,8 km (19,8 mil)

Afşin, Kahramanmaraş, (Nüfus: 39613) 35,5 km (22,1 mil)

Orta Doğu ve Çevresinin Sismotektoniği
En az dört ana tektonik levha (Arabistan, Avrasya, Hindistan ve Afrika) ve daha küçük bir tektonik blok (Anadolu), Orta Doğu ve çevresindeki bölgedeki depremsellik ve tektonikten sorumludur. Bölgenin jeolojik gelişimi, yitim, büyük ölçekli transform faylanma, sıkışmalı dağ oluşumu ve kabuksal genişlemeyi içeren bir dizi birinci dereceden levha tektonik süreçlerinin bir sonucudur.
Doğuda, tektoniğe Hindistan levhasının Avrasya ile çarpışması hakimdir ve Himalaya, Karakurum, Pamir ve Hindukuş sıradağlarının yükselmesine neden olur. Kuzey Afganistan'daki Pamir‒Hindukuş Dağları'nın altında, litosferik yitim kalıntılarının bir sonucu olarak 200 km'ye varan derinliklerde depremler meydana gelir. Hindistan levhasının batı kenarı boyunca, Hindistan ve Avrasya arasındaki göreli hareketler, doğrultu atımlı, ters ve eğik atımlı faylanma ile karşılanır, bu da karmaşık Süleyman Sıradağları kıvrımı ve bindirme kuşağı ve Afganistan'daki ana öteleme Çaman Fayı ile sonuçlanır.

Pakistan ve İran'ın güney kıyılarında, Makran Çukuru, Arabistan levhasının Avrasya'nın altına aktif olarak batmasının yüzey ifadesidir. Bu dalma-batma kuşağının kuzeybatısında, iki levha arasındaki çarpışma, Zagros Dağları'nın tüm batı İran'ı kateden ve kuzeydoğu Irak'a kadar uzanan yaklaşık 1.500 km uzunluğundaki kıvrım ve bindirme kuşaklarını oluşturur.

Doğu Akdeniz bölgesindeki tektoniğe, Afrika, Arabistan ve Avrasya levhaları ile Anadolu bloğu arasındaki karmaşık etkileşimler hakimdir. Bu bölgedeki baskın yapılar şunları içerir: Afrika ve Arabistan plakaları arasındaki yayılma merkezi olan Kızıldeniz Yarığı; önemli bir doğrultu atımlı fay olan ve aynı zamanda Afrika-Arabistan göreli hareketlerini de barındıran Ölü Deniz Dönüşümü; Kuzey Anadolu Fayı, Türkiye'nin kuzeyinde sağ yanal doğrultu atımlı bir yapı olup, Anadolu bloğunun Avrasya ve Afrika'ya göre batıya doğru öteleme hareketinin çoğunu barındırır; ve güneyde Afrika levhası ile kuzeyde Anadolu Bloğu arasında yakınsak bir sınır olan Kıbrıs Yayı.

Ölü Deniz Dönüşümü'nün kuzeydeki sonu, Türkiye'nin güneydoğusunda, Afrika ve Arabistan levhaları ile Anadolu bloğunun etkileşiminin meydana geldiği karmaşık bir tektonik bölge içinde gerçekleşir. Bu, Akdeniz havzasının kapanmasına uyum sağlamak için Anadolu Bloğunun Avrasya'ya göre yaklaşık 25 mm/yıl hızla batıya doğru öteleme hareketini içerir.

Türkiye'nin kuzeyindeki sağ yanal, doğrultu atımlı Kuzey Anadolu Fayı, Anadolu Bloğu ile Avrasya Levhası arasındaki batıya doğru hareketin çoğunu barındırır. 1939 ve 1999 yılları arasında, bir dizi yıkıcı M7.0+ doğrultu atımlı deprem, Kuzey Anadolu Fay sistemi boyunca batıya doğru yayıldı. Bu depremlerin en batısı 17 Ağustos 1999'da Marmara Denizi yakınlarında meydana gelen M7.6 İzmit depremi olup yaklaşık 17.000 kişi hayatını kaybetmiştir.

Anadolu Bloğu'nun güney ucunda doğu-batı doğrultusundaki Kıbrıs Yayı yer alır ve buna bağlı olarak orta derecede depremsellik seviyeleri vardır. Kıbrıs Yayı, kuzeyde Anadolu Bloğu ile güneyde Afrika Levhası arasındaki yakınsak sınırı temsil eder. Sınırın Türkiye'nin doğusunda Doğu Anadolu Fay zonu ile birleştiği düşünülmektedir; bununla birlikte, tüm sınır boyunca belirli bir geometri veya göreli hareket duygusu geniş çapta kabul görmez.

Türkiye’de merkez üssü Nurdağı (Gaziantep) ile Ekinözü (Kahramanmaraş) olmak üzere  yaşanan her iki felaket, ikiz deprem veya çift deprem tarihe en büyük acı veren kayıplar olarak geçecektir.

Hemen Japonya’dan örnekler vererek, insanın öncelikle binaların öldürdüğü barınma yerlerinin mukavemeti ve depreme sırasında yapmamız gerekenleri bol bol anlatacağız. Ama yapmamızı gereken, aşağıda 1900-2015 tarihleri arasında gerçekleşen depremleri gösteren fayların üzerine yapılacak olan her ne ise tam üzerlerine yapmayacağız, ya da oluşacak şiddete dayanaklı inşaatlar inşa edeceğiz. Hepsi bu kadar…  

(*)Depremin büyüklüğü; deprem sırasında açığa çıkan enerjinin bir ölçüsü olarak tanımlanmaktadır. Enerjinin doğrudan doğruya ölçülmesi olanağı olmadığından, Amerika Birleşik Devletlerinden Prof. C. Richter tarafından 1930 yıllarında bulunan bir yöntemle depremlerin aletsel bir ölçüsü olan “Magnitüd”(bkz) tanımlanmıştır.

(**) Ekstrüzyon, enine kesitsel bir profil nesneleri oluşturmak için kullanılan bir süreçtir.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Gökhan 2 yıl önce

5gye yakışır bir yazı teşekkür ederim